-39-

60 10 40
                                    

(yorum istiyorummmmmmmmm 👀)














"Ya ben gelmesem olur mu?" Bacaklarını gerginlikle karnına doğru çekmişti. "Sen gidip selam ver. Sonra geri döneriz."

"Saçmalama Hoseok 3 saattir yoldayız."

"Neden kabul ettim ki?" Dedi ağlamaklı. "Daha kendi ailemle anlaşamıyorum ben bir de senin ailen çıktı. Hayır sevmeyecekler zaten olan bana olacak yine."

Arabayı durdurdu Yoongi. Ona döndüğünde hafifçe gülümsemiş ve kemerini çıkararak uzanıp alnındaki saç tellerine dokunmuştu. "Niye sevmesinler, severler elbette."

"Kimse beni ilk görüşte sevmez. İkinci görüşte de sevmezler. Sen bile sevmemiştin."

"İlk görüşümüz sorgu odasındaydı Hoseok ne yapsaydım orada mı aşık olsaydım sana? Hiç gerçekçi değil."

Gözlerini devirdi. "Kim olduğumu biliyorlar mı?" Diye sordu mırıldanarak.

"Nasıl yani?"

"Aramızdaki ilişkiyi, benim kim olduğumu...kimse bilmesin demiştik."

"Bilmiyorlar." Dedi sakince. "Ama aptal değiller. Hayatımda biri olduğunu az çok fark etmişlerdir. Resmiyete dökmek için davanın tamamen kapanmasını bekliyorum."

"Ne resmiyeti ya evleneceğiz sanki."

Yoongi ona baktığında gülmüştü hafifçe. Hoseok bir süre bekledi, hemen ardından arka koltuğa eğilip paketi eline aldı. "Baban için aldım." İçindeki kutuyu çıkardığında kapağını açtı ve gözlerini ona çevirdi. "Zevki nasıl bilmiyorum ama sen tanıyorsundur. Beğenir mi?"

"Ne o? Gözüne mi girmeye çalışıyorsun yoksa?"

"Nazik olmaya çalışıyorum sadece."

"Kaç para verdin buna?"

"Ne yapacaksın parasını Yoongi? Çok beğendiysen sana da alırım dönünce."

"Beğenir." Uzanıp yanağını öpmüştü. "Gerek yoktu zaten, gösterişi sevmezler."

"Hmm, her gün özel uçakla ülke değiştiren birisini çok sevecekler desene."

"Fazla büyütüyorsun. Hadi inelim." Yoongi'nin inmesiyle istemeye istemeye inmişti arabadan Hoseok. Bahçede öylece dikilirken sahil kasabasında tatlı bir evin önünde duruyordu. Mütevazı ve güvenli duruyordu. Karşısındaki okyanus manzarasından gelen esinti saçlarını uçuşturdu. Genç ve şık giyimli bir kadını evin girişinde görünce Yoongi kollarını sarmıştı ona.

"Annecim."

"Yoongi, çok özlemişim seni." Yanaklarından öpmüştü. "Gelmen niye bu kadar uzun sürdü? Aylardır seni çağırıyoruz."

"Haklısın ama çok yoğundum biliyorsun işleri. Daha sık geleceğim söz." Kendisine döndüğünde "Arkadaşımı da getirdim." Demişti arkasında öylece dikilen bedeni göstererek. Gülümsedi zorlukla Hoseok. Elindeki tatlı paketini ona uzatırken gözlerini kaçırmıştı karşısındakinden.

"Merhaba."

"Hoşgeldin canım. Ne zahmet ettin."

"Ne demek." Kelimeleri ağzından çıkarabilmek için zorluyordu resmen kendisini. Yoongiye döndüğünde "Baban ve deden arka bahçede." Demişti annesi. "İsterseniz yanlarına gidin hava güzel zaten yemeği de orada yeriz diye düşündüm."

"Harika olur." Hoseok önündeki bedenin adımlarını takip ediyordu. Babası olduğunu tahmin ettiği orta yaşlı bir adam ile saçları tamamen beyazlaşmış yabancı bedeni konuşurken gördüklerinde kendilerini fark etmeleriyle ayağa kalkmışlardı. Yoongi onlara sarıldı. Hoseok uzanıp ellerini sıktığında kendisine gösterdikleri yere oturmuştu.

Succession | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin