BİR GARİP AŞK (TAMAMLANDI )

18. Bölüm

-"Hastanemiz de bilindiğiniz üzere ilk defa nakil ameliyatı yapıldı. Bu ameliyat hastanemizi daha büyük bir adıma yol açtı. Sevgili uzman doktorumuz Belinay Korkmaz'ı başarılarından dolayı kendisini tebrik eder ve buraya davet ediyorum"

Belinay heyecanla konferans salonunda baş hekimin konuşmasını dinleyerek kürsüye çıktığında bakışları doktorların ve hemşirelerin alkış çaldıklarını, kameraları görünce mikrofona yaklaşıp konuşmaya başladı.
-"Herkese merhaba.. konuyu nereden ve nasıl başlayacağımı hiç bilmiyorum çok heyacanlıyım.. aslında bu başarıyı ben tek başıma elde etmedim.. bu süre zarfında burada olmasa bile her anımda yanımda olan desteğini, yardımını esirgemeyen Prof. Dr. Süleyman Güneş'e teşekkür ediyorum. Ben staj yaptığım dönem de onunla bu konuyu konuşarak bu başarıyı elde ettim. Onun sayesinde güzel yerlere geldim..fazla uzatmak istemiyorum.. her zaman yanımda olan sevgili aileme.. bu hastanede görev yaptığım sevgili Opr. Dr. Okan Yıldırım'a.. hayatıma yeni giren ve bana bu koşulda desteğini veren sevgili nişanlım Yusuf Emir Kozcuoğlu'na teşekkür ediyorum.."
.
.
.
Yusuf Emir şirket odasında izlediği televizyonda kendisine teşekkür eden Belinay'ı dinliyordu. Konuşmasını sonuna kadar dinleyip eline alan başarı ödülünü görünce alkışlar eşliğinde ıslık çalan Oğuz'a kısa bakış atıp tekrar televizyona baktı.
-"Helal olsun yengeme beee.. duydun değil mi lan? Sevgili nişanlım dedi"
-"Oğuz sakin ol oğlum. Emir bu kadar tepki göstermedi sana ne oluyor?"
-"Yengemiz sonuçta kanka.. şuna bak bee helal olsun yengemeee"
-"Oğuz yeter başım ağrıdı"
-"Ne yapacaksın şimdi?"
-"Ne gibi?"
-"Kız televizyon da senin adını duyurdu.."
-"Benim adımı değil kendi başarısını söyledi"
-"Sonunda senin adını verdi oğlum duymadın mı?"
-"Yani?"
-"Sonuç olarak senin nişanlın ve sen de birşeyler yapmalısın"
-"Ne yapacağım?"
-"Emir senin beynin yok mu?"
-"Oğuz ben sana bir beyin gösterirsem var mı yok mu görürsün"
-"Oğuz haklı.. senin kafa yerinde mi?"
.
.
.
Hamza Bey heyecanla yerinde duramazken Meryem Hanım ayağa kalkıp kocasının kolunu tuttu.
-"Hamza sakin ol"
-"Olamiyrum.. Uuiyy boğaldum"
-"Az kaldu benu de boğacaksun"
-"Nerede kaldu bu kiz?"
-"Anca gelur. Doktorlarla konuşayi bilmiy misun?"
-"Biliyrum da ooff off"

Belinay odasına girdiğin de elindeki plaketi annesine gösterirken babası kendine çekip başına öpücükler konduruyordu.
-"Helal olsun da benum kizuma"
-"Tebruk ederum kizum"
-"Sayeniz de.. ikinize de teşekkür ederim"
-"Asul biz sana teşekkür ederuz kizum. Bize ha mutluluğu yaşattuğin içun"

Belinay, babasına sarılınca odaya giren Okan Hoca'yı görünce tebessüm ederek yanına gitti.
-"Bölmüyorumdur inşallah"
-"Gelun hocam gelun"
-"Beni hem utandırdın hem de gururlandırdın"
-"Hocam.."
-"Beni dinlemediğin için çok teşekkür ederim. Yapamazsın demedim, risk almanı istemediğim için tepkimi gösterdim"
-"Biliyorum Hocam. Her ne kadar tartışmış olsakta benim kötülüğümü istemeyeceğinizi biliyorum. O yüzden ne yaşarsak yaşayalım size de ayrıyeten teşekkür ediyorum"

Belinay, Okan Hoca'ya sarılırken çığlık atarak gelen Alara'yı görünce hemen ona sarılıp gülüşürken Hamza Bey kulaklarını kapatıyordu.
-"Yeterun ula kulağum sağur olacak"
-"Yaaa kızım çok güzeldin"
-"Gerçekten mi?"
-"Tabi kızım.. dedim bakın bu kız benim can dostum diye herkese havamı attım"
-"Sen benim can dostum değil can kardeşimsin"

Hamza Bey ve Meryem Hanım gülümseyerek kızlara bakarken Okan Hoca müsaade isteyerek odadan çıktı.
-"Eee bunu kutlamalıyız"
-"Gerek yok ya"
-"Gerek var. Hamza dayı Belinay'ı bizim mekana götürebilir miyim?"
-"Çok dağulmayun tamam mi?"
-"Emredersiniz komutanım"

Alara yeniden çığlık atarak odadan çıkınca Belinay gülümseyerek anne ve babasına sarıldı.
-"Hadi gelin Yeşim'in yanına gidelim"
-"Gidelum kizum"