Hacker

29. Bölüm "Yakıcı öpücük"

29.Bölım "Yakıcı öpücük"

Pars koynumda 2 buçuk saattir uyuyordu bende onun kokusunu içime çekip saçlarını okşamıştım. Pars her ayrıntısıyla her uvzuyla benimdi bana aitti. Göğüsümden uzaklaştırıp yüzümü Pars'ın yüz hizasına kadar getirmiştim ellerim istemsizce göz altlarına gitti neden bu kadar morlaşmıştı? Pars eski Pars değildi yüzü çökmüştü ve zayıflamıştı yüzünü çok özlemiştim şuan o kadar çekici ve tatlıydıki dudaklarını büzerek uyumuştu. Ay yerim ama. Kendime hakim olamayarak dudaklarımı onun dudaklarına örtmüştüm masum bir öpücük kondurup uyanmasın diye geri çekildim. Baş parmağımla alt dudağını okşadım. Sert bir şekilde yutkunmakla yetinmiştim aşırı derecede çekiciydi bu çekicilik normal değildi.

"Neden durdun?" Sesi fısıltı şeklinde çıkmıştı ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtığımda onun açık gözleri ile karşılaştım. Dilimi yutmuşum gibi hissediyordum. Uyumuyormuydu? Hayır hayır yeni uyanmışa benziyordu.

"Dilinimi yutun?" Sesinde hafif alay vardı. Çeciliğinden etkilendiğimi biliyordu. Siktir. Kafamı kaldırıp yanağına,çenesine,boyun grintisine, tüy kadar hafif öpücük kondurdum alnımı alnına koyup.

"Bu hissi ne kadar özlediğimden haberin bile yok." Kapattığı gözlerini açtı. Gözleri bu sefer okyanusun saf rengi değildi, gözleri ateşin kor alevleri gibiydi. Dudaklarım tekrar dudaklarına kavuştu. Yavaş bir şekilde alt dudağını ağzıma alıp emdim aldığım tat ile inlememi durduramadım o ise üst dudağımı emiyordu o bir şey yapamadan iki dudağınıda ağzıma alıp emdim tekrar ve tekrar tekrar alt dudağına geçtiğimde dişlerimi geçirmemle Pars boğuk bir şekilde inlemişti. Onun inlemesi beni tahrik ediyordu. Bu sefer hakimiyeti o almıştı dilini ağzıma itip dilimi boydan boya emeye başladı dillerimiz birbiriyle adeta dans içerisindeydi tekrar inledim aşırı yavaş öpüşüyorduk birbirimizin tadını çıkara çıkara.

Nefes almak için dudaklarımı geri çekip alnım Pars'ın anlına koydum. Dudaklarımız hala temas içerisindeydi nefeslerimiz birbirine karışıyordu. "Bu dudakları öpmek için 2 aydır bekliyordum." Gözlerimi açtım.

"Yavaş ve ateşliydi."

Islandığımı hisediyordum. Kahretsin.

Kafamı göğüsüne yasladım kalplerimiz deli gibi hızlıydı.

"Açmısın?" Ne diyeceğimi bilemeden pat diye ağzımdan çıkmıştı.

"Evet ama sana açım." Ah bu adam ne yapıyordu? Şimdi düşüp bayılacaktım sikeyim böyle işi.

İsteğim dahada artmıştı. "Yapma Pars sana hala sinirliyim." Sonuç olarak öyleydi kızgındım hala.

"Bunu şuan koynumda beni deli gibi arzulayan kadın mı söylüyor?"

"Sınırlarımı zorlama!"

"Zorlarsam nolur?" Bu adam kaşınıyordu yemin ederim kaşınıyordu.

"Pars kaşınıyorsun."

"Gelde kaşı." Sesi keyifli çıkıyordu. Ona güzel bir oyun oynayabilirdim kaşlarım sen istedin der gibi yukarı doğru kıvrıldı. Üstümdeki crop'u çıkarttıp bir kenara attım sütyenimle ve eşofmanımla duruyordum. Bakışları bir kurdun bakışları gibiydi vücudumu sanki bir mücevhermiş gibi inceliyordu. Daha fazla süzmesine izin vermeden.

"Ben duşa giriyorum duştan çıktıktan sonra seninle konuşacağım." Diyip banyoya girmeden önce Pars'ın "Siktir" diyişini duydum ama çok takmadan topuz olan saçlarımı açıp salık bıraktım altımdaki eşofmanıda çıkarttıp bir yere koydum sıra iç çamaşırlarıma gelince kapı birden Pars tarafından açıldı kapıyı kapatıp bana doğru gelmesiyle kalbim boğazımda atmaya başladı. Kafasını eğip dudaklarıma yapıştı bir an öylece dona kaldığım için karşılık veremedim. Kendime gelip karşılık vermeye başladım öpüşmemiz az önceki gibi yavaş değildi sertti ona yetişemiyordum bile elleri bel oyuğumda geziniyordu bellimi sıkıp kendine yapıştırdı. Sertliği mahrem yerime değince iştahla öpmeye başladım. Kadınlığım sızlıyordu. Tutkunun en derinlerini yaşıyordum. Pars geri çekilip.