5

61 12 20
                                    

Ayayaya! Merhabaa.
İşleri biraz karıştırmak için yapmak istediğim olayları erkene çektim. Şuan nötr giden bir sürü bölümüm var ve 10. bölüme gelene kadar da bunları yazmak istemiyordum ama dediğim gibi çok nötrdü ve heyecan katmak istedim.

Umarım beğenirsiniz.

O zamannnn...





















4 yıl sonra bir radyo istasyonu

"Hiç aşık oldun mu? "

Hızlı bir baş sallaması. "Evet."

"İyi miydi kötü mü? "

Gözlerdeki acınası bakış. "Oldukça acı verici. "

"İlk konuşmanız nasıldı? "

Derin bir iç çekiş, belki kısa süreliğine geçmişe dönüş. "Yanıma geldi ve aniden konuşmaya başladı. İşin kötü yanı her şeyin orda bitmesi mi daha iyi yoksa hikayemizin şuan ki biçime getirecek şekilde devam etmesi mi daha iyi bilmiyorum. Beni hep koruyacağına dair söz vermişti. Şuan ki benliğim onun sayesinde oluştu. Hapsolmuş bir çocuktum."

"Peki artık hapis değil misin? "

"Acı veren kısmı bu çünkü bilmiyorum. Aşık olmak böyle aciz bir şey işte! Özgürmüşsün gibi hissettirmiyor ve hâlâ ailenin kanatları altındaymışsın hissi. Belki bunlardan kurtulursam müebbet gibi geçen yıllarım sonunda tahliye ile bitti derim."

"Belki bu radyo programından sonra sana bir şekilde ulaşmaya çalışır. "

"Karşılaşırsak ne yaparız bilmiyorum. Belki sosyal hayatım karşılaşmamıza bile izin vermez. "

➷♡➹

Röportaj yaptığım binadan çıktıktan sonra çok boş hissetmiştim. Dürüst konuşmak için röportajdan önce hafif alkol aldım. Ben asla ayık kafayla o lafları söyleyecek cesarete sahip bir insan değildim çünkü. Her zaman dünkü korkaktım. Medya'ya karşı ilk defa bu kadar dürüsttüm. Onlar için iş adamı olmaktan çıkmıştım. Tüm bu aile dramı ve yüzüm etkili olmuştu.

En korktuğum şeye dönüşmüştüm yani.

Acınası bir adama.

Tüm bu olaylardan sonra aşık olduğumu da duyurmuştum ya işte, diyecek yok keyfime!

Alkollü olduğum için arabayı şoför sürüyordu. Dışarıda sağanak yağmur vardı. Bir an hislerimle hava durumunu kontrol edebildiğimi düşündüm.

Yıllarca alınan o kadar terapi bir işe yaramıyordu insan kendine yardım eli uzatmadıktan sonra.

Bugün yirmi bir oluyorum. Bu demek oluyor ki annemin şirketinde %25 hisse sahibi olabilecektim. Oğlu olduğum için bu bir doğum günü hediyesi gibi. Ortakları arasında en çok hisseye sahip olmamdan emin olmak istedi. Bir toplantı falan yapılmadı benim de param yoktu zaten yine her şeyi kendisi halletti. Yıllarca 21 yaşıma gelmemi bekledi, şirketini güvene alabilmesi için. Annem bana fazla güveniyordu. Kimseye güvenme diye uyaran da oydu oysa.

Beni sadece on yediyken istediklerini söyleyen de oydu. Belli ki yirmi bir de eğlenceli değilim.

Sözlerinde bile tam tersini ima etti ama ben hep düz baktım. On yedimdeyken bir değerim yoktu, yirmi bir olduğum için terk edilemezdim şimdi.

Annemle iplerin koptuğu nokta bu işte. Hiç bir zaman aynı yolda olmayışımız. Yıllarca aciz hissetmemin sebebi aramıza ördüğümüz o duvarlara sadece çekiç vuranın ben olduğumu bilmediğimdenmiş. Her zaman yetişkin gibi davranmamı beklemiş gibi hissettiriyor bu yüzden yetişkin olduğumda daha da yıkılmış hissettim.

Twenty One | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin