"Gerçekten yine mi yanımda gezeceksin? "
"Neden adımı veya herhangi bir şeyimi merak etmiyorsun? Yoklamada da mı duymadın hiç? "
"Yoklama zamanları gizliden müzik dinliyorum ve ismimi hocanın ne zaman kaçıncı saniyeden söyleyeceğini hesaplamak hoşuma gidiyor kimseyi de duymuyorum ve ismine ihtiyacım yok, beynim gereksiz şeyleri bir zaman sonra geri dönüşüm kutusuna atıyor. Almak istersem geri alıyorum, istemezsem zihnimin derinliklerinde lazım olacağı zaman ortaya çıkarıyor. Bu yüzden çoğu şeyi unutabilirim ve senin ismini öğrenmek kafamda ki gereksiz bir bilgi olacak, ihtiyacım yok. "
"Sıkıntı değil, ismimi öğrenmek istediğin zamanı bekleyebilirim sonuçta? "
"Öyle bir zamanın olmayacağını bilmeni isterim. "
"Zamanı gelince öğreneceğiz Kim Taehyung. "
"Her neyse bugün niye yanımdasın? "
"Bilmem seni kendime benzetiyorum, belki senin daha duygusal tarafınımdır. Hem notlarım da iyidir, akıllıyım da? "
"Zekamızı notlar belirlemez kaçıncı yüz yıldasın? En aptal insan bile çalışırsa sınavlardan iyi not alır zekayı notlarla ölçemezsin, zekayı hissedersin. "
"Zeka nasıl hissettiriyor? "
"Diğer ahmaklar gibi olmadığını. "
"Ağzın iyi laf yapıyor. "
"Hayata farklı bir perspektifden daha doğrusu 'Herkes' gibi bakmadığı için dışlanabilen birinin iyi konuşmasını beklersin. "
"Herkes her şeyde iyi olmak zorunda değil, sen bile. Senden bir beklentim de yok sadece yanımda olduğunda mavi gözlerini kaçırıp yüzüne maske takman hoş değil. "
Ne?
Mavi gözlerim.
Korkarak ona dönmüştüm, biraz fazla sesli bir şekilde yutkunmuştum çünkü yanımda ki bu kişi çok tehlikeli biriydi şuan gözümde.
Benim gibiydi. Dediği gibi benziyorduk ve ben ilk defa lafımdan bu kadar erken dönmüştüm ismini bilmek istiyordum.
Dünya'da en korktuğum kişi kendimdim çünkü kendimin ne olduğunu biliyordum ve benim ne olduğumu biliyordu.
"Sen kimsin? Mavi gözlerimi nerden biliyorsun ben-ben hep kahverengi lens takarım-"
"Ben-bilmiyorum."
Ne?
Yanımdan uzaklaşmaya başlamıştı. Kolunu tutmuş ve "Melez olduğumu nereden biliyorsun? Saçlarımı da düzleştiriyorum her saba-" ben sorularıma cevap vermeden kolunu sert ve hızlı bir şekilde kendine çekmiş ve tekrardan benden uzaklaşmaya başlamıştı ben de onun bir şeyler yapmayacağını, sorularıma -şimdilik- cevap alamayacağımı anladığımda ikinci defa peşinden koşmadım. Şuan kendime lanetler okuyordum çünkü bu kişi koşulsuz şartsız yanıma geliyor bana yakın davranıyor, nasıl şüphelenmem? Bir geçmişimizin olduğu belliydi ve ya geçmişimle ilgili bir şeyler biliyordu.
Bana acıya bileceği türden bir şeyler.
Büyük ihtimalle verdiği bu açıktan sonra bir daha yanıma gelmezdi ama bu sefer onu ben bırakmayacaktım.
Sırtımda ki ilk ok annem, ikinci ok babam, üçüncü de sen misin tavşan çocuk?
➷♡➹
Yaklaşan sınav haftamla şimdilik geçmişimi bir kenara bırakmıştım ve sınavlarıma her ne kadar ihtiyacım olmasa bile yaklaşık iki hafta boyunca çalışma kararı almıştım. Sınav haftam bittiğinde ise bilmediğim ama hissettiğim geçmişim hakkında bir yerlerden araştırmaya başlayacaktım. İlk önce bugün tavşan çocuğu sıkıştırmak istiyordum ama belki de blöf yapıyordu diye düşünmeden de edemiyordum. Kafamda muhteşem bir plan kurmam gerekecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twenty One | Taekook
أدب الهواةOnlar seni sadece on yediyken isterler, yirmi bir olduğunda eğlenceli değilsin.