Aşırdığım taze baklava tepsisinin yanı sıra, annemin akşama misafire gidicez üstünü başını temiz tut; demesine inat taş toprak içinde koşuştururken pembe elbisem artık kahve rengini almıştı.
İlk önce Serpil teyzeye gitmek istesem de sonradan bunun kötü bir fikir olduğunu düşündüm. Annem sinirliyken beni döver alırdı ordan zaten.
İşimi riske atmadan ezbere bildiğim yol için ilerlemeye başladım arkamdan ise Enes bağırdı. "Nereye Yeşim?"
"Az yukarı çıkcam görüşürüz hadi o vakit." Dedim ve minik ayaklarımla koşa koşa yokuşu çıkıp göle vardım. Sonra ise sabah abimden aldığım kitabı açtım.
Aslında sıkıcı bir şeydi kitap okumak ama bunu Yasin'in elinde de görmüştüm seviyordu galiba. Bende okuyayım o zaman diyip almıştım.
İlk sayfayı açtım biraz okudum 6 ya da 7.sayfaya geçmişken arkadan bir ses geldi. "Yeşim Nurhan anne delirdi ne yapıyorsun burda hem bu halin ne senin?" Dedi ve yanıma oturdu Yasin benden büyüktü ve ergen bir erkekti sesi yeni yeni değişiyor boyu ise git gide uzuyordu.
Ona baktım ve çatık kaşlarımla mavi mürekkepli kalemle yamru yumru altı çizilmiş satırı gösterip söylendim; "bu ne ya beyaz lalelerle giden Mehmet diyor. Beyaz Lale mi var sanki yalan yahu!"
Yasin güldü "olur tabi niye olmasın Yeşim." Dedi ve gözlerimin en içine baktı.
"Öyle bakma kalbim sıkışıyor ya Yasin abi." Diye söylendim. O bana bakınca niye böyle oluyordum ki ben?
"Hadi gidelim artık Yeşim annen meraklandı." Dedi ve elini uzattı ayağa kalkarak elini tuttum ve üzerimi sirkeleyip önden yürümeye başladım. O ise yavaş yavaş gelerek konuştu. "Sanki koşsan bir şey değişcek köpek var ilerde he."
Bu sözle daha da yavaşladım ve gelmesini bekledim ileriyi işaret etti "gel bahçeden de çıkılıyor eve." Dedi kendi tek seferde yüksek taşların üzerine çıkarken ben ise çıkamadım elini uzatıp beni de yanına çekti ve bahçe içinden eve geldik.
Annem eve girer girmez başının üzerinde ki siyah namaz başörtüsü iki yandan sarkmış ve yaşlı gözlerle yanıma geldi. "hii! Dizine ne oldu Yeşim kızım sana ne oldu böyle ya?" Dedi ve hızlıca yanıma gelip dizlerinin üzerinde durup bana baktı.
Selime abla da mutfaktan çıktı ve "kızım ne bu halin?" Dedi şaşkınca annem de "Selime bir bez getir temizinden."
Beni kucağına aldığı gibi yukarı çıkarmışken peşimizden de Azad abim geldi. "ne olmuş ana?"
"Yok bişi abi düştüm sadece top oynarken." Dememle annem bana baktı ve "demek top öyle mi?" Dedi ve koltuğun üzerine bırakıp elbiseden açıkta kalan dizime kolonyalı bezi basınca bağırdım "ayyy çok acıdı anne bu!"
Yasin ve abimse bize bakıyordu "az bile sana ben sana demedim mi uslu dur diye!"
"Dedin anne" dedim başımı safça sallarken o ise bıkkın bir nefes verdi ve arkasını dönüp "madem gidemedik bari üzerinizi değişin yemek yiyelim oğullarım." Diyince onlar odalarına bende annemle odama girdim ve üstümü başımı değiştirdim.
***
Yeşim üzerindeki beyaz uzun pek kabarık olmayan bir elbiseyi andıran gelinliği ve uzun duvağıyla çok güzel olmuştu şüphesiz ki. Heyecanla ayağa kalktı ve odanın kapısı çalındı. Gelen Yasin'di bir aralar hayalini kurduğu o sahne gerçekti artık. Yasin'in gelini olmuştu Yasin kapının önünde onu bekliyordu.
Derin bir kaç nefes aldı ve zar zor ayakta durdu o sırada ise Zeynep kapıyı hafif aralayıp elini çıkardı ve "enişte kız için biraz görümlük lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köy Aşkı 2
Teen FictionBir devam hikayesidir okumadan ilk bölümleri anlayamazsınız. Diğer hikayenin en azından son 2 bölümünü okumanız tavsiyedir.