Selam!İlk bölümümüz geldi...
Bir Savcı ve bir katilin ilişkisini okuyacaksınız bu kurguda, umarım severek okursunuz😊
OY VERMEYİ, BOL BOL YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN CANLARIMMM
KEYİFLİ OKUMALAR!
"Gerçekten mide bulandırıcı. Nasıl bir insan bu kadar vahşi bir cinayet işleyebilir?" Gözlerimi karşımdaki cesetten çekip yanımda boş boş konuşan Çınar'a çevirdim. O ise hâlâ karşısındaki mide bulandırıcı ve vahşice işlenen cinayetin kurbanına bakıyordu.
"Bu kişi kim? İki yıl oldu, heriften tek bir iz yok! Neden kendine Kobra diyor, neden her cinayetinde öldürüldüğü kişinin yanına bir kobra veya kobra yumurtası koyuyor, vermek istediği mesaj ne bilmiyoruz. İki yıl oldu adamı bulamıyoruz! Ve bulamadığımız her gün biri ölüyor!" Çınar'dan ses gelmediğinde derin bir nefes aldım ve tekrar kurbana döndüm. Gözleri çıkarılmış, erkekliği ezilmiş, parmaklarından biri koparılıp burnuna sokulmuş, bağırsakları çıkarılıp boynuna bağlanmış, her yeri kan olan, kesikler içinde ve üzerinde sinekler uçuşan kurban gerçekten mide bulandırıcıydı. Bu cinayet, Kobra lakaplı ve iki yıldır aradığımız seri katilin tam üç yüzüncü cinayetiydi.
Bir gün vahşi bir cinayet işlese, ikinci gün bir şey yapmaz ama üçüncü günü daha vahşi bir cinayetle gündeme gelirdi. İki yıldır tüm ülkede aranıyordu ancak tek bir doku örneği, saç teli bulunmuyordu. Bütün bunları geçtim adam hakkında ufacık bir fikrimiz de yoktu. Her cinayetinde öldürdüğü kişinin yanına siyah poşetlerle ya kobra yılanı yada kobra yumurtası bırakıyordu. Kendine Kobra dedirtiyordu. Nedenini ise bilmiyorduk."Savcı hanım," diye bir ses duyduğumda arkamı döndüm ve başsavcı ile göz göze geldim. Bu dosyadan sorumlu savcı bendim ancak o kadar düğüm atılmış bir dosyaydı ki başsavcı bile olay yerine geliyordu çünkü iki yıldır herkes bir kabustaydı. Az önce gördüğümüz cansız beden, ceset torbasına koyulup bir kaç kişi tarafından araca bindirilirken derin bir nefes aldım ve başsavcıya düz bir ifade ile baktım.
"Başsavcım," dedim başsavcı Tuna beye doğru bir adım atarken.
"Bir iz yine yok değil mi?" Başımı iki yana salladım. Gözlerimi bir an olsun kaçırmadan, "Bulacağız. Ebediyen kaçamaz, elbet bir gün bir iz verir bize. Kusursuz cinayetleri kusursuz insanlar işler. Ancak kusursuz insan yoktur, buna Kobra da dahil. İki yıldır bir iz vermemesi, bir hata yapmaması onu kusursuz yapmaz. Fazla dikkatli. Bu kişi her kimse, polislerden bile daha dikkatli çalışıyor."
***YAZAR'DAN***
Elindeki viski bardağını dudaklarına götürdü ve bir yudum aldı viskisinden. Dudaklarından bardağı çektiğinde dudağının kenarından akan viskiyi dili ile yakaladı ve kayıtları tekrar izledi.
"Yine aynı savcı, öyle mi?" Başını salladı yanında oturan ve bira içen kardeşi.
"Yine aynı savcı. Yılmıyor. Efe izlemiş kadını. Bu davaya ve sana kafayı takmış durumda. Geceleri sabahlara kadar dosyaları ve cinayet fotoğraflarını belki yüz kere inceliyor gözünden bir şey kaçmış olabilir diye. Seni bulmayı kafaya takmış ve bence bu sadece para değil. Fazla hırslı," çok ciddiye almadı adam kardeşinin bu dediklerini ama başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOBRA(+18)
Novela JuvenilKendine Kobra diyen bir katil... Ve onu yakalamak için iki yılını feda eden Savcı... Tüm ülkenin korkusu olan bir katilin elini kolunu sallayarak gezmesi ve hâlâ birilerini öldürüyor olması halkın korkulu rüyası olmuştu. Hep en iğrenç, en acı veri...