Barış, sabahın erken saatlerinde kalkmış, yeniden uyuyamayınca ise Semih için güzel bir kahvaltı hazırmaya karar vermişti.
Sarışını, patates kızartmasını çok sevdiği için zahmetli de olsa ona kızartma yapmaya başlamıştı.
Kapı zilinin çalmasıyla, n'olur n'olmaz diyerek ocağın altını kapattı ve kapıya yöneldi çakma sarışın.
Kapıyı açtığında gördüğü kişi, tanıdığı bir yüz değildi."Merhaba, Barış Bey. Ben Serkan Sezen'in çalışanlarından biriyim, Serkan Bey dışarıdaki arabayı size teslim etmemi istedi. Buyrun anahtarınız, ha birde, Serkan Bey herhangi bir itirazı kabul etmememi söyledi. "
Barış, şaşkınlıkla açılan gözleri ile karşısındaki adama bakarken, uzatılan anahtarı aldı ve evden çıkıp dışarıdaki arabaya baktı.
Gördüğü Dacia-Duster ile gözleri daha çok büyürken arabaya yaklaştı ve incelemeye başladı.
Almak için para biriktirdiği arabaydı bu, eniştesi bunu nereden biliyordu ki?"Anahtarı teslim ettiğime göre, ben gidiyorum Barış Bey. "
Barış, yanındaki varlığını unuttuğu adama döndü ve gülümseyerek konuştu.
"Ah, pardon. Teşekkür ederim, yoruldunuz buraya kadar. "
"Ne demek, benim işim bu. "
Cümlesi biter bitmez, karşı sokağa park ettiği arabasına doğru yürümeye başladı takım elbiseli adam.
Barış, hâlâ olanlara inanamıyor ve arabayı incelemeye devam ediyordu.
Aklına gelen şeyle, koşarak eve girdi ve mutfak masasından telefonunu alıp eniştesini aradı.
Heyecandan bunu bile unutmuştu."Alo, Barış'ım. Hediyemi aldın sanırım. "
"Abi, ne gerek vardı böyle bir şeye ya? "
"İtiraz istemediğimi söylemedi mi sana anahtarı veren kişi? "
"Söyledi de abi, ne bileyim ya. Mahçup hissediyorum. "
"Saçmalama oğlum, 23 yaşına geldin sen artık, arabasız olmaz. "
"Çok teşekkür ederim abi, iyi ki varsın. "
"Ne demek güzel oğlan, sevdiğini bol bol gezdir o arabayla. Güzel anılarınız olsun o arabada. "
"Olacak abi, sayende çok güzel anılarımız olacak. "
"Ben kapatıyorum oğlum, işlerim var. Sonra yine konuşuruz, kendine iyi davran. "
"Tamam abi, yeniden teşekkür ederim. Kendime çok iyi davranacağım, sende öyle yap. "
Telefonu kapattı ve elindeki anahtarla birlikte masaya bıraktı, yarım bıraktığı işe devam etmeli ve hemen Semih'ini uyandırmalıydı.
Bugün için güzel planları vardı.~~~~~~~~~~
"Ya şimdi bu maviş güzellik, senin mi? "
Heyecanla önündeki mavi arabayı inceleyen Semih'e gülümsedi ve başını olumlu anlamda salladı çakma sarışın.
"Bu güzeller güzeli, muhteşem ötesi karizmatik şey senin yani. "
Arabadan, bi' insanmış gibi bahseden sarışına kıkırdadı ve onun cümlesini düzeltti.
"Benim değil, bizim. Bu, senin güzel gözlerin gibi maviş olan güzel araba, bizim. "
İltifat dolu cümlesinden sonra, sarışını yanına gelip beline sarıldı kıvırcığın. Alttan alttan bakan parlak maviler, elalarla buluşurken yutkundu Barış. Semih'in gözlerine bakmak, onu her şeyden fazla heyecanlandırıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/374604563-288-k383995.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ama Bana Bakma Öyle, barsem
Fiksi Penggemar"Ama bana bakma öyle Semih, gözlerindeki bakışı çözemiyorum. Duydun mu, duymadın mı anlamıyorum. "