-12-

133 23 15
                                    

Barış şüphelenmişti, bu kadar kolay kaçmaları onu işkillendiriyordu. Ama İsmail'i korkutmamak için bir şey söylememeye kararlıydı.

İsmail ise kaçtığına mutlu, Barışın kolunu boynuna atmış, ağırlığını alarak yürüyordu.

"Barış, ormanı geçene kadar dayan tamam mı ? Ormanı geçtiğimizde anayolda olacağız."

Barış sesini çıkarmadı, oraya kadar gidebilecekler miydi bilmiyordu.

500 metre kadar ilerlediklerinde Barış arkalarından birinin geldiğini hissetti, duyduğu çalı sesleri ile İsmaili durdurdu. Ve yüzünü avuçladı.

"İsmail beni iyi dinle. Şimdi koşarak buradan uzaklaşacaksın tamam mı ? Arkana bile bakmayacaksın."

"Ne?!" Diyerek karşı çıktı İsmail. "Seni asla bırakmam."

Barış gülümsedi ona, fazla zamanları olmadığını biliyordu. Sarışın olanın dudaklarına kapandı ve kısa bir öpücük bıraktı, sanki son kez öper gibiydi onu.

İsmail gözleri dolu bir şekilde kafasını iki yana salladı, ağlamaya başladı. Onu bırakamazdı. Ama Barış haklıydı, biri kurtulmalıydı, biri kaçmalıydı.

"Hadi güzelim, koş. Yola çık ve yardım getir bana."

İsmail ağlayarak kafasını salladı. Ona yardım getirmeliydi.

"Tamam ama dayanacaksın tamam mı ? Yardım getireceğim. Her şey iyi olacak tamam mı ?"

Barış gülümsedi ve ondan kolunu çekti yavaşça. Acıyla yüzünü buruşturdu ama İsmail'in kurtulması için bunu yapmalıydı...

İsmail koşup giderken Barış arkasından gelen adama döndü yavaşça. Onun o iğrenç gülüşüne karşılık güldü ve kafasını salladı.

"Bu işi burada bitireceğiz Tarık. Ona dokunduğun için geberteceğim seni!"

Bir Bela | BAISMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin