31. Bölüm

239 27 8
                                    

"Ablaa"

Yiğit'le bakışmamızı bölen Bade'nin bana seslenmesi oldu arkamı dönüp bana munzurca sırıtan kız kardeşime baktım
Gözlerimle onu tehdit ederek tekrar önüme döndüm

"Hoşgeldin Yiğit içeri gelsene"

Yiğit'te kendini toparlayıp yüzüne hafif bir tebessüm yerleştirdi
Elinde ki gülleri bana uzatıp kulağıma yaklaştı

"Hoş buldum gözlerimin gördüğü en güzel kadın"

Ilık nefesi kulağıma değip geçerken tüm bedenimi bir ürperti sardı
Yiğit benden uzaklaşınca başımı sallayıp elinde ki gülleri alıp burnuma götürdüm
Hafif tebessüm ederek gülleri kokladım

Yiğit tüy hafifliğinde yanağımı okşayıp elini çekti

"Gülmek sana çok yakışıyor"

"Teşekkür ederim" diyerek gülümsedim

Elimle koridoru işaret ederek yürümesi için onu teşvik ettim Yiğit yürümeye başlayınca kapıyı kapatıp peşinden yürümeye başladım
Onu oturma odasına götürdüm babam koltukta oturmuş bize bakıyordu

Yiğit'in stres yaptığını sesli nefes alışverişlerinden anlıyordum
Yiğit'in yan tarafına geçerek

"Sizi Yiğit ile tanıştırayım babacığım"

Babam bakışlarını Yiğit'in üzerinden hiç çekmiyordu Yiğit'in ilk defa çekingen şekilde davrandığını görüyordum demek ki her erkeğin geçmesi gereken en büyük sınavlardan biri kız istemekmiş

Bir istemek Yiğit'i bu hale getirdiyse diğer erkeklere ne yapmazdı artık siz düşünün
Aslında bizimki istemek değil sadece tanışma amaçlıydı

"Gel bakalım Yiğit bey tanışalım"

Babam ayağa kalkıp Yiğit'in ona yürümesini izlemeye başladı
Yiğit elini uzatınca babam karşılık vererek elini sıktı
Diğer herkesle tanıştıktan sonra
Babam eliyle tekli koltuğu gösterince Yiğit hemen oturdu

Babam ve anneme Yiğit'in geçmişi ile ilgili her şeyi olduğu gibi anlatmıştım saklamanın bir anlamı yoktu onu olduğu gibi kabul etmeleri  ve onu rencide edecek sorulardan kaçınmaları gerekiyordu

Babam soruları ard arda sormaya başlayınca Yiğit'in terlediğini burdan bile görebiliyordum
Anneme kaş göz işareti yapıp Yiğit'i kurtarmasını istedim
Annem hemen kontrolü ele aldı

"Kızım sen istersen Yiğit oğluma bahçeyi gezdir"

İşte kurtuluş bileti

"Ne gerek var hanım eve girerken görmüştür sanki çok büyük bir bahçemiz var"

Annem kehribar rengi gözleriyle babama ters bakışlarını yollayıp ayağa kalktı bende oturduğum yerden kalkıp Yiğit'e baktım bakışları kucağındaydı

"Hadi kızım siz çıkın"

Yiğit oturduğu yerden kalkıp

"İzninizle"

"İzin sizin oğlum" annemin yumuşak sesiyle odadan ayrılıp çıkış kapısını açıp bahçeye çıktık
Yiğit sesli bir soluk bırakıp

"Evleneceğin kızın ailesi ile tanışmak ne kadar zormuş" diyerek sesli şekilde gülümsedi

"Açıkçası bu kadar zor olacağını bende düşünmemiştim" diyerek gülüşüne karşılık verdim

Yiğit'in yüzünde ki gülümseme yerini ciddi bir ifadeye bıraktı

"Senin için değer"

Bakışlarımız bir süre kenetlendi sonra boğazımı temizledim

"Gezelim mi biraz"

"Olur"

Yiğit'in sakinleşmesi için bir süre ona etrafı gezdirdim bir süre sonra Bade'nin bağırmasıyla eve girdik hep birlikte yemek masasına oturduk yemek sessiz geçmişti
Gün akşama dönmüş etraf karanlıklamıştı

Oturma odasında içilen kahvelerden sonra

"İzninizle ben kalkayım artık"

Yiğit'in ayağa kalkmasıyla bizde ayağa kalktık
Kısa bir vedanın ardından Yiğit'i yolcu etmek için kapıya kadar ona eşlik ettim
Yiğit ayakkabılarını giyince ayağa kalkıp yüzüme baktı

"Her şey çok güzeldi teşekkür ederim Asel"

Yüzümde ki hafif tebessümle

"Benim içinde çok güzeldi bende teşekkür ederim"

"O zaman yarın görüşmek üzere iyi akşamlar"

"İyi akşamlar"

Yiğit arkasını dönüp gideceği sırada yüzünü bana çevirip açıkta kalan omuzuma bir öpücük kondurdu ve arkasını dönüp hızla uzaklaştı beni şaşkınlık ve heyecanla ortada bıraktı

Onun her hareketinin beni bu kadar etkilemesi normal miydi?

KORUMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin