'Sarı Sarı Saçlar'

347 56 101
                                    

"Ben şimdiden söyleyeyim, Merih abinin arabasına binmem. Necip abininkine de binmem, o da Merih abinin aynısı. "

Bütün gençler toplanmış, araba düzenini konuşuyorlardı. Merih'in arabasına kimlerin bineceğini düşünürlerken Arda, uyarısını önden yapmıştı.

"O niyeymiş oğlum, bin işte. "

Merih'in itirazına karşılık, yanındaki Kenan'ın koluna sarıldı ve mızıkçı ses tonuyla konuştu.

"Ya bana ne ya, sen Kenanla cilveleşmeme kızıyorsun. Necip abide senin aynın olduğu için o da aynısını yapar, o yüzden biz Barışla gideceğiz. "

Adını duymasıyla, arabasının bagajını düzenleyen Barış, başını arkadaşlarına çevirdi ve bağırdı.

"Pardon da, ben neden sizin cilveleşmelerinize maruz kalacakmışım? "

Barış'ın sorusuna karşılık, Arda yerine Kenan lafa girdi.

"Abi sen halden anlarsın ya, hem söz veriyoruz rahatsız etmeyeceğiz seni. "

Kenan'ın verdiği sözün üzerine Arda heyecanla başını salladı, Barış'ın yanında duran Semih'te onların bu haline gülüp Barış'ı ikna etmek istedi.

"Ya şunların haline baksana, ne kadar masumlar. Gelsinler bizimle, ses çıkarırlarsa atarız arabadan. "

Semih'in son söylediği, Barış'ın aklına yatınca kabul etti ve işine geri döndü.
O sırada Mustafa'nın, Semih'in yanına gelmesiyle sarışın, Barış'a yardım etmeyi bıraktı ve küçük olanla sohbet etmeye başladı.

"Hah, sonunda geldin oğlum! Nerede kaldın ya? "

Necip'in yüksek sesle konuşması, Semih ve Mustafa'nın dikkatini çekmiş, oraya dönmelerine sebep olmuştu.

"Powerbank'i evden aldım, tam çıkıyordum annem durdurdu beni. On saat sorguladı, zor kurtuldum elinden. "

Necip'in kardeşi Yakup Arda, bıkkınlıkla konuşmuş ve bedenini arabaya yaslayıp Ahmetcanlarla konuşmaya başlarken, Mustafa ondan gözlerini alamıyordu.
Bunu fark eden Semih, elini Mustafa'nın gözünün önünde sallarken, esmer çocuk kendi kendine mırıldanmaya başladı.

"Ah felaket, felaket. "

Semih, ne olduğunu anlamadan Mustafa'ya sesleniyor fakat cevap almıyordu. Bu sırada durumu fark eden Barış, ikilinin yanlarına gelip onları izlemeye başladı.

"Bu çocuk bi' afet, bi' afet. "

Barış, mırıldandığı şarkıyı değiştirerek söyleyen Mustafa'ya gülerken, Semih'e dönerek konuştu.

"Çocuk aşık olunca Ezhel'e döndü. "

Semih, Mustafa'yı kendi haline bırakarak çakma sarışının söylediğine güldü ve yanlarına gelen Yakup Arda'yı fark edip fazla sesli olmayacak şekilde konuştu.

"Musti, oğlum Yakup Arda geliyor. Kendine gel. "

Sarışının sözleri üzerine Mustafa, başını iki yana salladı ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Utanmıştı ve Yakup Arda ile konuşabilecek cesareti henüz kendinde bulamamıştı.

"Utangaç bebek. "

Semih, gülümseyen bir yüzle mırıldandı ve gözlerini yanlarına gelen çocuğa çevirdi.

"Selam, Yakup Arda ben. Necip abim bagajda iki tane çadır koyacak yer var mı, diye sordu. "

Kendini tanıtmayı ihmal etmeyen çocuğa kısa bir cevap verip Necip'in yanına gitti Barış. Semih, kıvırcığın bu tavrına gözlerini devirdi ve samimiyetle konuştu.

Ama Bana Bakma Öyle, barsemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin