KOBRA(+18)

6.Bölüm-Part1: BIÇAK

                                                   SEEELAAAAAAAAAAAAAAM KUŞLARIMMMMM!!

          Bu bölümü iki part şeklinde atacağım çünkü bölümü tamamiyle yetiştiremedim(sağlık nedenleri)

          İkinci partı haftaya veya beş gün sonra atmayı planlıyorum...

       Bu arada, Kızıl Çalıkuşu için de Batu özel bölümümüz olacak... Eğer yetiştirebilirsem onu da iki üç güne halletmeye çalışacağım, olmadı cumartesi gelir....

    Şarap Kırmızısı için ise yeni bölüm pazar/pazartesi, saat 19.30-20.00 civarı...

SİZİ SEVİYORUMM:)

OY VERMEYİ, YORUM YAPMAYI VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYINNNNNNNN

 "Ne saçmalıyorsunuz siz? Ne karısı?" Delirmiş olmayı umuyordum çünkü bunun başka bir açıklaması olamazdı!

"Sakin ol savcı, Bahadır sana yanlış-"

"Ya ne sakini!?" diyerek böldüm Kuntay'ı. "Seninle evleneceğim, bir de üstüne..." sabırla derin bir nefes aldım. "Asla olmaz böyle bir şey. Olamaz!"

"Savcı bir dur ula, bir dur! Dinlemeden, etmeden yargılama amına koyayım. Rol bu rol! Gerçekte evlenmeyeceksiniz, hamile falan da bırakmayacak bu seni. Zaten ikinizin birleşiminden çıkacak şey minik minik kobra canavarlar olur ve bu hiç iyi olmaz." dedi Demir beni durdurarak.

"O zaman ne bunun bahsettiği saçmalık?" dedim elimle Bahadır'ı göstererek.

Bu nokta da tabi ki bay Kobra Kuntay devreye girdi.

"Gideceğimiz görevde sen, sen olmayacaksın. Ve tabi ki ben de ben olmayacağım. Sen zengin bir ailenin tek kızısın. Adın Mislina Yakut. Bende senin babanın ortağının oğlu Baran Yakut. İki yıldır evliyiz ve sen..." iki kaşımı çatmış memnuniyetsizce onu dinlerken devamını getirmedi.

"Ben ne?" dedim dişlerimi sıkarak. Yutkundu ilk önce. Sonra baştan aşağı beni süzdü.

"Hamilesin." Güldüm. Sonra kahkaha attım. Herkes deliye bakar gibi bana bakarken ben zorlukla durdurdum kahkahalarımı.

"Hamileyim? Hem de senden? Doğuracağım günün ayını, gününü, saatini, bebeğin cinsiyetini falan da belirleseydiniz? Bana sormadınız sonuçta!" artık gerçekten sinirliydim. Kuntay devam edecekti ki tekrar böldüm onu.

"Hem senin karın ve hamile kadın rolünden başka bir rol yok mu bana?" Bu sırada Şems devreye girdi.

"Öldüreceğiniz kişi bebekleri ve küçük çocukları satarak para kazanıyor. Hamile ve yalnız bir kadın bulduklarında onu alıyorlar ve doğurduktan sonra kadını öldürüp bebeği satıyorlar. Zengin ve hamile kadınlar ise en sevdikleri şey. O yüzden hamile kadın rolü mecburi." Şems'e kısık gözlerle baktım.

"Sen ol hamile. Niye ben oluyorum. Hem canımı neden tehlikeye atayım?"

"Orada suçsuz ve günahsız elliyi aşkın bebek ve küçük çocuk, yirmiyi aşkın hamile kadın var savcı. Bence yardım etmek istersin." diyen Kuntay'a elbette ki en ters bakışlarımdan birini yolladım.