-8-

280 40 31
                                    

"Temizleyin şu piçin yarasını, ölmesin sakın."

İsmail onu tutanlardan kollarını kurtarıp yerde yatan Barış'a doğru yürüyen adamlara bağırdı

"Dokunmayın ona, ben temizlerim yarasını."

Barış da o da bir depo benzeri yere götürülmüştü. Bodrum kattaki bu depo buz gibiydi, Barış'ın üzerinde sadece bir eşofman vardı. İsmail giyinik de olsa üzerindeki tişört onu pek korumuyordu.

Barış kolundan vurulmuştu, kanaması dursa da enfeksiyon kapmasından korkuyordu İsmail. Ayrıca kim bilir canı nasıl acıyordu, sesini bile çıkaracak hali yoktu.

Tarık İsmail'in çenesini sıkıca tutup onu geriye ittirdi ve Barış'a adımladı. Kıvırcık olan acı içindeydi ve titriyordu. Onun saçlarından sıkıca tutup kendine bakmasını sağladı ve acı içindeki adamın gözlerinin içine baktı

"Ne o Barış ? Sesin soluğun çıkmıyor. Ama bak sevgilin senin için nasıl endişeli, sana kendi haricinde kimse dokunmasın istiyor."

İsmail öfkeyle baktı Tarık'a. Barış'a bakışlarının iyi niyetli olmadığının farkındaydı. Elleri saçlarından göğsüne indiğinde öfkeyle bağırdı İsmail

"Dokunma ona orospu çocuğu, yaralı çocuk görmüyor musun ?!!!"

Tarık ona bakıp gülümsedi, hastalıklı bir gülüştü bu. Bir anda Barış'ın omzuna yarasına sert bir şekilde bastırdığında Barış acıyla bağırdı.

"Orospu çocuğu, öldüreceğim seni! Duydun mu beni ?! Seni kendi ellerimle geberteceğim!!"

İsmail ne kadar onu tutanlardan ayrılmak istese de nafileydi. Onu öyle sıkı tutuyorlardı ki Barış acı içinde bağırırken hiçbir şey yapamıyordu...


***

bi süre kaos

Bir Bela | BAISMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin