Twenty One | Taekook

15

Sünnet düğününde bölüm düzenliyorum
T-T

➷♡➹

Taehyung ve Jungkook'un son görüşmesinden 1 ay sonra

İnsan, keşke hiç varolmamış gibi yok olabilse çünkü dünyadaki zevkler ve hayaller, gerçekleşmiş potansiyeller, fazla görülen sevgi ya da herhangi bir şey bile bazen insanı dünyada tutmaya yetmiyordu. İsterseniz dilediğiniz konuma sonunda ulaşmış olun, bazen sadece mutlu olamıyorsunuz.

Tabi benim için bu geçerli değil ama illaki başka insanlar için geçerlidir.

Zevkleri tatmıştım ama hiç hayal kurmadım, herhangi gerçekleştirilecek bir potansiyelim yoktu çünkü yeteneksizdim, galiba pek sevgi görmedim ama kendimden çok verdim. Nereden baksan hayata tutunmak için bir amacım yok gibi görünüyordu bu yüzden Jungkook amacım olmaya karar verdi. O her şeyin en başından farkındaydı. Her zamanki gibi ben kendimi tanımayandım.

Çok garip değil mi bir insan nasıl kendisine bu kadar yabancı olabilir? Ruhum bu bedenin içinde 21 senedir yaşıyor ama ben ne ruhumu tanıdım ne de bedenimi. Beni keşfeden kişi Jungkook'du. Ruhumu da onunla tanıdım, bedenimi de.

Belki de benlik algım oluşmamıştı.

Ne iyi bir evlat oldum babama, ne iyi bir arkadaş oldum Jimin'e, ne de iyi bir sevgili oldum Jungkook'a. Nefret ettiğim toplum için bile iyi değildim ben.

Evimdeydim, bir tanem soğuk odalarda kalırken konfor alanımda olmak beni mahvediyordu. Yine suç işlemeyi düşünüyordum ama yapmayacaktım, bunu derinlemesine uzun zaman önce konuşmuştuk her yönünden artı ve eksisini tartışmıştık. Tek bir artısı olmasına rağmen inatla yapma isteği işliyordu içime çünkü tek artısı bir ihtimal Jungkook'la olabilmekti.

Jimin, bir haftalık arasında Japonya'dan dönmüştü. Planları işleme işine başlamıştık. Şirketi, Namjoon'a salmıştım. Kendisi stüdyoda şarkı kaydedip piyasaya salıyordu ve tanınıyorduk. Benim çıkardığım şarkının da reklamını iyi yaptığı için ülkede kendi adımla tanıma olayı başlamıştı. Arada magazinlerde annemle isimlerimizi görüyordum. Onu överek konuşuyorlardı. Dedikleri tek şey onun kadar güzel bir kadından böyle bir çocuk olacağıyla ilgiliydi. Kimse babası kim diye sormuyordu bile.

Şarkı hit yapınca röportajlara çağırıldım. Bu sefer radyodaki röportajdan farklıydı, televizyon kanallarına sızmayı başarmıştım. Bir çok röportaj yaptım ve bağlantılar kurdum. Bir sürü insanla muhattap oldum ve tarafıma gazeteciler çekmeyi başardım. Ceplerine şarkıdan aldığımız paralardan sıkıştırdık.

Tabi bu tanınırlık, şarkı yapma olayımı falan annem de gördü. İlk başlarda sorguladı durdu. Sürekli elinin altında bir şirketim olduğunu söyledi ama sonra kamuoyundan iyi yorumlar alınca hoşuna gitti ve desteklemeye başladı. Bir de bana kadın ayarlama olayı vardı. Bir ay boyunca annemi oyalayabildiğim kadar oyaladım. Sürekli işlerimi bahane ettim ama bugün onun da çaresine bakacaktık. Jimin, Yoongi ve ben planlarımızı hep beraber kurduğumuz ve şuana kadar ayağımız çukura düşmediği için tekrar bunu yapacaktık.

Arabaya atladım ve Yoongi'nin evine doğru sürdüm. Bir kadın ayarlayarak annemin gözüne girecektik ama bunu Jungkook'a nasıl söyleyeceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Kesinlikle hoşuna gitmeyecekti, içeride olduğu için daha da kafayı yiyecekti belki de bana karşı olan güveni zedelenecekti.

Telefonumun bildirimiyle düşüncelerimden çıktım ve bir elimle direksiyonu tutarken diğer elime telefonu aldım. Trafik kuralları ise sikimde bile değildi şuan kaza yapsam umrumda olmazdı. Öyle boşvermiştim artık.