-46-

36 12 93
                                    


Banyoya girdiğinde Yoongiye baktı. Üstsüzdü ve yüzü traş köpüğüne bulanmıştı. Elindeki jiletle çenesindeki sakalları alırken Hoseok parmak ucuna yükselip şakaklarına dudaklarını bastırdı.

"Günaydın."

"Günaydın." Demişti göz ucuyla ona döndüğünde. Yanına yaklaşıp kollarını ona sardığında yüzünü sırtına yasladı. "Sen yokken bir şey yapasım gelmiyor." Güldüğünü işitmişti. "Birazdan geliyorum." Dediğinde Hoseok bedenini çevirdi ve jileti ellerinden aldı.

"Ben yapmak istiyorum."

Tıraş köpüğünü eline alıp yüzüne sürdüğünde nazik davranıyordu. Jileti yavaşça dudağının üst bölgesinde gezdirirken Yoongi pür dikkat izliyordu onu. "Dikkat et."

Güldü Hoseok. "Bu dünyada dikkatli olacağım bir şey varsa o da sensin."

Gözleri birleştiğinde Yoongi'nin dudakları yukarı kıvrılmış ve elindekini yavaşça ondan almıştı.

"Sen nereye gideceksin bugün? Okula mı, şirkete mi yoksa haber kanalına mı?"

"Okul yok ara dönemdeyiz şu an. Şirkette pek istenmiyorum biliyorsun ne zaman gitsem babam bir bahane bulup gönderiyor beni, haber kanalında ise hiç istenmiyorum." Gülmüştü hafifçe. "İstersen seninle adliyeye gelebilirim." Dediğinde "Onu da ben istemiyorum." Demişti Yoongi. "Pek tekin insanlar gelmiyor oraya uğramaman daha iyi olur."

"O zaman sen de gitme birlikte vakit geçirelim."

"Güzelim ben bir şirket ya da haber kanalı sahibi değilim. Üst mercide bir devlet memuruyum neticede kafama göre gitmemezlik yapamam."

Hoseok bunu zaten biliyordu. Yoongi'nin gözleri aynaya geri döndüğünde yanağını şişirip keskin jileti teninin üzerinde gezdirmişti dikkatlice. "Ama mesela evlensek 1 ay evlilik izni alabilirim. O zaman istediğin olmuş olur."

"Pekala. Sana kolay gelsin öyleyse adliyede."

Gülmüştü Yoongi. "Ciddiyim. Hatta istersen yıllık iznimle birleştiririm toplam 3 ay olur. Tüm yazı birlikte geçirmiş oluruz bir düşün istersen."

"Ne bu? Modern bir evlilik teklifi filan mı?"

"Diz çökmem mi gerekiyordu?" Elleriyle yüzünü gösterdi. "Şu an pek müsait değilim biliyorsun."

Hoseok yüzüne baktığında gözlerini kaçırdı. "Olur da ortam içerisinde bunu yaparsan seni öldürürüm Yoongi duydun mu?" Elindeki jileti bıraktığında ona dönmüş ve ellerini her iki yanına bırakarak onu kendisi ile lavabo arasında sıkıştırmıştı. "Trajik bir ölüm olurdu." Diyerek mırıldandığında yüzündeki köpükle komik görüntüsünü izliyordu Hoseok.

"Ciddiyim. Karşıma yüzük kutusuyla filan çıkmandan korkuyorum. Nasıl olsa herkes içinde beni reddedemez diye düşünmeni istemiyorum."

"Olur düşünmem." Elleri yüzüne yükseldiğinde gülümsemişti hafifçe. "Toplum içine girmeden ikna etmeye çalışırım öyleyse bende seni."

Sızlanarak ellerini göğsüne bıraktığında Yoongi yüzünü eğip öpmüştü onu. "Evlensene benimle."

"Hayır." Demişti yüzünü ondan uzaklaştırırken.

"Çok mu emrivaki oldu? Tamam şöyle yapalım. Benimle evlenir misin?"

"Kesinlikle hayır."

"Sana kibar dil gitmiyor anlaşıldı."

"Cidden vazgeçmeyecek misin?"

"Kolaysa gel sen kendinden vazgeçmeye çalış."

Çenesinden kavradığında gözleri birleşmişti. Yoongi dudaklarını birleştirdiğinde gözlerini yumdu Hoseok. Yüzündeki traş köpüğü kendi yüzüne bulaşmış, dudaklarına doğru akmıştı birazı. Ağzını araladığında elleri saçlarına yükseldi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 3 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Succession | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin