Toplantı salonunda ağır bir sessizlik hâkimdi. Zephyr'in müdahalesi sonrası koruyucular çekilmiş, ancak salondaki gerginlik yerini derin bir düşünceye bırakmıştı. Salon, her türden liderlerin katılımıyla adeta büyülü bir atmosferle dolup taşıyordu. Elemental lordlar, ejder kralları, vampir baronları, kurtadam şefleri, perilerin kraliçesi, elflerin bilge liderleri, cinler, gölge krallar, sis lordları, denizkızları ve sirenlerin hanedanları, büyücüler, cadılar, elementaller ve daha niceleri, yan yana oturarak bu kritik konuda müzakereye başladılar.
İlk sözü, Ejderha Lordu Korrion aldı. Gözlerini salonun üzerindeki mistik tavan süslemelerinden çekerek, ağır bir nefesle konuştu: "Lyra, hepimizden daha büyük bir güç taşıyor. Bu gücü şekillendirmek ve ona hükmetmek bizim sorumluluğumuz. Ancak bir kişinin değil, hepimizin katkısına ihtiyaç var."
Elflerin bilge lideri Aeloria, parlak yeşil gözleriyle bakışlarını topluluğa çevirerek devam etti: "Bu güç, doğru rehberlikle şekillendirilmezse, hepimizi yok edebilecek bir kaosa dönüşebilir. Lyra'nın güçlerini hem kendi türünden hem de tüm varlıklardan öğrenmesi gerekir. Her birimiz ona bir şeyler öğretmeliyiz."
Bu öneri salondaki birçok liderin onayını almıştı. Söz sırası, denizkızlarının lideri Sirennia'ya geçti. Suyun derinliklerinden gelen ses tonuyla konuşmaya başladı: "Onu denizlerin derinliklerinden gelen bilgilerle aydınlatmalıyız. Ona hem savaşmayı hem de varlıklar arasındaki dengeyi öğretmek için bizim de katkımız olacak."
Sirenlerin lideri, ince bir tebessümle ekledi: "Ama güçle başa çıkmayı öğretmek yeterli değil. Her tür, ona kendi geçmişini, savaş sanatlarını ve varlıklarını nasıl yöneteceğini göstermeli."
Kurtadamların önderi, devasa gövdesiyle oturduğu yerden kalkarak, sesi bir hırlama gibi yankılandı: "Savaşın en çetin yönlerini, doğamızın vahşetini ve sadakatini ona öğretmek bizim görevimizdir."
Vampir lordu Valen, karanlık bir gülümsemeyle ekledi: "Ölümsüzlük ve zamanın ötesinde hayatta kalmayı öğretmek de bizden sorulacak. Onun kanı, hepimizin içinde akan kuvvetlerle aynı. Ama o, bizim bile ötesinde bir varlık."
Konuşmalar devam ederken, Melek Michael ve Şeytan Lucifer'in de dikkatle izlediği bu toplantı, daha büyük bir karara dönüşüyordu. Michael, saf ışıkla dolu sesiyle salona hükmederek söz aldı: "Hepimiz ona güçlerimizin sırlarını açmalıyız. Ancak bu sırlar sadece öğretmek değil, ona disiplin kazandırmak için olmalı."
Lucifer, karanlık bir iç çekerek ekledi: "Ve bizler de ona kaosun, karanlığın ve bu dünyanın düzenini altüst etmenin sanatını göstereceğiz. Güç ancak iki uç arasında kontrol edilir; ışık ve karanlık. Bu dengeyi ona göstermek boynumuzun borcudur."
Toplantının sonunda herkes hemfikirdi. Tüm türlerin liderleri ortak bir karara vardı: Her bir tür, Lyra'ya eğitim vermek için iki temsilci gönderecekti. Bu temsilcilerden biri, Lyra'ya kendi türlerinin tarihini, kültürünü, geleneklerini ve geçmişten gelen bilgeliği öğretecek; diğeri ise savaş sanatlarını, güçlerini nasıl kullanacağını ve kendi türünün dövüş tekniklerini öğretmekle görevli olacaktı.
Elementaller, ona doğanın güçlerini; ejderler, saf yıkıcı kuvveti ve direnci; vampirler, ölümsüzlüğün sırlarını; kurtadamlar, hayvansı vahşeti ve sadakati; elfler, kadim bilgelik ve büyü sanatlarını; cinler, gizemli ve hızlı hareket kabiliyetlerini; gölgeler, karanlığın sırlarını; denizkızları ve sirenler, denizlerin derinliğindeki büyülü bilgiyi; büyücüler ve cadılar, güçlü ve ince büyü sanatlarını; şeytanlar ve melekler ise kendi taraflarındaki mutlak gücün nasıl kullanıldığını anlatacaklardı.
