"Sürprizim var sana"

318 51 49
                                    

Güzel Oğlan:
Evrenin en kral eniştesi
Nasilsin napiyosun hayat nasil gidiyor

Beton Yetmez:
Sağol barışım iyiyim çalışıyorum
Noldu bu saatte
Okulda değil misin sen

Güzel Oğlan:
Okuldayım da abi
Senden bir sey isteyecektim ya

Beton Yetmez:
Söyle aslanım

Güzel Oğlan:
Ya hani sen demistin ya hani
Ne zaman istersen bu parayi alabilirsin
O senin hakkin diye
Bende kabul etmemistim
O paranın bir kismini atabilir misin bana
İhtiyacım olmasa istemezdim biliyorsun zaten de

Beton Yetmez:
Tabii oğlum
Evet o para senin ve ne zaman istersen veririm
Tamamını da atabilirim istersen

Güzel Oğlan:
Yok tamamina gerek yok
İbandan ne kadar atiliyorsa o kadar atsan yeter

Beton Yetmez:
İstediğine göre gerçekten önemli
Ne için lazım peki
Bir sorun yok değil mi

Güzel Oğlan:
Yok yok merak etme
Ya simdi soyle
Benim artik bir ev arkadasim var
Onu da benim gibi evden atmislar
Evin bos odasini ona yapmak istiyorum

Beton Yetmez:
Güzel oğlum benim
Aferin sana

Güzel Oğlan:
Cok sağol abi ya gercekten
İyi ki varsın

Beton Yetmez:
Sende iyi ki varsın aslanım
Bu mesaja💙 ifadesini bıraktınız.

𖤐~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~𖤐

"Öyle işte anne, artık bir torunun var, Bertuğ'un da bir yeğeni. "

Boş dersimi iyi değerlendirmek adına, beden dersinde olan Arda ve Bertuğ'un yanına gelmiş ve onlara dün yaşadıklarımı anlatmıştım.
Arda, artık bir torunu olduğunu öğrendiğinde "Torunum oldu! " diye bağırarak koşmuş ve iki kere arka bahçede tur atmıştı.
Tabii, bunun sonucunda da hocalardan iyi bir azar yemesiyle aklı başına gelmişti.
Şimdi de yanıma oturmuş, beni sorguluyordu.

"Ya tamam da oğluşum, bu çocuk neyin nesi kimin fesi bilmiyoruz. Hemen bağlanmışsın çocuğa, arızalı bi' tip çıkmasın? "

"Ayrıca daha tanışır tanışmaz aramıza mı aldın? Daha biz tanımıyoruz bile. "

Arda'nın söylediklerine ekleme yapan Bertuğ'a döndüm ve onu sakince cevapladım. Gergin görünüyordu, Mustafa'yı tanımadığı için kabullenmek istemiyordu. Ama ben, insanları gözünden tanırdım. Görür görmez o kişinin nasıl biri olduğunu hissederdim.
Mustafa iyi biriydi, ona güveniyordum ve onu yalnız bırakmak istemiyordum.

"Ya Bertuğ'um, biliyorum hemen aramıza almak istemiyorsun ama zaten hemen bize katılsın demiyorum ki. Onu yalnız bırakmak istemiyorum sadece, onunla vakit geçirelim, bi' ortamı olsun istiyorum. Yalnız kalırsa yine zorbalık yaparlar ona, en azından biz onun yanında olursak ona yaklaşmazlar. Hem o çok tatlı, tam bir bebek. "

Başını iki yana salladı Bertuğ, bize çok bağlıydı ve paylaşmak istemiyordu bizi. Onu anlıyordum ama onun da beni anlaması gerekiyordu.
Arda, benim yanımdayken kalkıp Bertuğ'un yanına oturdu ve kolunu onun omzuna koydu.

"Bertuğ'um, biz ayrılmayacağız, uzaklaşmayacağız ya da onu senden çok sevmeyeceğiz. Hem düşün bi, yeğenin yalnız mı kalsın, hm? "

"Ya yeğen deyip durmayın, sinirlendirmeyin beni. Hem babası kim bu çocuğun da benim yeğenim oluyor? "

Takıldığı noktaya güldüm ve dudaklarımı büzerek Bertuğ'a ithafen konuştum.

"Babası yok, sende amcası olarak baba yarısı oluyorsun. Yani babası sen sayılırsın. "

Gözlerini ayırdı ve heyecanla ayağa kalktı, amacıma ulaşmıştım.

"Nasıl yani? Ben, babamı oldum ben? Ben yani, baba oldum. Öyle mi yani ben mi baba mı oldum mu ben? "

Onun gibi ayağa kalktım ve karşısına geçip bağırarak "Evet! " dedim. Anında sarıldı ve beni havaya kaldırıp döndürdü.

Bu yaptığımız aptalcaydı ama böyle mutluyduk.
Böyle anlaşıyor ve böyle yaşıyorduk. Aptal hareketlerimiz, hayatımıza renk katıyordu. Saçma şeyler konuşur ve saçma şeyler yapardık. Mutluyduk ve nasıl mutlu olduğumuz önemli değildi.

~~~~~~~~~~

"Emir, bu derslik yer değiştirsek olur mu? "

Sırama kolumu koyup üzerine yatmış bir şekilde pencereden dışarıyı izlerken, sıra arkadaşım Emir'in yanına gelip konuşmasıyla başımı çevirdim ve Barış'a baktım. Neden yanıma oturmak istemişti ki?

"Tabii, kalkıyorum ben o zaman. "

"Sağ ol, kardeşim benim. "

Sırtındaki çantayı yanıma bıraktı ve hemen ardından oturdu. Benim gibi kolunu sıraya yasladı ve üzerine yattı, yüzü bana dönüktü.

"N'oldu Barış? "

"Hem yanına gelmek, hemde çıkışta birlikte olduğumuzu söylemek istedim."

Son söylediğine şaşırmamla gözlerim ayrılırken, o da bu tepkime gülümsedi.
Gülüşü fazla güzeldi.

"Nasıl yani? Neden birlikteyiz çıkışta? "

Sorularıma hızlı bir cevap verdi.

"Sürprizim var sana. "

Ben cevap vermeden, sırada kayarak yanıma yaklaştı. Bacaklarımız birbirine değerken, bir bacağını bacağımın üzerine attı ve benden taraftaki kolunu da boynuma doladı.
Yüzlerimiz birbirine çok yakındı, gözleri kapalıydı ve eli ensemdeydi.

Kalbim hızla çarpıyordu ve bunu hissetmemesi için dualar ediyordum.
Neden böyle bir şey yapmıştı ki?
Sürprizi neydi, neden bana bir sürpriz yapacaktı?

Aklımda bu tip sorularla bende gözlerimi kapattım, anın tadını çıkarmak daha mantıklıydı. Ondan taraftaki elim boşta olduğu için, bacağına koydum ve baş parmağımla hafifçe okşamaya başladım.
Tepki vermemişti, izin verdiği anlamına geliyordu bu. Bu yüzden elimi çekmeden devam ettim bende.

O ders bu şekilde yattık, kimse sorgulamadı ya da bir şey söylemedi.

Söyleseler de, umurumuzda olmazdı.

꥟~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~꥟

Geçiş bölümü gibisindenn

Ama Bana Bakma Öyle, barsemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin