ÇÖPLÜK (ASLAZ)

5.BÖLÜM

Selllam yeni bölüm sizlerle... öncelikle yorumlarınız için buradan bir kere daha çok teşekkür ediyorum. Twıtırda da yorum yapıyorsunuz çok hoşuma gidiyor tekrardan teşekkür ederim🙏

Umarım beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar.

ÇÖPLÜK

5.BÖLÜM

Sağına dönmüş, ayaklarını karnına çekmiş bir şekilde camın arkasında ki köprünün yanan ışıklarını seyrediyordu Asi. Ruhu,bedeni, aklı kaybolmuş gibiydi. Hiçbir şey hissetmiyordu sanki, ruh gibiydi. Hayatında türlü şeyler yaşamıştı, zorluklar geçirmişti ancak bu gece yaptığı şey çok farklıydı. Başka bir adamı severken ona inat Alazla birlikte olmuştu ve Alazla sevişirken Emir aklına dahi gelmemişti.

Yerinden doğrulduğunda ayaklarını yataktan sarkıtarak öylece dışarıyı izledi. Bacağının arasında ki sızı yüzünün buruşmasına sebep olurken, yerde duran iç çamaşırlarını giyindikten sonra aynada kendi aksine baktı. Dudakları şişmişti, makyajı akmış, saçları darmadağındı. Boynunda hafif morluklar vardı ve bu neden iyi hissettiriyordu bilmiyordu. Elbisesini üzerine geçirip, ayakkabılarını da giyindikten sonra arkasına dönüp derin bir nefes aldı. Birlikte olduktan sonra sırtını Alaza dönmüştü ve asla yüzüne bakmamıştı. Yarım saat sonra da Alaz kalkıp gitmişti. Tek başına kalmıştı. Odadan çıktığında sallanan adımlarla aşağıya indi. Merdivenin sonuna geldiği an tam karşısında Alazı gördü. Dışardan vuran ışık içeriyi aydınlatıyordu ve Alazı net bir şekilde görebiliyordu. Üstü çıplaktı, altında bol bir eşofman vardı, tekli koltuğa yayılmış bir şekilde oturmuş, elinde ki viski bardağını sıkıca kavramıştı.

"Nereye?" diye sordu Alaz kısık bir ses tonuyla.

Ona bakmadan kapıya doğru ilerlerken, Alaz "Asii!"diye bağırınca, Asi duraksayarak gözlerini sıkıca kapatıp derin bir nefes aldı. Arkasına döndüğünde, Alaz ayaklanmış üzerine doğru yavaş adımlarla geliyordu.

"Bana tek kelime etmeden çıkıp gidebileceğini mi sanıyorsun?"

Alaz sakin bir şekilde tam karşısında dururken, Asi onun karmaşasını, o sert ama şefkatli tavrını görebiliyordu. Dik durmaya çalışıyordu, onun karşısında dik durmak zorunda olduğunu biliyordu.

"Ne istiyorsun Alaz? Ne?"

"Bugün yüzümü bile görmek istemediğini net bir şekilde bana gösterip..." Kolunda ki sargıyı göstererek içini çekti "Bir kaç saat sonra kapıma gelip kollarıma atlıyorsun. Bunun mantıklı bir açıklaması var m Asi?"

Hala karşısında dimdik duruyordu ama görüyordu Alaz. Ona dokunduğunda, gözlerinin içine baktığında da görmüştü, o acıyı görmüştü. Evet Asi'ye dokunmak mükemmeldi. Onunla yaşadıkları bu şey daha önce hiç yaşamadığı bir şeydi. Asi'ye dokunmak ateşe dokunmaktı. Ama bir yandan da şaşkındı. O ateşli tutkulu bir kadından masum ve ürkek bir ceylan çıkmıştı. Hayatında ilk defa bunu yaşarken neden kendisini seçmişti? Anlamıyordu, ne olmuştu da bir anda gelmişti kapısına?

"Bir gün olacaktı zaten ve o kişi sen oldun." dedi umursamaz bir şekilde omuzlarını silkerek.

"Ne farkeder ayrıca? Nedeninin niçinin ne önemi var ki senin için?" diyerek devam etti konuşmaya. Bir anlamı olmadığını bilsin, anlasın istiyordu.

"Asi delirtme beni" diyerek kolunu sıkıca tutarak kendisine doğru çekti Alaz. Aralarında yine bir kibrit çakmıştı sanki onda. Bitmesi gerekmiyor muydu? Bu ateşin bitip gitmesi gerekmiyor muydu? Ama ikisi de öyle hissetmiyordu.