'Karmaşık olmak zorunda değil,
bu gece sorun yok'
Uyumak için Ryujin ve Minho'yu gönderen Hyunjin, şimdi uyuyamıyordu. Minho gideli ne kadar oldu bilmiyordu ama hâlâ etkisinden çıkabilmiş değildi.Kafasında aynı sahne defalarca kez tekrarlanıyordu, o da bu durumdan kendini çekemiyor ve düşünmeden edemiyordu.
"Konuşmam için evde bana izin vermedin ama boş olmadığıma eminim. Sadece buna kafamda bir ad vererek cevaplamak istiyorum, cevap verememe sebebim de o an düşünüyor olmamdı."
Yataktan kalkarak önünde durmuş ve Hyunjin'e bakmaya devam etmişti. "Sana karşı bu cümleleri kurduktan sonra bu seni kızdırabilir ama içimde kalmasını istemiyorum, özür dilerim"
Hyunjin ne olduğunu anlayamazken Minho Hyunjin'in yüzünü avcunun arasına almış iki dudağı birbirine mühürlemişti.
O anın şoku ile gözleri irice açılsa bile sevdiği adamın onu öpmesinde bir problem bulmadığı için ona karşılık vermiş ve bunu öpücükten ufak bir öpüşmeye çevirmişti Hyunjin.İkisi de birbirinden ayrılmak istemese de birinin zamana ihtiyacı, birinin de olayları sindirebilmesi adına durmaları gerekiyordu. Yavaşça ayrılarak alınlarını birleştirdiler. "Bunu kızmadın olarak varsayıyorum ve gidiyorum, iyi uykular bal çocuk. Kontrole geleceğim, uyumamazlık yapma."
Sonunda oturur pozisyondan çıkarak yatağına uzandı. Her ne kadar bu anı daha çok kafasında tekrarlayıp düşünmek istese bile, bir saate kadar güneş doğacağı için artık yatması gerekiyordu. Günlük rutinin dışına çıktığı için de kısa bir süre içinde yorgunlukla uyumuştu.
°°°
"Uyanma vakti geldi uykucu, kalk artık!" Gözlerini aralamak için büyük bir çaba sarf eden Hyunjin, zorlukla açarak karşısında olan Ryujin'e baktı.
"Bu kadar erken gelme sebebin ne acaba? Daha güneş tepeye bile çıkmamış." Sinirle yüzünü sıvazlayarak Ryujin'e baktı Hyunjin.
İç çekti Ryujin. "Güneş batıyor çünkü, akşam oldu. Artık kalkman lazım, bu kadar uzun süre uyuyunca uykunda öldün sandım."
Saate baktığında saatin akşam altı olduğunu görmesiyle ufak bir şok geçirse de toparlanarak Ryujin'e döndü.
"Yemeğini erken yiyeceksin, kahvaltı yapmadığından kaynaklı. İlaçlarını içip tekrar yatabilirsin sonra, tabii istersen."
Odadan çıkmak için hareketlenen Ryujin'i fark edince direkt seslendi Hyunjin. "Minho gelmeyecek mi bugün kontrole? Geleceğim demişti de."
"Minho dört günlük izine ayrıldı, o gelene kadar kontrolünü ben devam ettireceğim öyle istediği için."
İçinde bir şeylerin kırıldığını hissetse de sadece ufak bir tebessüm bırakarak Ryujin'i gitmesi için serbest bıraktı.
Düşünmesi gerektiğini söylediği için bu izni anlıyordu ama yine de onu asıl kıran şey geleceğim dedikten sonra gelmemesiydi.
Duvarı boş boş izlediği on dakika sonunda Ryujin elinde yemek arabası ile gelmiş, önüne bırakarak yan taraftaki koltuğa oturmuştu. "Burada mı duracaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my demons, hyunho ✓
Fanfiction"Zaten bir savaşta değil miyiz doktor? Yaşam savaşı gibi." elindeki kağıdı parçalamaya devam ederken konuştu. "Buna hangi gözden baktığın önemli; sana göre bir savaş gibi gözükse de, çoğu kişi bunlar için hayatın ufak acıları der."