İsmail acıyla yerde yatarken, Barış ayağa kalkamadığı için kahroluyordu. Tarık artık yeterli olduğunu düşünerek dövdüğü adamı bırakıp ellerini çırptı.
"Alkol falan verin şuna temizlesin yarasını şunun. Beceremezse de geberir gider-" sözlerini söylerken Barışa gülümseyerek baktı tekrar. "Ama temennim yaşaman Barış, daha çok eğleneceğiz."
Barış iğrenerek baktı karşısındaki adama ve o çıktıktan sonra çıkarabildiği sesiyle İsmail'e seslendi.
"İsmail, iyi misin ? Ne olur iyi olduğunu söyle."
İsmail acıyla karnını tuttu, yavaşça doğruldu ve nefes almaya çalıştı. Birkaç saniye sonra yavaşça ayağa kalktı ve bırakılan alkolle pamuğu aldı. Zorlanarak da olsa Barış'ın yanına çömeldi ve acıdan gözleri dolan adamın yüzünü avuçladı
"Barış, canın çok yanıyor biliyorum. Özür dilerim, seni kurtaramadım elinden. Çok üzgünüm."
Barış her şey onun suçu olmasına rağmen İsmail'in hala onu korumasıyla gözleri doldu. İsmail bunu gördüğünde genç adamın gözyaşlarının aktığı yanaklarına öpücükler bıraktı. En azından bağlı değillerdi.
"Yaranı temizleyeceğim, kurşunu çıkaramayız ama en azından enfeksiyon kapmasını önleriz tamam mı ?"
Barış yorgun haliyle başını salladı. Öyle güçsüz düşmüştü ki hareket bile edemiyordu. Gücünü toplayamazsa İsmaili koruyamazdı.
İsmail elleri titreyerek pamuğa alkolü döktü ve kıvırcığın kanlı koluna baktı. Kurşun hala içerdeydi, ama kurşundan çok alkolün canını yakacağını iyi biliyordu. Bu yüzden onun acısını biraz alabilmek için sol eliyle elini tuttu kıvırcığın.
"Biliyorum çok acıyacak ama yapmam lazım."
Barış gözlerini kapatıp açarak, devam etmesi için onay verdi.
İsmail alkollü pamukla yarayı temizlemek için Barışın yarasına dokundurduğunda genç adam acıyla bağırdı. Neredeyse dişleri kırılacak kadar kendini sıkıyordu. Ama yapılabilecek hiçbir şey yoktu.
Bu bir süre sürmek zorunda kaldı, Barış yorgunca ve sarılı koluyla kafasını İsmail'in omzuna dayadı. İsmail dövülmüş vücuduna rağmen karşısındaki çıplak bedene sıkıca sarıldı.
Onun buz kesen vücudunda ellerini gezdirdi, sırtını sıvazladı ve ısınması için sıkıca sarıldı. Buradan nasıl çıkacaklardı bilmiyordu ama acele etmek zorundalardı...