Bölüm 15

643 41 27
                                    

10 yıl önce

Damla eve geldiği gibi odasına gitmişdi. Babası ne olduğunu sorduğunda ise dersim var demişdi. Külleyen yalandı. Dersi de vardı tamam ama Cesur gibi konuları da vardı.

Önce derslerini hall ettikten sonra yatağına attı kendini. Kalbini tuttu derince nefes alarak. Aklına geldikce tavana bakıp - bakıp sırıtıyordu.

İlk defa konuşmuştular. Bu Damla için çok değerliydi. Hemde çok.

Ayni şey Cesur içinde geçerliydi. Eve geldiği gibi koltuğa oturmuş kurabiyelere bakıp gülüyordu. Onun içinde çok değerli bir şeydi Damlayla konuşmak. Hele ona kendi yaptığı bir şeyi vermesi...

Hoşlanıyor mu acaba? Diye geçirmişti içinden ama istemiyordu böyle bir şeyin olmasını. Damlanın hayatı mahv olsun istemiyordu. Lakin başkasına aşık olmasını istemeyecek kadar da bencildi. O böyle düşünüyordu.

İkiside bir-birinden habersiz bir-birlerini düşündüler o gece. Sabah ikisi de güler yüzle uyanmıştılar. Cesur kabı yıkamış birde içine çikolata koymuştu.

Ona vereceği ilk şeydi ve kalbi kendinden izinsiz çok hızlı atıyordu. Bunu durduramıyordu.

Durdurmakta istemiyordu zaten. Damlaya olan her bir hissi seviyordu. Derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Aynı zamanda da diğer evin kapısının açılmasıyla dudakları kıvrıldı.

Damla da aynı şekildeydi. Gülerek Cesura baktı. Cesursa iç çekmekle yetindi. Bu kadar güzel gülerse Cesur nasıl kaptırmazdı ki kendisini?

"Merhaba. Beğendin mi?" diye sordu Damla parlayan gözlerle. Hafif tebessüm etti Cesur. "Çok beğendim. Ellerine sağlık."

Zafer gülüşü attı Damla. Beyenmesine oldukca sevinmişti. "Sever misin? Yani yapa bilirim ben hep. Sevdiğim bir şey yani yaparım." Cesur bir daha iç çekti.

"Kendine eziyet etme" dedi Cesur ikiside merdivenlerden aşağı inerken. İkiside asansöre binmek istememişti. Bir-birlerini daha çok göre bilmek için...

Cesurun aklına Damlanın kabı geldiğinde elini çantasına attı. Bu gün çantasında uyuşturucuya ait tek bir şey bile yoktu. Damlanın olan bir şeyin yanına uyuşturucu yakışmazdı. Tıpkı benim gibi. Diye keçirdi içinden.

Kabı çıkarıp Damlaya uzatdı. "Teşekkür ederim. Beni düşündüğün için." İçten bir şekilde gülümsedi Damla.

Kab şeffaf olmadığı için çikolatayı görmemişti. Kabı alıp çantasına koydu. "Rica ederim." İkisininde tebessümü büyüdü. Otobüs durağına vardıklarında ikiside sus pus olmuştu.

Aradan geçen 5 dakika sonra bu sessizliği bozan Cesur oldu. "Ankara kızlarına kalbini bağlama derler." diye mırıldandı. Kaşlarını çattı Damla. Kendisi Ankaralıydı.

"Nerden çıktı o?"

Bilmem dercesine dudak büzdü Cesur. "O zaman bizde İzmir çocuklarına hiç bakmayalım." diyip tripli tripli önüne dönmüştü.

Otobüsün geldiğini fark ettiğinde hala suratsız bir ifadeyle bekledi. Cesurun kahkahasını duyunca kaşları çatık bir şekilde ona döndü.

"Çok mu komik?" diye sordu hala suratsız bir ifadeyle. Gülüşünü saklamak için boğazını temizledi. Otobüs geldiğinde ikiside otobüse bindi. Damla hala suratsız bir ifadeyle duruyor, Cesur ise keyifli bir şekilde izliyordu Damlayı.

Okula vardıklarında otobüsden ilk inen Damla olmuştu. Ardınca da hemen Cesur indi. Damla hızla okula gidecekken arkadan gelen Cesurun sesiyle adeta havalara uçacağını hiss etti.

Yıllar Sonra Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin