AILE BEDELI: YAZILI KADER [GİRİŞ]

105 20 158
                                    

‼️OY KULLANMAYI, YORUM YAPMAYI VE YAZARIMIZI TAKIBE ALMAYI UNUTMAYIN‼️

Yanlış yaptığım veya görmediğim hatalarımı yorumlarda belirterek bana yardımcı olabilirsiniz🙏🏻

✨️İyi ve keyifli okumalar dilerimmm✨️

🤍

~Bir anlık istekle başladı her şey. Bin ömürlük hayalle devam ediyor.~

1997-Oregon

"Koşun, ağlıyor! Tepki veryor! Ağlıyor!"

Günün ağarmasıyla, şiddeti yükselen bebek ağlaması yurdun her yanındaydı. Doğduğu günden bu yana ağlaması bir kez duyulmayan bu bebeğin, ilk kez böyle bir anıyla karşılaşılıyordu. Yurdun müdiresi dahil herkes başında dikilmişti, minik oğlanın. Küçüğün bakışları bütün hepsinin üzerinde gezinirken bir kadın endişeyle konuştu. "Canı yanıyor olmasın? Normalde asla ağlamazdı." Diğer kadınların tercümanı olmuşcasına herkesin başını aşağı yukarı salladığını gördü. Onunla en çok ilgilenen kadın konuştu bu sefer de. Otuzlu yaşlarında; siyah, kahküllü ve küt saçlı bir genç hanımdı. Üzerindeki yeşil elbisesi ile yeşil gözlerini daha da belli etmişti. Ellerini karnında toplamasından gergin olduğu anlaşılıyordu. "Dört ayda, bir ilk. Belki de kötüye değil iyiye işarettir." Haklı olabilirdi. Ancak kimse ağlamasının nedenini bilmediği için emin olamıyordu. Müdire, olaydan bağımsız bir soru yöneltti.

"Çocuğu evlat edinmek isteyen adamların dosyalarını getirir misin, Juliet?"

Yanındaki genç kız anında önüne eğilip doğruldu. "Hemen, Müdire Hanım."

Kız koşar adım büyük salondan çıkarken diğerleri bir süre daha bebeğe bakınmaya devam ettiler. Hafif kilolu müdire ellerini eteğinde gezdirdikten sonra "Hepiniz işinizin başına dönün," diyerek emir verdi. Küçük oğlan hâlâ ağlamaya devam ediyordu. Sesinin tonu gittikçe inceliyor, sesi kısılıyordu. Fakat susmuyordu. Salondaki bütün kadınlar dışarı çıktığında beşiğin içindeki bebeğe daha da yaklaştı. Tam üstünde durduğunda ağlak ve kızarmış gözlerle bakıyor çocuk ona. Çıkan sesleri az da olsa kesilmişken müdirenin ağzından tek bir cümle çıkıtı:

"Hayata hoş geldin oğlum."

İlk doğduğu zaman söylememişti bunu. Ya da sonraki zamanlarda... Tam bugün. 15 Nisan'da. Doğumundan yaklaşık dört ay sonra. İlk tepki verdiği anda. İşte şimdi hayata doğmuştu, diye düşünerek çıkmıştı kelimeler ağzından. Kendi oğlunun bu durumlara düşeceği aklının ucundan geçmezdi. Gözleri dolduğunda, göz kapaklarını hemen kapattı. Bir damla yaş düştü bebeğin yanağına. Garip bir şey olmuştu o sırada. Küçüğün ağlaması kesilmiş, gülmeye başlamıştı. Yanağındaki ıslaklığa minik ellerini sürerek yüzünü silmişti. Müdire gözlerini usulca açtığında gördüğü manzarayla tebessüm etti. Çok pişmandı. Yaptığı şey için çok pişmandı ancak çaresizdi. Kocasını başka bir adamla aldatması sırasında meydana gelen bu bücür şeye, hayatı tamamıyla engeldi. Yaşı oldukça büyüktü, on yedi yaşında bir kız vardı üstelik gayet güzel bir evliliğe sahipti. Bir anlık istek, arzu ve arsızlıkla olmuştu her şey. Ne yapacağını bilemez haldeyken, annemin yanına dönüyorum, diyerek eşi ile kızından kaçmıştı; oğlunu gizlice doğurmuştu. Bulduğu tek çareyse en azından bir süre gözü önünde büyüdüğünü görmek için onu kendi yurduna bir yabancı gibi getirmekti. Belki yanlıştı... belki doğruydu. Sonuç ne olursa olsun tek bir şey değişmiyordu. O, suçsuz bebeğini değil; kendi mutluluğunu seçmişti.

AİLE BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin