16-ACI

9 2 2
                                    


Aşk cesur adımlar ve kesin kararlar gerektir. Ama gözlerine baktığım zaman ne cesur, ne de net olabiliyordum. Belki de aşk hiç bir şey gerektirmez. Yalnızca boşluğu, durgunluğu ve o anki duyguları gerektir. Karmaşık değil mi? Sadece küçük bir bakışmadan, kısa bir sohbeten, ufak bir temastan doğar büyük aşk. Bir saplantıdır, kör bir bıçak, dilsiz bir şeytan'dır. Peki soruyorum sana bir muma ateş olmak mı? Yoksa yanan ateşe dokunmak mıdır aşk? Sev diye direten kalp midir? Yalnızlıktan korktuğu için körükleyen ruh.  mudur? Hergün soracağım sana gerçek aşk nedir diye ve hergün aynı cevabı alacağım gerçek aşk insan ve tanrı arasındadır. Hatalar insanı dipsiz bir kuyuya çeker, aynı zamanda o dipsiz kuyudan yukarı da çeker. Peki ben neden dipsiz kuyudan aşağıya düşüyorum? Benim hatam neydi? Aşık olmak mı? Bu bir hata mıydı? Yoksa hatam, insanî duyguların hiçbirine sahip olmayan, anne ve babamın katili, özgürlüğümün ve geleceğimin hırsızı olan bu şeytana aşık olmak mıydı? Benim hatam beni yaratana ihanet etmekti...

•••

Sessiz ve sakin geçen günlerden biri daha. Hava şiddetli yağış ve fırtınalıydı. Genç kız elinde ki şeytan ve meleğin aşkını anlatan kitabı dikkatle okuyordu. Haris yine ortalıkta yoktu. Nereye gittiğini, ne için gittiğini, ne zaman gittiğini hiç bir şekilde belirtilmemişti. Sır olmak bu adamın hobisiydi. Kız elinde ki kitabı okurken bir satır dikkatini çekmişti.

Kadın elinde ki sure yazılı kağıdı alıp konuştu.

Kadın: AYET-EL KÜRSİ şeytanların ve cinlerin korkulu rüyası

İnsan ve Allah'ı (c.c.) birbirine yaklaştıran sure

Bu sureyi her okuduğumda çevremde ki melekler birer çember gibi etrafımı sarıp beni bu şeytandan koruyordu

Bana bir türlü ulaşamayan bu musibetli varlık çılgına dönmüştü ama elinden hiç bir şey gelmiyordu

Çünkü ondan büyük olan Allah (c.c) onu uzaklaştırmıştı

Kız satırı defalarca okudu. Ayet-el kürsi bu süreyi öğrenmeli miydi?
Haris ona bu saatten sonra zarar verir miydi? Hayır ona zarar vermezdi çünkü kıza karşı duyguları vardı. Seven kişi sevdiğini acıtmazdı. Eğer acıyorsa bu sevgi değildi.

Haris: okuyacağını tahmin etmiştim

Kız ses ile irkilmişti. Elinde ki kitabın sayfasını katlayarak koltuğun üzerine bırakıp ayakta kalan adamın yanına gitti.

*Gelmişsin

Haris: kendi âlemim de kabileme bakmam gerekiyordu

*Kabilenin adı... Mar-madi...

Haris: el mârid

*Mârid ne demek?

Hâris: isyankâr demek

*Bana kabileni anlatır mısın?

Hâris: el mârid isyankâr hırsız deme

Bizler cennete ve cehenneme girebilen tek kabileyiz

Cennete girer insanlar, Melek ve cinler hakkında bilgi toplar bunu kötüye kullanırız

Ayrıca insan silüetine girebilen ilk ve tek kabile biziz

Ruh alışverişi yaparız, insan, eşya, hayvan silüetine gireriz, akıl okuruz, haber taşırız, bir insanla evlenebiliriz...

*Kendinizi çok üstün bir şeymiş gibi anlatın

Hâris: üstünüz zaten

*Tanrıyı unutuyorsun

O hepinizden üstün

Hâris: bir şeytanın yanında tanrıyı övmek mantıklı mı?

*Hâris bana söz ver

Tamamen birbirimize güvendiğimiz zaman özgürlüğümü bana geri vereceksin

Hâris:...

Bu kadar çok mu gitmek istiyorsun

*...

Hâris: ebediyete kadar benimlesin Melisa, öldüğün zaman bile kemiklerin benimle bu evde kalacak

Adam delirmişcesine bağırdığın da kız korkuyla geri adımlar atmaya başladı

*Sen kafayı yemişsin

Hâris: odaya gir!

Kız ceza odasına arkasına bile bakmadan girdi. Adam kırmızıya dönen gözlerini sıkıca kapatıp kızın çığlıklarını duymamak için kendini hazırlamıştı. Acıyordu her iki taraf içinde acıyordu acıyorsa Sevgi yoktur demiştim bizim ki acıyor. Hemde çok acıyor...

EL MÂRİD HÂRİS-Î LANET 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin