8

28 7 21
                                    

"Güneş Ülkesi'nin bir ütopya olduğunu düşünmüyorum."

"Neden böyle düşünüyorsun Taehyung?" demişti felsefe öğretmenim. Felsefe dersindeydik ve şuan herkes bana bakıyordu. Biliyordum kimse Güneş Ülkesi'ni okumamıştı bile bu yüzden yüzlerindeki ifade "Sus da derse devam etsin bıktık dırdırından." gibiydi. Susmadım bende.

"Devlet her şeyin çok içinde, sürekli bizim bu mükemmel sistemi anlayamayacağımızdan bahsediyor kitapta ve gerçekten de anlamıyorum, ülkenin içinde yaşayan insanların neden çok mutlu olduklarını."

"Hâlâ neden ütopya olmadığını anlamadım."

"Devletin her şeye bu kadar karışması bana korkunç geldi daha çok distopya gibi ve içindeki insanlar manipüle edilmiş gibi. Bunun dışında ekonomi ve askeri çok iyi bu da benim için iyi yanları ve çocukların çok bilgili olması falan güzel şeyler evet ama dediğim gibi devlet çok burun sokuyormuş gibi geldi hele ki aşk yoktu diye hatırlıyorum kimse kimsenin eşi değil falan çok kötü yani. Özel mülkiyet olmaması da güzeldi onun dışında."

"Kitap hakkında yorumların için teşekkürler Taehyung, oturabilirsin. Başka kimse var mı fikrini belirtmek isteyen?"

Sınıfta göz gezdirdim. Kimse konuşmuyordu. Önüme döndüğüm sırada öğretmen birine konuşma izni verdi, merak ettiğimden tekrardan sınıfa göz gezdirdim ve Jungkook ayağa kalktı. O konuşacaktı.

"Taehyung'a katılıyorum." dedi. Yüzümü bir gülümseme kapladı. Antideprasan almadım bugün, bu tamamen benim isteyip de yaptığım bir gülüştü.

"Hangi konuda katılıyorsun?" diye sordu öğretmen.

"Aşk konusunda..." dedi ve diyeceklerinden pek emin olmayarak konuşmasına devam etti. "...Güneş Ülkesi'nde oğlancılık yasaktı okuduğumda. Bu kişilerin tercihine kaldığını ve devletin ben de çok burun soktuğunu düşünüyorum. Yani sırf güzel bebekler için estetik insanları eşleştiriyorlardı ve oğlancılığın yasak olmasının sebebi de nüfusla alakalıydı tahminimce ya da ahlaksızlık olarak gördükleri için de olabilir her neyse, kitap Güneş Ülkesi'ni gezmiş görmüş biri tarafından anlatılıyordu ve bence çok da yanlış anlatılmıştı. Ülke'de aşık olan ama devlet yüzünden eli kolu bağlı olduğunu düşündüğüm bir çok insan var bence. Çünkü öyle olmazlarsa insan olmazlar zaten. Yani düşünün birinden bebeğiniz oldu ve bebeğinizi doğuran kadın gidip başka bir erkekle de bebek yapabilir. Oğlancılığın cezası idamken bu etik olmayan şey için herhangi bir ceza yok bu bir ahlaksızlık değil devlet bizzat böyle karar vermiş. Ve çocuklar devletin geleceği için o kadar önemli ki burçlarına kadar hesaplanıyor ayrıca kısır veya doğuştan engelli bireylerin de toplumdan dışlandığını okuyoruz ve dünyanın en saçma şeyi falan sonuçta Tanrı onları öyle yarattı." Derin bir nefes aldı ve devam etti. "Kısacası devlet çok işin içinde."

"Sizden bu şekil dinleyince bana da korkunç geldi. Ben okuduğum zaman üniversitedeydim galiba ve direkt yazarın yazdığı gibi ihtimalleri düşünmeden okumuştum. Öyle okuyunca benim için mükemmel bir ülkeydi sorun sıkıntı yoktu her şey senin yerine düşünülmüştü ama şimdi perspektiflerinizde baktığımda özgür irade yok gibi gözüküyor ama şunu söylemeliyim ki siz ikiniz olaya çok duygusal bakıyorsunuz ülkede zaten her şey bilim ve felsefe üzerine çocukları kendi çocuğunmuş gibi anlattın Jungkook, o ülkedekiler doğurdukları çocukları kendi çocukları gibi görmüyorlar her şeyleri ortaklaşa. Güneş ülkesinde bencillik yok her şey toplum adına eğer birinin evi, eşi, çocuğu olursa mal derdine düşer ve bencillik doğar."

Hoca aralıksız sözlerine devam etti. "Bencil olduğumuz için bu sistemi anlamayacağız. Düşünceleriniz için teşekkürler. Kitap hakkında başka konuşmak isteyen var mı?"

Twenty One | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin