Mustafa Erhan Hekimoğlu, Part 3

304 13 6
                                    

   Eve geçmiş elimde ki koca çikolatayla ve televizyonda ki Harry  Potter sahnesiyle göz yaşlarına boğulmuştum, çünkü Sirius ölmüştü, gerçi  Harry için mi ağlıyordum yoksa kendime mi belli değildi.

  Bütün duygularım birbirine girmiş ne hissedeceğimi bilmez haldeydim, içimden sadece ağlamak ve Mustafa' ya sarılmak geliyordu, ama elimden sadece ağlamak geliyordu. Onu şimdiden o kadar özlemiştim ki ne yapacağımı, onsuz nasıl dayanacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu.

   Koltuğun öbür ucunda ki yastığı alıp ona sarılmış ve Harry  Potter izleyip ağlamaya devam etmiştim.

Mustafa' dan

  Naz arkadaşlarıyla dışarı çıkacağını ve bugün bir arkadaşında kalacağını  söyleyip evden çıkmıştı, yani odada tek başıma  kalmıştım daha doğrusu kırık bir kalple tek başıma.

  Ne yapacağımı bilemez haldeydim, içten içe sadece onu orada tek başına bırakıp geri döndüğüm için kendime sövüyordum. Yn' yi geri istiyordum, onsuz kalmak istemiyordum, göğsümün sol tarafındaki ağrıya daha fazla dayanamıyordum.

  Ben  onsuz hiç kalmamıştım ki, küçükken beraberdik, büyüdük yine beraberdik, ben onun olmadığı hiç bir anımı hatırlamıyordum ki, çünkü onsuz hiç bir anım yoktu, hayatımın her köşesinde o vardı, beni her seferinde en çok o sevdi, her hatamda affetti, her yanlışımda bana doğrusunu öğretti, herkesin gittiği yerde o kaldı.

  Yanlıştı bu biz ayrı kalamazdık, sağlıklı falan değildi, sadece zehirliydi. Onun yanına gidip kendimi affetirecektim o kadar.
Ceketimi alıp, tesisten çıkmıştım ve tesisin önünden geçen ilk taksiye binip Yn' nin evini tarif etmiştim.

Yn' den

  Çikolatam bittiği için mutfağa gidip aldığım dondurmayı yemeye başlamıştım, tam bu sırada 5 dakika önce sonlanan ağlama krizim tekrar başlamıştı. Aklıma sürekli Mustafa geliyordu yaptığım her işte, dondurma yerken bile aklıma Mustafa' nın en sevdiği dondurma geliyordu, film izlerken onun en sevdiği film...

  Kapının çalmasıyla bir anda yerimden sıçramıştım, kimdi ki gecenin bu saatinde gelen, kapıyı açmak için ayağa kalktığımda mutfakta ki aynadan göz yaşlarımı silmiştim, gerçi hiç bir işe yaramamıştım, çünkü ağlamaktan yüzüm gözüm birbirine girmişti.

  Kapıyı açmadan önce delikten bakmıştım ve görmeyi en son beklediğim kişiyi görmüştüm, buna rağmen yine de hiç beklemeden kapıyı açmıştım.

Yn: Mustafa...

  Tam bu sırada Mustafa boynuma atlamış ağlamaya başlamıştı. Geriye çekilerek içeri geçmesini sağlamıştım, sonra kapıyı kapatmıştım.

Yn: Şşş, tamam, sakin ol.
Mustafa: Özür dilerim, ama ben sensiz yapamam Yn, n' olur affet beni çok özür dilerim.

  Bu sırada bende ağlamaya başlamıştım ve kollarımı onun yaptığı gibi bende onun bedenine sarmıştım.

Yn: Ben seni kendi içimde çoktan affettim zaten Mustafa.

  Mustafa bu sözümün üstüne dudaklarıma bir buse kondurmuştu ve birbirimize daha sıkı sarılmıştık.

yalcinovic bacım senin için 3. partı yazdım.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen, bayss🖤🤍.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Futboll Players | One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin