Oy ve yorum yapın pls (istek değil ihtiyaç da değil, destek:)
[|━|]
Hafifçe ağrıyan kasıklarım sebebiyle bir iç çektiğimde aynadaki bakışlarımla saçımı fönlüyordum. Kendi kıyafetlerim battığından Aram'ın spor için getirip bıraktığı tişörtlerden lacivert olanı (en dar kalıplısı oydu) ve gri eşofmanını giymiş en son da görüntümü toplamak adına saçımı kurutuyordum. Aram kurutma için yardım teklif etmişti ancak onunda duş alabilmesi için reddetmiştim.
Makineyi kapatıp banyo dolabına bırakarak kapıya yöneldiğimde sesini duymuştum. "Bir şey mi oldu abisi?"
Kolu indirip sesine doğru gitmeye başlarken ısrarla sordu. "Üç kez aramışsın, emin misin bir şey yok olduğuna?"
Alnına dökülen nemli saçlarıyla az önce bi tık renklendirdiğimiz koltuğu nerden geldiğini bilemediğim, buram buram çamaşır suyu kokan bir ıslak havluyla siliyordu ancak karşı taraftan ne işittiyse hareketi durmuş, endişeyle konuşmuş hemen sonra devam etmişti. "Sen iyi misin? Öyle olmaz o, yarın bir ustaya gider değişiriz."
Merak ederek biraz daha ona yaklaştığımda telefondan gelen ses kardeşi Miraya aitti.
"Neredesin sen? Hala eve gelmedin."
Aram yanında olduğumu yeni fark ederek geleceğimden daha da parlamış olan koltuğa, bezi, canını söke söke sürtmeyi durdurup kafasını sola çevirdiğinde bademleriyle göz göze kalmıştım. Bakışları ondan beklenilmeyecek bir arsızlıkla bedenime düştüğünde baştan aşağı süzmüştü iyice. Ardından "Salondayım, birazdan çıkarım." Diye konuşmayı sonlandırarak ayağa kalktığında hoş bakışları yüzüme ulaşmıştı sarhoşça.
Tam karşımda durarak birden eğildiğinde bende kafamı eğip ne yaptığına baktım refleksle. Baş ve işaret parmağını çenesine yaslayarak düşünür bir ifadeyle sütyensiz 'göğüslerime' bakarken yanaklarıma hücum eden bir kan akışı hissetmiştim.
"Talya,"
"Hım" dedim heykel gibi taş kesilirken.
"Bu kıyafet nasıl bu kadar dar gelebildi sana?" diye sorduğunda bakışlarının sebebinin göğüslerim olmadığını anlayarak fesatlığım adına utandım içimden. Etrafımda dönerek tişörtün arka kısmını göze batmayacak şekilde ikiye katlayıp ipini imanıma kadar sıktığım eşofmana sıkıştırdığım yeri gösterdiğimde "Böyle" diye cevap verdim.
Yani, paçaların uzun gelmesi dışında kötü görünmüyordum bence. Lakin tekrar ona döndüğümde ifadesinden pek olumlu bir tepki alamadım. "Kötü mü olmuş ya?"
"Güzeller. Ama," diyerek masanın yanındaki ayaklı askılıktan siyah bir hırka alıp tekrar yanıma döndü. Ardından hırkayı sırtımdan geçirip omuzlarıma bıraktığında içinde kayboldum desem yeriydi. "Dışarıda tişörtümün içine giremeyeceğine göre kesinlikle üşürsün." diyerek giymeme fırsat vermeden göğüs hizamda takmıştı çıtçıtını hırkanın. Anında bakışlarım düz bir hal alırken niyetini sezmiştim. Kesinlikle uçlarım göründüğü için yapmıştı.
Önümdeki çıtçıtı açıp hırkayı düzgünce giyerken tatlı tatlı gülümsedim. "Teşekkür ederim. Gidelim mi?"
Onaylar bir ses çıkardığında yaklaşık bir saat önce beynimi akıta akıta geldiğimiz yolu insani bir şekilde geri gidiyorduk. Asansörün kat tuşuna bastığımızda kapanan kapıların ardından bir sessizlik oluşmuştu. Hafif yan dönerek şekilli yüzüne baktığımda dümdüz karşıyı izleyen bakışları sekteye uğradı, çenesini eğerek yeşilleri beni bulduğunda gülümsedim. "Ne oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİTNESSCI +18 • TEXTİNG
HumorGece Kuşu; Bunları düşlerken kendime dokunamamak ne kadar zor biliyor musun? Gece Kuşu; Karnım ağrıyor olsa daha kolay olurdu belki de Gece Kuşu; Göğüslerim öyle hassaslaştı ki sütyen takamadım. Gece Kuşu; Bak Aram yazıyor... Aram; Dur Gece Kuşu;...