8. ESKİ AŞK

1.3K 67 42
                                    

Eser'den

"Durmamız lazım." Üzerinden hızla kalkıp yataktan çıktım. Be ne yapmıştım az önce? Nefsime yenik düşmüştüm. Ellerimi kısa saçlarıma geçirip gözlerimi kapattım.

"İyi misin?" Buse'nin tedirgin sesi ona bakmamı sağladı. Oturur pozisyona gelmişti. "Yok bir şey, iyiyim." Ona güven verircesine konuşmuştum.

Sadece bir an önce ondan uzaklaşmam gerekiyordu. Çünkü ben artık anlamıştım, ona karşı koyamıyordum. Ve bu benim suçum değildi. O karşı konulmaz bir varlıktı.

"Neden gittin o zaman?" Üzgünce bana bakıyordu. Yüzümü ovuşturdum. "Yan odada uyuyacağım." Hemen yataktan çıkıp koluma yapıştı. "Hayır gidemezsin."

Ah onu suçlayabilirdim. Sözünde durmadığı için. Beni kışkırttığı için kızabilirdim ona. Ama bunu yapmayacaktım. Çünkü o sadece kafası karışık küçük bir kızdı.

Yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Gözlerine daha önce bu açıdan hiç bakmamıştım. Çok güzel duruyordu.

"Bu ikimiz için de en iyisi. İnan bana." Ellerimi geri çektim. Arkamı dönüp gitmeye yeltendiğimde sırtıma sımsıkı sarıldı. "Özür dilerim. Sözümde durmalıydım."

Karnımda kenetlenmiş ince ellerine baktım. Sağ elimi ellerinin üzerine koydum. "Lütfen bir şey söyle Eser." Sesi titrek çıkmıştı.

Ellerini çözüp ona döndüm. Yüzünü düşürmüştü. "Sorun yok Buse. Böyle olacağını ikimiz de biliyorduk zaten." Oldukça sakin olmama rağmen Buse daha da gerildi.

"Bana kızgın mısın?" Endişe içinde sormuştu. "Hayır, değilim. Kolay kolay kızmam sana." Ellerini belime sarıp başını göğsüme koydu. "O zaman gitme. Söz veriyorum uslu bir kız olacağım."

Bu konuda ona hiç güvenmiyordum maalesef. Nasıl güvenebilirdim ki? Bulduğu her fırsatta beni tahrik etmeye çalışıyordu.

Uzun sessizliğimi görünce üsteledi. "Bak söz veriyorum. İnanmıyorsan ellerimi bağla." Ah onu da yapmayı düşünüyordum bir ara.

Hatta onu yatağımda elleri bağlı bir şekilde hayal edince derin bir nefes almadan edemedim. Silkelenip kendime geldim. "Peki. Ama bu son şansın. Güvenimi boşa çıkarırsan..."

Sözümü bitirmeme bile izin vermedi. Hemen araya girdi. "Asla, asla öyle bir şey olmayacak." Başımı aşağı yukarı salladım. Ona hayır demek bu kadar zor olmamalıydı.

Başını göğsümden ayırıp yüzüme baktı. Gülümsüyordu. Elimden tuup yatağa doğru çekiştirdi. Peşinden gittim ben de. Önce o yatağa girdi. Ben öylece durdum.

"Gelsene." Hazırlıksız yakalanmak istemiyordum. "Arkanı dönerek yan yat." Sesimdeki ciddiyet ona itiraz etme seçeneği sunmuyordu. Oflaya puflaya dediğimi yaptı.

Yatağa girdiğimde dönüp bana bakmak, dokunmak için can attığını biliyordum. Bunu aldığı uzun ve düzensiz nefeslerden anlayabiliyordum.

Yavaşça sol kolumu başının altından geçirdim. Kıkırdadı. "Bana kıyamayacağını biliyordum." Diğer elimi de beline attım. Arkadan ona sıkıca sarılmıştım.

Son zamanlarda tiryakisi olduğum saçlarının hoş kokusunu alabilmek için burnumu saçlarına soktum. "Kontrolüm altında olduğundan emin olmam gerekiyor."

Ona sarılmayı, dokunmayı, kokusunu içime çekmeyi garip bir şekilde ben de çok istiyordum. Hem de büyük bir şevkle. Ama bu duyguları şimdilik etiketlemeyi düşünmüyordum.

paramparça | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin