7. Bölüm: Armağan Akyıldız

366 44 2
                                    

28.9.24

YEDİNCİ BÖLÜM: ARMAĞAN AKYILDIZ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YEDİNCİ BÖLÜM: ARMAĞAN AKYILDIZ

Saatler Önce.

Güzel ve neşeli bir ailenin içinde dünyaya gelmiştim. Birbirini seven ebeveynlerin çocuğuydum, beni canından bile daha çok sevecek abim ve ablam vardı, üstelik ikizlerdi! O yüzden hayattaki en büyük şansımın hep ailem olduğunu düşünürdüm. Tabi abim ve ablam olması da her zaman bu şansı ikiye katlardı. Ablam her zaman benimle olurdu. Her hatamda, her yanlışımda bana destek olur ve hatta kapı gibi yanımda olurdu. Çocuklarla ortalığı karıştırdığımız zamanlarda annemler beni azarlarken, ablamın beni savunup onlarla tartıştığı çok an olmuştu yani. Abim ise hiçbir zaman bana kıyamaz, her dediğimi anında yerine getirirdi. Nazlandığım zamanlarda nazımı alır, beni sarıp sarmalardı.

Ama tabi her harika şeyin sorunları da olurdu.

Mesela ablamla sıkça ufak tartışmalar içine girer, birbirimize sürekli laf atardık. Bazen tartışmalarımız çok büyürdü ve özellikle ben haksızsam, ablam üzerime gelmekten asla çekinmezdi. Tabi yine ufacık laf atışımız bizi yine barıştırırdı. Ama konumuz şu anda bu değildi. Abim ise asla beni kısıtlamazdı ancak çok kıskanırdı. İsmini andığım bir erkeği bile tehlike olarak görür, beni alıp götüreceğini düşünürdü. Ve ablam, kendisini kıskanmasına izin vermediği için abim bütün hakkını bende kullanırdı. Sıkça ablam müdahale ederdi bu kıskançlıklarına ama babam müdahale ettiğinde, abim daha bir coşardı.

Daha ben çok küçükken, abim yüzünden Emir Efe ile küstüğüm zamanları bile hatırlıyordum. Bazen Ekim ile iş birliği yapar, aramıza kara kedi gibi girerlerdi. Çok acımasız insanlardı!

Sonuç olarak; şu anda bir kıskançlık krizinin kıyısındaydım ve abimi durdurabilecek kimse yoktu. Telefonu yüzüne kapatamıyordum, çünkü kapatırsam kalkıp yanıma gelirdi ve yüzüme yüzüme konuşması daha kötüydü. Ancak onu biraz daha dinlersem baygınlık geçirebilirdim.

"Soru soracaksan sadece Emir'e sor." Abim ciddiyetle konuşurken, tek konusu okulumun düzenlediği Milli Gençler Konferansıydı. Nereden haberi olduğu hakkında bir düşünce oluşturmamıştım kafamın içinde, çünkü Emir Efe'nin söylediğini biliyordum. Yani abimi başıma o sarmıştı ve intikamını çok kötü olacaktım. "Hatta ona da sorma, sesini bile çıkartmadan dinle. Sorun varsa sonra sorarsın Emir'e."

"Abi, elli saattir saçmaladığının farkındasın. Biliyorsun değil mi?"

Bıkkın çıkan sesim odamın içine karışırken, neredeyse geç kalmak üzereydim. Aslında yolda geçireceğim zaman kaybını düşünürsek kesinlikle geç kalmıştım. Rujumu dudaklarımın üzerine düzgünce sürmeye başladım.

KÖŞE VURUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin