13. ÖZLEM VE FİRAK

382 46 9
                                    

Buse'den

Ablamın kapıma sertçe vurmasıyla zar zor daldığım uykumdan sıçradım. Ne hissedeceğimi bilemiyordum. Sanki biri tüm benliğimi söküp almıştı ve beni bomboş bırakmıştı.

Eser'e yazmayı denemiştim fakat ne mesajlarıma, ne de aramalarıma geri dönüş yapmıştı. Merak etmeye başlıyordum artık. Bu kadın neden benim mesajlarıma bakmıyordu?

Yavaşça yataktan kalktım, formamı giydim ve kapıyı açtım. Ablama bakıp odadan çıktım ve evin kapısına yöneldim. Bırak konuşmayı, tüm bedenim yaşamsal her şeyi reddediyordu. Ayakkabılarımı giyerken ablam da ceketini ve araba anahtarını alıp gelmişti.

Yol boyunca hiç konuşmadık. Daha doğrusu ablam konuşmaya çalışmıştı ama ben istememiştim. Okula gelince hiç vakit kaybetmeden arabadan indim.

Pınar'ın bana doğru geldiğini fark etmemle ufaktan gülümsedim. Olanları bir de ona anlatmak vardı.

"Buse kızım ne bu hâlin ruh gibisin?" Sesi şaşkın ve endişeli çıkmıştı. Beni belki de ilk defa bu kadar kötü görüyordu.

"Ablam öğrendi Pınar. Artık ne Eser kaldı ne de özgürlüğüm." Bunu söylerken neredeyse ağlamak istemiştim. Pınar'ın yüzündeki şaşkınlık gitgide artarken konuşmaya başladı.

"Ne diyorsun kızım, nasıl öğrendi? Birlikte mi yakaladı? Ayrıca ablanın sözüyle Eser'in peşini bırakacak değilsin herhâlde değil mi?"

"Tabii ki de değilim. Eser'i elde edebilmek için neler yaşadığımı sen biliyorsun. Ama şimdilik yapacak bir şeyim de yok ki. Elimde bir tek Eser'e mesaj atmak var. Ona da cevap alamıyorum."

"Nasıl yani? Mesajlarına mı bakmıyor?"

"Bilmiyorum belki de bakıyordur ama bana cevap yazmıyor."

"Garip."

Pınar koluma girdi ve birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık. Gerçekten benden vaz mı geçmişti diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Ne mesajlarıma ne de aramalarıma dönüyordu. Bu kadar basit miydi acaba birisinden vazgeçmek? Özellikle de sevdiğini söyledikten sonra...

Düşüncelerimi susturamıyordum. Sanki hayat öyle bir yerden vurmuştu ki yıldızları görmeme sebep olmuştu.

Kafamı sıraya koyup birazcık uyuma kararı aldım. Bu kadar düşünmek yormuştu.

•••

Pınar'ın dürtmesiyle açtım gözlerimi. Neredeyse gün bitmişti."Kanka affedersin ama öküz gibi uyuyorsun ya Faruk yumruk bile atıyordu az kalsın uyandırmak için."

Bu dediğine kıkırdadım, alınmış gibi yapıp konuştum. "Demek yumruklanmama göz yumacaktın ha? hainsin kızım."

Biraz gülüştük fakat tekrardan aklıma dün geceki olayın düşmesiyle yüzüm asıldı. Yavaştan çantamı topladım ve çıkışa doğru gittim.

Ablam ordaydı, alıp bırakmak konusunda ciddi olacağını düşünmemiştim ilk başta ama şimdi artık inanmaya başlıyordum. Şaka gibiydi ya.

Yavaş adımlarla ona doğru gittim ve arkaya bindim. Konuşmayı reddediyordum düşmanım olan bu kadınla. "Ablaya bir merhaba yok mu?" Dikiz aynasından bana bakıyordu.

Dik dik gözlerine bakarken kulaklığımı takıp yüzümü telefonuma çevirdim. Bir şarkı açıp sesini olabildiğince açtım.

Eve geldiğimizde doğruca odama gidip kapımı kilitledim. Üzerimi değişmeden doğruca yatağıma oturup tekrardan Eser'e mesaj attım.

paramparça | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin