Succession | Sope

-32-

Eğilip çöp kutusundaki son kartonu eline aldığında geri çekilmişti genç adam. Sokak lambasının loş ışığına çarpan metalle gözleri kısıldı, ne olduğunu anlamak için belini öne doğru büktü hafifçe, büyük bir bavuldu.

"Bu ne böyle?"

Duraksadığında ağır çantayı zorlukla taşıyıp çıkarmıştı ancak daha iyi görebilmek için telefonundan açtığı flaşla bavulun kenarından sallanan kanlı cansız eli gördüğünde bağırarak uzaklaşmıştı oradan.

Dakikalar sonra polisler olay yerine geldiğinde hava henüz yeni aydınlanıyordu, çöp kutusunun ve yerdeki bavulun etrafı sarı şeritlerle sarılmıştı.

"Şu seyircileri dağıtın." Demişti Taehyung yanındaki polise seslenirken. İnsanlar olay yerinden uzaklaştırıldığında yerdeki bavula baktı. Eğildiğinde zincirini açtı, çıkan yoğun kokuyla uzaklaştığında "Sikeyim." Demişti öfkeyle. "Amirim yüzü seçilmiyor ama genç birisine benziyor." Polis memurlarından biri eğilip bakmaya çalışıyordu. Taehyung başını çevirmişti. "Nöbetçi savcılığa haber verildi mi?"

"Savcı Min Yoongi yolda komiserim."

Başını salladığında kenara çekilip gözlerini etrafta gezdirdi. Dakikalar sonra tanıdık makam aracı görüldüğünde Yoongi arka kapıdan hızlıca inmişti. "Kolay gelsin." Demişti yanındaki polis memurlarına doğru ilerlerken. Polislerden biri sarı şeriti onun için kaldırdığında gözlerini etrafta gezdirdi.

"Nedir olay?"

"Kağıt toplayıcısı bulmuş birkaç saat önce. Bavulda çok kan izi yok ceset bekletilip öyle konulmuş diye tahmin ediyorum. Genç birisine benziyor."

Yoongi gözlerini çöp kutusunun üzerinde gezdirdi.

"Kimlik ya da telefon bilgisi var mı?

"Hayır hiçbir şey yok."

"Parmak izi kayıtlı mı?"

"Yok savcım."

"Kayıp ilanı var mı eşleşen?"

Taehyung duraksadı. "Eşkal Park Jiminle uyumlu görünüyor aslında ama ceset şu an teşhis edilecek durumda değil. Adli tıpa gitmeden tahmin etmek zor." Yoongi duraksadığında dilini ağzının içinde gezdirmişti. Duyduğu hoşuna gitmemiş gibi görünüyordu.

"Kayıp ilanıyla eşleşen bir çok ilan var aslında ama yaş aralığını kestiremedik henüz. Dediğim gibi sadece tahmin. Yoksa teşhis için birilerini çağırırdık."

"Yaş belli olsun öyle haber verelim." Demişti Yoongi ellerini arkasında birleştirirken. "Kimseyi durduk yere korkutmaya gerek yok."

Gözlerini kısaca etrafta gezdirdi ve yolun diğer tarafındaki ormanlık alana doğru yaklaştı. "Görüntü yok sanki."

"Yok savcım. Civardaki evleri soruşturmaya başladık ama henüz bir şey belli değil." Yoongi çöp kutusuna yaklaştığında başını eğip içine baktı. "Hiç dokunmadan olduğu gibi götürün bunu." Demişti mırıldanarak yanındaki bedene doğru. "İyice araştırsınlar içinde kredi kartı filan var."

Ceset ambulans görevlileri tarafından siyah poşete konulup kaldırıldığında "Siz adli tıpa geçin." Demişti diğer çalışanlara. "Bu valizin içinden başka bir şey çıktı mı?"

"Yok savcım çıkmadı."

"Onu da olduğu gibi götürün saçıp saçmayın etrafa."

Yoongi geri çekildiğinde kendisine uzatılan tutanak dosyasını eline almış, okuduktan sonra altını imzalamıştı. Gözleri ambulanstaki cesede döndüğünde kenardan dökülen kirli sarı saçları fark ettiğinde duraksadı, gözlerini kaçırdığında sessizdi.