Lyra, bu türlerden gelecek olan bilge ve savaşçılarla, varlıkların en kadim sırlarına erişecek ve her birini dengelemeyi öğrenerek onların hükümdarı olacaktı
Kral Zephyr, toplantının gidişatını dikkatle izledikten sonra ayağa kalktı. Tüm liderlerin dikkatini üzerine çekerek derin ve otoriter bir sesle konuşmaya başladı:
"Bu gücün kontrol edilmesi hepimizin sorumluluğudur. Lyra, bu dünyaya hem aydınlık hem de karanlığı aynı anda taşıyan bir varlık olarak geldi. Onun potansiyelini doğru yöne kanalize etmek, her birinizin görevi olacak. Bu yüzden her türden iki temsilci seçilecektir; biri Lyra'ya türünün tarihini, bilgeliğini ve geleneklerini öğretecek, diğeri ise savaşmayı, gücünü nasıl kullanacağını ve türünün savaş taktiklerini gösterecek."
Zephyr'in yanında duran yaşlı bilge, bu öneriyi onaylayarak başını salladı. "Majestelerinin dediği gibi, her türden iki kişi, Lyra'nın eğitimi için görevlendirilmeli. Bu eğitimin, dengeli ve sağlam bir şekilde gerçekleşmesi hepimizin faydasına olacaktır."
Salondaki herkes bu plana hemfikir oldu. Gözler, temsilcilerin seçileceği liderlere çevrildi. İlki, Ejderha Lordu Korrion ayağa kalkarak konuşmaya başladı:
"Biz ejderler, Lyra'ya hem fiziksel hem de ruhsal gücün sırlarını öğreteceğiz. Tarihini ve ejderlerin bilgelik dolu savaşlarını anlatacak kişi olarak Aroth'u seçiyorum. Ejderlerin savaş sanatlarını, gücünü nasıl kanalize edeceğini ve bedensel gücün doruklarını öğretmek içinse, Drakath onun yanında olacak."
Ardından Elflerin Bilge Lideri Aeloria, asil bir şekilde ayağa kalktı:
"Elflerin kadim bilgeliğini ve tarihini ona Elowen anlatacak. Savaş sanatları ve büyü konusundaki bilgileri ise, en yetkin savaşçımız Fandral öğretecek."
Sıra Vampir Lordu Valen'e geldi. Karanlık bir gülümsemeyle konuşmaya başladı:
"Bizim de bu güç yolculuğuna katkımız olacak. Vampirlerin ölümsüz tarihini ve politik oyunlarını Sorin anlatacak. Güçlerimizi ve ölümcül yeteneklerimizi ona öğretmek içinse Lilith görevlendirildi."
Kurtadamların Şefi Braggor, dişlerini göstererek konuştu:
"Biz kurtadamlar, savaşın vahşetini ve sadakati öğreteceğiz. Tarihimizi ve bağlarımızı ona anlatacak kişi olarak Ragnar'ı seçiyorum. Savaşmanın en acımasız yollarını ise, kardeşim Fenris öğretecek."
Sırada Denizkızları ve Sirenler vardı. Sirennia, su gibi yumuşak ama etkili bir sesle söz aldı:
"Denizlerin derinliklerinden gelen bilgelikle, tarihimizin sırlarını Nerina ona anlatacak. Savaş sanatlarını ve su büyülerini ise, Thalassa öğretecek."
Büyücüler ve Cadılar, Cadı Kraliçesi Morgana'nın liderliğinde ayağa kalktı:
"Büyülerin kadim sırlarını ve tarihini ona öğretecek kişi Ortheus olacak. Savaşta büyüleri nasıl kullanacağını ise, kızım Selene ona gösterecek."
Melek Michael, kutsal bir ışıkla dolu sesiyle salona hükmederek konuştu:
"Meleklerin tarihini ve kutsal sırlarını ona anlatacak kişi olarak Uriel'i seçiyorum. Savaş sanatları ve kutsal ışıkla savaşı öğretmesi içinse, en iyi savaşçımız Gabriel onun yanında olacak."
Ardından Şeytan Lucifer, karanlık ve baştan çıkarıcı sesiyle konuştu:
"Şeytanların kadim tarihini ve güçlerimizin sırlarını Azazel ona aktaracak. Kaosun ve savaşın karanlık sanatlarını öğretmek için ise lilith görevlendirilecek."
Cinlerin lideri Iblis, bir gölge gibi konuştu:
"Cinlerin tarihini ve ruhaniyetlerini ona anlatacak kişi Marid olacak. Savaş sanatlarını ve illüzyonun gücünü öğretmek için ise, Shaitan onun yanında yer alacak."
Elementaller, kadim bir gücün yankısı gibi konuşarak söz aldı:
"Toprak, hava, ateş ve suyun sırlarını öğretecek kişi Ignis olacak. Elemental savaş tekniklerini öğretmek içinse, Zephyra görevlendirildi."
Tüm bu türlerin liderleri, Lyra'nın eğitimine katkıda bulunacak kişileri seçmişti. Herkes seçilen temsilcilerin gücüne ve bilgeliğine güveniyordu. Salondaki ağır havaya rağmen herkesin yüzünde aynı amaç için bir araya gelmenin kararlılığı vardı. Tüm türlerin temsilcileri, Lyra'nın eğitimi için hazırdı ve artık bu sürecin başlaması kaçınılmazdı.
umarim hosunuza gider
