Bölüm 4

17.7K 439 150
                                    

Mervan ağa'dan (günler öncesinden)

Yılmazlar'ın şirketin den çıktıktan sonra
Arabama binerek konağın yolunu tutmuştum.

Rasim ağa denilen adamla arazi için bizzat kendim görüşmeye gittim.

Yıllar önce, türlü düzenbazlılıklarla "dedem Fırat nezirxan dan" aldıkları araziydi, dedemin son nefesin de bile "yılmazlara yedirme!" dediği arazi beni peşinden Mardin'e kadar sürüklemişti.

Her Ne kadar bu arazi'nin fiyatı'nın üstünde fiyat teklif etsemde, Rasim ağa bu teklifi her seferinde geri çevirmişti, geriye sadece, Tahsin ağa denilen adamla son bir kez görüşme yapacaktım.

Aradan geçen yarım saatin ardından konağa varmıştım, arabamın kapısını açan Yakup'a selam verip, konağın kapısın dan içeri girdim. Beni karşılayan
Annem Dicle hanımdı.

"Hoşgelmişsin oğlum."

Hoşbuldum Annem," dediğim de kollarını boynuma dolayıp, bana sarılırken arkadan kız kardeşlerim, seyran ve Rojda, koşar adımlarla yanımıza geldi.

Hoşgeldin canım abim, nasılsın?" diyen ilk seyran oldu.

İyiyim güzelim siz nasılsınız?

İyiyiz abiciğim, gördüğün gibi seni gördük daha iyi olduk," dedi Rojda.

Kız kardeşlerimi seviyordum, her ne kadar beni soğuk ve acımasız diye tanısalarda, konu kız kardeşlerim olunca akan sular dururdu.Öyle bir düşkünlüğüm vardı onlara karşı.

Hadi kızlar abinizi bırakın da içeri geçelim. Fadime teyzeniz Mervanım için en sevdiği yemekleri yapmış, soğumadan sofraya oturalım.

Kucaklaşma faslı bittikten sonra, Mervan ağa, Annesi Dicle hanım, kardeşleri seyran ve rojdayla, yemeklerin hazır olduğu sofraya geçti.

Yemekler yendikten sonra, Fadime teyze şimdi de Mervan Ağa'nın en sevdiği tatlıyı yapmış, çayla birlikte servis etmişti.

Bu sırada Dicle hanımın aklında sadece oğlu için, uygun bir gelin adayı bulmak geçiyordu, uzun zamandır aklından bu düşüncelerle evin içinde dolanan Dicle hanım oğlunun gelişini buna bağlamıştı.

Eee! Oğlum, yıllar sonra mardine dönme
Sebebin nedir? yoksa sende sözüme gelip evlenmeye mi karar verdin?

Hayır Anne!  benim evlenme gibi bir niyetim yok, canın sıkılıyorsa eğer, kuzenlerim'den başla onlar benden daha hevesliler evlenmeye.

"Ben ne dedim ki oğlum şimdi, hemen de celalleniyorsun.

Annem! ben seninle iki mêdeni insan gibi konuşamayacak mıyım? İstanbul'dayken de her telefon açtığımda böyle yapıyordun. Artık şu kızlarla ilgili olan muhabbeti kapat artık!

Annesi'nin sürekli evlen baskısına dayanamayan Mervan ağa,çözümü kalp kırmakta arıyordu.en azından bir daha bu konuyu açmayacağını düşünmüştü.

Mervan ağa her ne kadar sinirli ve acımasız olsa da Dicle hanım da onun annnesiydi.

"Mervan ağa evliliğe soğuk bakmıyordu
Aslında,bir sevdiği bile vardı,ama şimdilik dile getiremezdi,eğer dile getirirse annesinin Sabaha kalmadan kızın kapısına dayanacağından hiç şüphesi yoktu. Mervan ağa nın beklemesi nin sebebi sadece sevdiği kızın okulunu bitirmesiydi.Annesine söyleyip söylememe arasın da gidip gelen Mervan ağa sonun da bu birlikteliği annesinden ve ailesinden saklamayı tercih etti,("herkes için en iyisi bu")demekle yetindi kendi içinden.

Oğlum biliyorum her kız mevzusu açılınca sinirlendiğinin farkındayım ama bende bir anayım!beni de anla lütfen!dört tane çocuğum var,bak kaç yaşına geldim daha birinizi baş göz edemedim sen evlenmeden kardeşlerini nasıl evlendiririm.29 yaşındasın sen oğlum ömrünün yarısına geldin, daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsun?

BERDEL+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin