• K.İ. | Bölüm 31 - Tatlıya Bağlanan Sorun

2K 81 2
                                    

Merhaba sevgili okurlarım. Bekleyemedim attım bölümü valla. Hdhdhdhdhd bol bol okuyun sevgili okurlarım.

...Lorensi size keyifli okumalar diler...

Bölüm Otuz Bir - Tatlıya Bağlanan Sorun

Gözlerimi açtığımda Ömer Asaf belime dolanmış kollarının arasında, başım göğsüne yaslıydı ve ellerim beline dolanmıştı. Onun kapalı gözleri huzrula birbirine yaslıydı, burnu saçlarıma değiyordu ve biz birbirimize sıkı sıkıya sarılmıştık. Üstümüzde ki ince pike, bizi yeteri kadar ısıtıyordu ki hava zaten sıcaktı. Başımı yavaşça yaslamış olduğum sıcak göğsünden kaldırdım, ellerimi belinden çektim ve buruk bir tebessümle onun o güzel, pürüzsüz yüzüne baktım. Amca olmanın şokunu henüz atlatabilmiş değildi dün geceden. Bir de baba olmak istemesi.

Onu uyandırmamak adına yavaşça kolları arasından belimi çıkartıp, ona sırtımı dönerek kalkacağım vakit, onun hızla belime dolanan kollarıyla beni üzerine çekmesiyle boynadan boya üstüne uzandım. Onun sırt üstü dönüp, gözlerime açık gözleriyle baktı ve "öpmeden kaçmak ha!" dedi yanlış birşey yapmışım gibi.

Kıkırdadım, boydan boya üzerinde uzanırken, derin bir nefes aldım ve sağ yanağım göğsüne denk gelecek şekilde başımı yasladım, gözlerimi kapatıp açtım ve her iki elimle her iki elini tuttum.

"Yaslandığım ve güvendiğim en iyi yuvam."

Bir eli bir elimi yavaşça bıraktı, saçlarıma dokundu usulca. Kıkırdadı, saçlarımı parmağına dolayıp bıraktı ve hızla beni koltuk altlarımdan tutup, yukarıya doğru çekti ve başım bu sefer tam yüzüne denk geldi. Yutkundum, gözlerine baktım ve bakışlarım dudaklarına kaydı. Bu güzel ana kapılmak istemedim çünkü sonrasında hep utanıyordum. Ama o gözlerime o kadar güzel bakıyordu ki, daha fazla dayanamadım ve gülümsedim.

"Hayatıma girdiğin güne şükürler olsun."

O günü hatırladıkça kıkırdadım. "Bence korkunç bir gündü benim için. Ama sonu muhteşem bitti" dediğimde, başını salladı ve bir eli belime dolandı, diğeri çenesine değen saçlarımı kulağımın arkasına aldı ve eli yanağımı okşadı.

"Seni çok seviyorum" dedi ve yavaşça dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Sağ elimi kaldırıp, saçlarına dokundum ve gözlerim çoktan kapanmıştı. Öylece bekledik birbirimizin dudaklarında. Sadece bekledik ve yavaşça geri çekildim.

"Güneşim, ayım, nefesim ve çiçeğim. Her şeyim. Seni çok seviyorum. Çok..."

Gülümsedim. Saçlarında ki elimi yavaşça dudağının kenarına indirdim, yutkundum ve dudaklarının üzerinde baş parmağımı gezdirdim. O güzel dudaklarının üzerinde. Bakışlarım gözlerine kaydı.

"İyiki varsın. Sen olmasan ben ne yapardım bilmiyorum. Sanırım evde kalmayı seçerdim."

Kıkırdadı. Onunla birlikte ben de kıkırdadım. "Evliliğin kötü birşey olduğunu düşünürdüm. Ama değilmiş. Evlilik gerçekten çok güzel. Hele ki bu sevdiğin ve değer verdiğin biriyle birlikteyken."

Başını beni onaylamak adına salladı, elleri belimde dolaştı ve bedenim ürperdi. Parmaklarıyla sırtımı kaşıdı usulca ve bu o kadar iyi geldi ki gözlerimi kapatarak gülümsemeden edemedim.

"Hoşuna gitti mi?"

Gülümseyerek başımı salladım, onun devam etmesiyle bir kez daha kendimden geçmiş gibi gülümsedim.

"Senin gerçekten hoşuna gidiyor sırtını kaşımam."

"Hım hım" dedim ve gözlerimi açıp, mayışmış bir şekilde ona baktım. "Şuan uyuyabilirim" dediğimde bir eli sırtımda dururken, diğeri önünde kalktı, kolundaki asker saatine baktı.

KURŞUN İZİ (Temmuz'da Yeniden Yayınlanacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin