BİR GARİP AŞK (TAMAMLANDI )

6. Bölüm

Hamza Bey kahvaltı masasında otururken ara ara kızının oda kapısına bakıp çıkmasını bekliyordu.
-"Odasun da olduğindan emin misuniz?"
-"Ben kahvaltıya çağıracaktım baba ama derin uykuda olduğunu görünce uyandırmadım"
-"Yorildu kizum dinlensun bugün"
-"Kahvaltisuni yapıpta öyle uyusaydu"
-"Rahat birak kizu Hamza"
-"Tamam da birşey demedum"

Hamza Bey çayını yudumlarken Berkay sehpanın üzerinde çalan telefona baktı. Kemal yazısını görünce babasına verince annesine döndü.
-"Babamınki"
-"Efendum"
-"Hayırlı sabahlar dünür"
-"Hayurlu sabahlar da ne oli dünür falan?"
-"Akşam müsaitseniz hayırlı bir iş için geleceğiz"
-"Ulaa doğri mi söyliysun?"
-"Doğru söylüyorum. Dün Emir ikna oldu. Bugün de isteyelim baba dedi"
-"Gelun ula bekliyrum"

Belinay kahkaha seslerinin duyunca gözlerini ovuşturarak odadan çıktığın da babasının horon çektiğini gördü. Berkay ve Meryem Hanım gülerek Hamza Bey'i izlerken Belinay'la göz göze geldiler.
-"Sabah sabah ne oluyor?"
-"Kizum eyu misun?"
-"Ne oluyor anne?"
-"Akşama geleceklerinu söyleduler"
-"Kim?"
-"Kemal Amcanlar kizum?"
-"Sen de bu yüzden mi oynuyorsun?"
-"Kizum sen benu yanluş anladun"
-"Ben seni hiçbir zaman doğru anlamadım ki bugün de yanlış anlayayım baba"

Hamza Bey üzgün bir şekilde odasına doğru giden kızına bakıp yerine oturdu.
-"Ablam çok kötü oldu ya"
-"Bugün üzülür yarun güler"
-"Nasul bu kadar emin oliysun Hamza?"
-"Sen boşver bunu da.. evde ki tuzlari kaldur. Hatta baharatlaru da kaldur"
-"O niyeymuş?"
-"Bizum kiz uşağu zehurlemesun"
-"Yarabbim sen sabur ver bana"
.
.
.
Kemal Bey keyifle kahvaltısını yapmaya devam ederken Yusuf Emir arkasına yaslanarak boş tabağı inceliyordu.
-"Niye yemiyorsun anneciğim?"
-"İştahım yok"
-"Ekmeğine yağ sürüp versem yer misin?"
-"İstemiyorum anne"
-"Zorlama İrem, koca adam istediğini yapar"
-"Keşke bu cümle diğer konular içinde geçerli olsa"
-"Dede"
-"Efendim dedesinin aslan parçası"
-"Bana da kız buldun mu?"
-"O nereden çıktı oğlum?"
-"Dedem, dayıma kız bulmuş ya küçükken, bana da buldu mu diye merak ettim anne"
-"Dedesi buldun mu torununa?"
-"Emir.."
-"Uraz, senin deden ben üç yaşındayken bulmuş. Sen beş yaşındasın geç kaldın"
-"Anne ben de istiyorum"
-"Oğlum ne kadar ayıp sus bakalım. Hadi sen yumurtanı ye"
-"Size afiyet olsun"
-"Emir akşam gidiyoruz haberin olsun"
-"Tamam baba"
-"Oğlum birşey yemedin"
-"İştah kalmadı anne"

Kemal Bey giden oğlunun arkasından bakıp önüne dönünce keyifle çayını yudumluyordu. İrem Hanım çatalı sertçe masaya bırakıp Kemal Bey'e baktı.
-"Yaa sen nasıl bir adamsın?"
-"Yine ne yaptım?"
-"Bir kalkıp oynamadığın kaldı"
-"Düğünde bol bol oynarım"
-"Kemal oğlun şurada üzülüyor farkında mısın?"
-"Alışır alışır. Hadi sen de kahvaltını yap.. daha siz alışverişe çıkacaksınız"
-"Allah'ım sen bana sabır ver"
-"Verir verir"
.
.
.
Meryem Hanım, Belinay'ın odasına girdiğinde arkası dönük şekilde yattığını görünce yavaşça yatağın kenarına uzanıp kızının saçlarını öptü.
-"Kizum yatacak misun daha?"
-"Yatmak istiyorum hatta mümkün olduğunca kalkmamak"
-"Yapma böyle kizum"
-"Bunaldım anne"
-"Haklisun"
-"Haklı olmak istemiyorum.. ben evlenmek bile istemiyorum ki"
-"Kizun en başundan haberum olsaydu izun verur miydum ben?"
-"Babam seni ne yapar eder kandırır yine de izin verirdin anne"
-"Hadi kalk akşama gelecekler hazırlan sende"

Belinay kafasını yastığa daha çok gömüp ağlamaya başladığın da Meryem Hanım odadan çıktı. Çalan kapıya bakmak için gittiğin de Hamza Bey gelen adamları karşılayıp içeriye davet etti.
-"Hamza bunlar kimdur?"
-"Akşama isteme olacak ya küçik bir nişan yaparuz diye düşündum"
-"Kizun içerude ağlayi sen de burada organuzasyonlarla uğraşiysun"
-"Belinay ağlayi mi?"
-"Hı hı"
-"Siz şu köşeye kurun ben geliyrum"