11-AZAP

8 1 0
                                    

Kız suyun içinde nefesi kesilerek başını kaldırmıştı. Üstü tamamen çıplak soğuk bir derenin içindeydi. Diz kapaklarına kadar geliyordu su seviyesi. Siyah ağaçlar, bulutlu gökyüzü ve karanlık bir göl vardı. Kış ayı olduğundan soğuk suyun içinde tirtir titriyordu. Etrafına bakarken gölün kıyısında ki kayalığın üstünde bacak bacak üstüne atmış, ellerini birbirine kenetleyip arkasına yaslanarak oturmuş vaziyette olan Harise bakıyordu.

*Ne-neredeyim ben?

Soğuktan zar zor konuşabilmişti.

Hâris: âzâp çekeceğin bir yerde

*Ne?

Ağaçların arasında siyah çarşaf giyimli yüzleri, gözleri kapalı olan siyah uzun kemikli elleri ve uzun siyah kirli tırnakları olan boyları 2-3 metreye yakın bir kaç yaratıklar çıkmıştı. Suyun içine girip kızın etrafında daire oluşturmuşlardı.

Hâris: azab-î âzâp Hâris-î ehlem sehlâm

*Ne- ne- ne demek bu?

Adam gülümseyerek konuştu.

Hâris: Hâris'in azabına hoş geldin demek

Siyah giyimli yaratıklar, kıza sert darbelerle vurmaya başlamışlardı. Uzun tırnakları ile gözlerinden başlayıp bacaklarına kadar çizmişlerdi. Ellerini sert yumruk yapıp kızın vücudunun yumuşak tarafına vurup eziyorlardı. Kızın boyununu tutup suyun içine koymuş nefesiz bırakmaya çalışırken bir yandan da kolunu kırmış ve parmaklarını kıramaya devam ediyorlardı. Kız acıyla çığlık çığlığa ağlamaya başlayınca Hâris suyun içine girmiş kızı döven 5 yarattığı çığlıklar içinde yok etmişti. Melisa ayakta zar zor kalırken çığlık çığlığa hıçkırarak ağlamaya devam ediyorlardı. Haris kızın dirseklerini tuttuğunda kız ellerini yumruk yapmış adamın göğsüne olmayan gücüyle vurup göğsünde bayılmıştı. Haris kızın çıplak beline elini yerleştirmiş mekânı değiştirmişti.

°°°

Kız gözlerini açtığında çenesinin altına kadar örtülmüş olan yumuşak battaniye ilk gördüğü şey olmuştu. Kız yaşadığı acıyı tekrar gözünün önüne getirdiğinde çığlıkla uzandığı yumuşak koltuktan fırlamıştı, ama bedeninde acı yada yara hissetmiyordu.
Kız şömineye yakın olan koltukta oturan Hâris'i fark ettiğinde gözlerinden akan yaşı silmişti. Uzandığı koltuğa tekrar bakıp adama yaklaşarak konuştu.

*Ne demek oluyor bu?

Adam ayağa kalkmış, kız ile göz göze gelmiş, ellerini siyah pantolonunu cebine koymuştu.

Hâris: bundan sonra burada yaşayacaksın

Buradan kaçamazsın çünkü evde tek bir pencere ve kapı yok

Kimseye haber vermezsin çünkü evde televizyon, bilgisayar, telefon gibi şeyler yok

Hata yaptığın her an o zifiri karanlık odaya kapatılacak ve bugün yaşadığından daha büyük acılar yaşayacaksın.

Kız yorgun bir şekilde adamın ayağının dibine çöküp gözlerini kapatarak ağlamaya başladı.

- neden? Neden bunu yapıyorsun? Neden?!

Adam kızın yanına çöküp işaret parmağı ile kızım çenesini kaldırıp onunla yüz yüze gelip konuştu.

Hâris: çünkü oyun böyle

Kız adamın boynuna kollarını sarıp başını dizine yaslayıp ağlamaya başladı.

* Senden nefret ediyorum

Adam bunu umursamayarak ayağa kalkıp salonun ortasına yürüyüp ortadan kayboldu. Kız hüngür hüngür yere kapaklanmış bir şekilde ağlamaya devam etti.
Uzun süre ağlayıp kriz geçirdikten sonra yorgun bir şekilde ayağa kalktı. Dayanacaktı. Annesi için dayanacaktı. Uzandığı koltuğa gelip battaniyesinin yarısını yanan şöminenin içine atıp yarısını yerdeki halıya yaklaştırdı. Koltuğun üzerine geçip evin yanmasını izledi. Aniden ortaya çıkan Haris ifadesizce yanan evine ve kıza bakıyordu. Haç işareti olan elini havaya kaldırıp parmaklarını şıklatmıştı. Yarısı yanan evi eski haline getirmişti. Kız nefret dolu gözlerle bakıyordu adama. Adam kızın yanına oturup konuştu.

Hâris: 3 hakkın var

3'ünü kullandıktan sonra odaya kapatılacaksın ardından cezalandırılacaksım ölmek için yalvaracaksın

Ama ölmeyeceksin

Bu tıramva ile yaşamaya devam edeceksin cezanı çektikten sonra tekrar buraya geleceksin

Ve yine 3 şansın olacak

Bu döngü oyun bitene kadar devam edecek

*Senden nefret ediyorum

Hâris: duygularımız karışıklık

odan soldan 3. Kapı

Bol kabuslar

Hâris ayağa kalktığında kız bileğinden tutup onu durdurmuştu. Adam duraksamış kıza dönmüştü.

*Oyunu senin nefret edeceğin şekilde oynarsam...

Kız ayağa kalkıp adama yaklaşmıştı.

*Ne olur?

Adam ile burun buruna geldiğinde adam konuşmuştu.

Hâris: meydan senindir

Adam sözünü bitirdiğinde kızın yanından ayrılmış odalardan birine girmişti.

*Şeytana papucunu ters giydirmek neymiş göstereceğim sana

*Şeytana papucunu ters giydirmek neymiş göstereceğim sana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
EL MÂRİD HÂRİS-Î LANET 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin