Siz: Bu hafta bana yazan üçüncü kişisin ve daha fazla bu saçmalığa katlanamayacağım
Siz: Kısacası ben seni engellemeden defolup gitmeni öneriyorum
053**: Nasıl ya ben sana yazan üçüncü kişi miyim?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Solancicekler: Ekonomi iyi diyenler neyin kafasını yaşıyor?
183 beğeni, 58 yorum.
Sevimlerisevin: Ulan bir pantolon bir sweatshirt 1.300 tl tutar mı?
Hayatsensizguzel: Yaşlı dayılar dışında kimse ekonomi iyi demiyor...
BenimAdimRasim: Ekonomi iyi...
Sevimlerisevin: @BenimAdimRasim dayı afedersin ama bir siktir git ya
***
"Ama hoş çocuk değil mi?" diyerek heyecanla koluma girdi. Kıkırdayarak başımı salladım. Bugün boş günümdü ve işe gitmediğim için Sevimle alışveriş yapmaya ve kafeye gitmeye karar vermiştik.
"Kızım bir tıpçı olmasada hukukta zor bir bölüm. Onunda bir ağırlığı var yani."
Eski tarzda süslenmiş ve içinde nostaljik şarkılar çalan bir kafeye girdik. Çok sık gittiğimiz bir kafeydi ve buranın havası insanı gerçekten dinlendiriyordu. Boş bir masaya oturduktan sonra elimizdeki alışveriş poşetlerini yanımıza bıraktık. Acaba alışverişi biraz abartmış mıydık? Neyse kendi paramı yiyorum sonuçta kime ne.
"Ya bencede gayet yakışıklı bir çocuk. Ama yakışıklı olması ve hukuk okuması ona aşık olmam için yeterli sebep değil. Sonuçta çocukla yeni tanışmış sayılırım."
Ben sert bir kahve söylerken Sevim Türk kahvesi istedi. Daha sonra masada bana doğru yaklaşarak "Bence bir şansını dene. Bir iki yazış belki seversin, sevmezsende engeller gidersin ne var yani." dedi.
Siparişlerimiz geldiğinde teşekkür ederek kahvemi elime aldım. "Emin değilim. Biliyorsun, gönül meseleleri bana göre değil."
Göz devirerek geriye çekildi. "Kızım biraz kendine güven, biraz sosyalleş. Kendine itiraf edemiyorsun ama bence sende aşka inanıyorsun. Bir şans ver. Kim bilir belki gerçek aşkı bulursun."
Sevim sözünü bitirdikten hemen sonra "Kim demiş aşk yalandır diye" şarkısı çalmasıyla beraber ben derin bir nefes verirken o gülmeye başladı. "Bence evren veya ilahi bir güç sana işaret yolluyor Çiçek. Hem seninde için ısınmış şu Deniz denen çocuğa. Bir dene derim."
Kararsız bir şekilde ona bakmaya başladım. Şu zamana kadar bir tane bile sevgilim olmamıştı. Aşka ne kadar inanmıyorum desemde Sevim haklıydı. Bende bahsedilen o aşkı tatmak onun nasıl bir his olduğunu öğrenmek istiyordum. On sekiz yaşıma bastığımda ne o adamla evlenecektim ne de o evde kalacaktım. Başka bir şehire gidecek ve orada yaşamımı devam ettirecektim. Hem yol param hemde en az iki aylık ev kiram hazırdı. Ama tüm bu şeyler arasında gençliğimi de yaşamak istiyordum. Bir lise aşkım olmasını ve gençliğimin verdiği o heyecanla aptallıklar yapmak istiyordum. Yıllar sonra bu günleri düşünerek ağlamak değil gülmek istiyordum. Sevilmek ve değer görmek istiyordum. Sevilmenin nasıl hissettirdiğini tekrar hatırlamak istiyordum.
