5. İLK ETKİLENİŞ

1.1K 89 43
                                    

Eser'den

Hastanenin rahatsız edici bekleme koltuklarında oturmuş Buse'ye baktım omzumun üzerinden.

Eve gitmeyi üstelememe rağmen reddetmişti. Neden gelmeyi bu kadar çok istemişti ki? Hiçbir fikrim yoktu gerçekten.

Ama onun etrafında olmayı sevmeye başlamıştım. Bu düşünce solgun bir tebessüme sebep oldu.

Tekrar yüzümü benimle birlikte odanın kapısında doktoru bekleyen Bartu'ya çevirdim. "Sen nasıl öğrendin peki?" Çatık kaşlarla cevabını bekliyordum. Ona da en az Meltem'e kızgın olduğum kadar sinirliydim.

"Seni çok seviyorum canım arkadaşım, yanımda olduğun her an için teşekkür ederim falan diye mesaj attı bana. Ben de anladım hemen bir şeyler olduğunu, bastım gittim evine. Sonrası da malum zaten. Tonla hap almıştı."

Bartu'nun sesi üzgün çıkmıştı. Benim aksime, Bartu oldukça sakin ve merhametli bir insandı. Meltem de zaten eski bir arkadaşı sayılıyordu. Biz çıkmaya başladığımız dönemden beri arkadaşlardı.

"Peki neden bana değil de sana mesaj atmış? Bunu anlamıyorum. Mantıklı gelmiyor."

Meltem'in amacının sadece benim ilgimi çekmek olduğunu anlamayacak kadar aptal değildim.

O gerçekten ölmek istese bunu sessizce yapardı. Ama şovu bana ise, neden bana değil de Bartu'ya mesaj atmıştı? Bunu çözemiyordum işte.

"Bilemiyorum. Belki sana benim üzarimden haber vermek istemiş de olabilir."

Evet bu biraz daha mantıklı geliyordu. Kendini ilgi dilenen zavallı biri gibi göstermek istememiş olabilirdi. "Olabilir."

Ah çok sinirliydim. Herkese ve her şeye. Meltem'in şımarıklığı yüzünden Buse ile dilediğim gibi ilgilenememiştim.

Hayır bok vardı da gidip kızı arkadaşlarının yanından aldım amına koyayım. Ne güzel oturuyorlardı işte.

O siktiğim telefon biraz daha erken çalsaydı, Buse'ye çaktırmadan buraya gelebilirdim. Aklıma gelince tekrar Bartu'ya baktım.

"Sen neden hoparlördesin dememe rağmen pat diye anlatıyorsun her şeyi mal? Hoparlörden çık deseydin ya."

Bartu yanaklarını şişirip derin bir nefes verdi. "Yeter Eser yeter. O panik hâlimle aklıma gelmedi tamam mı? Meltem'i o kadar merak ettim ki düşünemedim bile. Sadece seni aradım."

Haklı olabilirdi. Sonuçta Bartu paniğe çok çabuk kapılan bir insandı.

O esnada doktor odadan çıkıp yanımıza geldi. Midesinin yıkandığını ve iyi olacağını söylüyordu. Zaten merak edilecek bir şey olmadığını söylediği kısımdan sonra ben arkamı dönüp gittim.

Buse'nin yanındaki koltuğa oturdum. Beni görünce gülümsedi. "O iyi. Birazdan gideriz." Sıkkın bir edayla omuzlarımı düşürdüm. Hastanenin zeminine dalmıştı gözlerim.

Yanağımda hissettiğim ince parmaklarla Buse'ye baktım. "Sen iyi misin peki?" Ben... ben iyi değildim. Hiç iyi olmamıştım aslında. Ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.

"İyiyim. Sadece hastaneleri sevmiyorum." Nedenini belki bir gün anlatırdım neden sevmediğimi. Neyse zaten kim severdi ki hastaneleri? Belki doktorlar.

Başparmağının ucuyla yanağımı hafifçe okşadı. "İçerdeki kadın, arkadaşın mı?" Utana sıkıla sormuştu. Aslında sormamak için hastaneye girdiğimizden beri kendini zor tuttuğu o kadar belliydi ki.

paramparça | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin