"İyi ki varsın"

371 49 92
                                    

"Semih, şuan sırası değil biliyorum ama çok merak ettiğim bir şey var. "

Barışla birlikte sessizce kahvaltı yaparken, sessizliği o bozmuştu.

"Sor o zaman. "

"Ben hâlâ, neden benimle yaşamak istediğini bilmiyorum. Seni darlamak istemediğim için sormamıştım ama gerçekten merak ediyorum. "

Elimdeki tostu yemeye devam ederken, söyledikleriyle tostu tabağa bırakıp çiğnediklerimi yuttum ve onu cevaplamak yerine bir soru yönelttim.
Sanırım artık sırası gelmişti.

"Bugün, işe gidecek misin? "

Başını iki yana salladı ve salatalıklardan birini ağzına atarken mırıldandı.

"Her gün değil, belirli günlerde gidiyorum işe. Bugün gitmeyeceğim. "

Ne demek her gün işi yoktu? Bana niye 'ben işe gidiyorum' diyordu her gün?

"Sen bana niye her gün işe gidiyorum dedin lan o zaman? "

Sinirle söylediğim şeye güldü ve sırıtmaya devam ederek cevapladı sorumu.

"Beni, meşgul bir iş adamı olarak tanımanı istedim. "

Ciddiyetle verdiği cevaba bende gülmeden edemedim o an.

"Neyse, asıl konuya gelelim. Bugün benimle eski evime gelebilir misin? Eşyalarımı almam gerekiyor. "

Anlamayarak bana bakmasıyla konuşmaya devam ettim.

"Anlatacağım her şeyi, ama önce bunu yapalım. Henüz hazır hissetmiyorum kendimi. Yardımına ihtiyacım var. "

Fazla sorgulamadan başını salladı aşağı yukarı.
Onun en sevdiğim özelliği, anlayışlı olmasıydı.
Karşısındaki sıkboğaz etmez ve gereksiz sorgulamalar yapmazdı.

"Yemekten sonra evden çıkalım o zaman. Babam şuan çalışıyordur, annem de birazdan çıkar evden. Senden istediğim şey; ben eve girdikten sonra kapıda bekleyip, annem gelirse onu oyalaman. Sen beni ararsın, annem gelirse de o şekilde duyarım ve ona göre davranırım. "

"Gizli ajan olacağım yani, en büyük hayalimdi. "

Söylediği şeye güldüm ve onu devam ettirdim.

"Ortağımın sen olması iyi oldu. "

Onun da gülmesiyle yeniden ortam sessizleşti ve yemeğimizi yer yemez çıktık evden.

~~~~~~~~~~

"Neyseki evin kilidini değiştirmemişler. "

Evin kapısını açarken söylemiştim bunu, o da bana şaşkınca bakıp konuştu sessizce.

"O kadar psikopat değillerdir heralde. "

Söylediğine gülerken içeri girmiş ve beni aramasını istemiştim.
Hızla odama yönelirken, aramasını açıp kulaklığımı taktım.
Dolabımın üzerinden valizimi aldıktan sonra sığdığı kadarıyla önemli olan eşyalarımı içine sıkıştırmaya başladım.
Kulaklıktan uğultu hariç bir ses yokken birden Barış'ın konuşmasıyla irkildim.

"Annen başörtülü ve hafif yapılıydı, değil mi? "

"Evet, n'oldu ki? "

Kalbim hızlanmaya başlarken verdiği cevapla daha da hızlanmaya başladım.

"Şuan tam olarak evin önünde, adı Aysel, değil mi? "

Ama Bana Bakma Öyle, barsemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin