Öyle zordur ki insan, çözülmeyen bir bulmaca gibidir. Farklı yönlere giden aynı düşüncede ki insanlar hiç bir zaman buluşamazlar. Kin'dir insanı kör ve güçlü kılan, aşktır insanı kör ve güçsüz kılan. Beni sorarsanız ne aşık olacak kadar kör, ne de kör olacak kadar aşığım. Aşk benim için artık bir oyundu. Ya kendimi kazanacak yarım ve güçlü kalacağım ya da kendimi benliğimle kaybedip güçlü olduğunu sanacak bir zavallı olacaktım. Fakat gözlerimin içine bakıp gülen o adam, bana dokunuşu, yanımdan geçerken kalbimin atışı... Aşk mıydı? Aşk olamazdı ben aşkı red eden biriyim, aşk benim için basit bir kelimeden ibaret ama insan sadece aşık olunca böyle hissetmez miydi? Tabi ki aşık olunabilir. Aşk günah değildir tabi kime aşık olduğuna bağlı. Bir insanoğluna mı? Bir kitaba mı? Yoksa bir şeytan'a mı?
Zamanın ve tarihin belirsiz olduğu bir saati yine, 20 gün? Belki 15 gün geçirmişti bu evde, tek bir doğal ışığın olmadığı bu evde artık aklına hakim olamıyordu kız. Yemek masasının arkasında ki duvara yaslanmış, bacaklarını kendine doğru çekmiş, başını hafif hareketlerle duvara vurup düşünüyordu. Karşısında ki masanın ayaklarına bakıp boş boş düşünüyordu. Adam salona geldiğinde kıza kısa süreliğine bakmıştı. Kızın yanına çöküp konuştu.
Hâris: şu hâline bak
Ne kadar zavallısın
Kız ağlamaklı bir şekilde adamın ellerini tutup yalvarmaya başladı.
*Yalvarırım bırak beni
Ne olursun bırak
BIRAK!
Kız delirmişcesine adama yalvarırken adam tenini yakan beyaz ellere bakıyordu. Adam sinirle ayağa kaldırmıştı kızı.
*Ne- ne- nereye gidiyoruz
Hâris: cezanı çekmeye
*Hayır hayır
Özür dilerim
Yalvarırım
Birdaha yapmayacağım
Adam kızı odaya sürüklemeye çalışıyordu. Fakat kız direniyordu. Kız bir eliyle hızla adamın bileğini tutup diğer eliyle de boynunu tutup kendine doğru yaklaştırmıştı. Adamın kalbi ağzında atıyordu. Burun buruna geldiği kızın sıradaki hamlesini bekliyordu.
Kız delirmişcesine gülümseyip konuştu.*Ben âzâp çekeceğim ama sende benimle yanacaksın
Kız gülümseyerek adamı itip kendinden uzaklaştırmış, odaya başını sallayarak girip kapıyı kapatmıştı. Adam kızın ardından endişeyle bakıyordu.
•••
Odanın dışında çığlık sesleri ve acı feryatları duyuldu uzun süre, ses kesildiğinde adam içeri girdi. Saçları yolunmuş, ağzı burnu kan içinde, sol kolu kırılmış, sırtında odun izleri olan kız yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Adam kızı kucağına alıp kendi odasına götürüp yatağa yatırdı. Elinde ki haç işaretiyle parmağını şıklatmıştı. Kız sapasağlam olduğunda hâlâ baygındı. Adam kızın yüzüne iyice yaklaşıp nefesini yüzünde hisseti. Huzur vericiydi. Adam kızın saçlarını yüzünden ayırıp yanağına işaret parmağını sürtmüştü.
•••
Kız gözlerini Hâris'in odasında açmıştı. Aynı yatakta oturur vaziyette görüş alanına giren adamla yataktan fırlamıştı.
Hâris: otur
Kız duymamazlıktan gelmiş başını farklı yöne çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EL MÂRİD HÂRİS-Î LANET 3
Mystery / ThrillerNefretin ve kinin en zirvede olduğu bu hikayede bir ruh alınmalı...EL MÂRİD ÂZÂB-Î CÂÂN HİKAYESİNİN 3. SERİSİDİR