ÇÖPLÜK (ASLAZ)

14.BÖLÜM

Selamlar efendimmm. Bir bölümle daha beraberiz. Bir kere daha yorumlarınız, mesajlarınız için teşekkür ediyorum ve iyi okumalar diliyorum.

ÇÖPLÜK

14.BÖLÜM

Rüyayla konuştuktan hemen sonra Çöplüğe geçmişti Asi. Ancak öğrendiği kadarıyla Alaz oraya uğramamıştı bile. Emir ortalarda yoktu, Yaman sinirliydi. Toplanıp konuşmaları gerekiyordu ancak bunun için Alazın da olması gerekiyordu. Telefonunu çıkartıp bir kaç kere aramıştı ama ulaşamamıştı. Tekrardan Alazın evine gitmeyi planlamıştı ancak, Ferişe uğramak durumunda kalmıştı çünkü o çağırmıştı. Çöplükte bazı sorunlar vardı onun için bir kaç şey konuşmuşlardı. Çöplükten ayrılıp akşama doğru tekrardan yola koyularak Alazın evine geldi. Mutfak kısmında girerek salona geçtiğinde rahat bir nefes aldı. Tekli koltuğa oturmuş, elinde içkisi boş boş yeri seyrediyordu. Üstelik eli de sargılıydı.

"Neredesin sen? Neden açmıyorsun telefonlarımı? Ayrıca ne oldu senin?"

Asi eline dokunacakken, Alaz elini çekerek içkisini yudumladı. "Kavga ettim" dedi dümdüz bir ses tonuyla. Asi derin bir nefes alıp onun dizine otururken, gözlerinin içine baktığı an ürperdiğini hissetti. O kadar tehlikeli bir şey vardı ki gözlerinde, adını koyamasa da ürpermişti bir anda.

"Neyin var senin?" Parmaklarını Alazın yanağında gezdirildiğinde, Alaz içkisinden bir yudum daha içerek kafasını koltuğa yasladı. Bok gibi hissediyordu. Kucağında oturan, kendisiyle ilgileniyormuş gibi davranan bir kadın vardı. Asi hayatını sikmişti. Şimdi ona bağırıp, çağırıp, nefretini kusmak istiyordu. Ama bundan çok daha fazlasını hak ettiğini de biliyordu.

"Canım sıkkın" dedi dümdüz ama korkutucu bir ses tonuyla. Asi elini onun ensesinde gezdirerek yanağına bir öpücük kondurdu.

"Canının sıkıntısı gidebilirim istersen"

Kulağına doğru fısıldarken, geri çekilerek önce ceketini ardından üzerinde ki tişörtü çıkarttı Asi. Belli ki ailesiyle, babasıyla ilgili problemler vardı ve canı sıkkındı. Ona her şeyi unutturmak istiyordu. Alaz bomboş gözlerle bakarken, kadehi kafasına dikerek boşluğa doğru bırakıp aniden Asinin dudağına yapışarak beline sarıldı ve karşıda ki koltuğa doğru ittirerek üzerine uzandı. Hiç iyi değildi, kafası da iyi değildi. Asiyi deli gibi öperken, onu soyarken gram duygu hissetmeden yapacaktı bunu. Son bir vedaydı işte. O kendisiyle sevişirken Emiri hayal edecekti belki, ama umurunda bile değildi. Dudaklarını Asinin boynunda gezdirirken, asla durmuyor deli gibi öpüyor ve baskı uyguluyordu. Asi ona karşılık vermeye çalışırken, aniden elini göğsüne yerleştirerek durdurdu onu. İkisi de nefes nefese kalmış bir şekilde birbirinin gözlerinin içine bakarken, Asi parmaklarını onun yanağında gezdirerek "Alaz...canım acıyor" dedi. Evet normalde sevişirken zaten hoyrattı ama bu öyle değildi. Kontrollü değildi, ne yaptığının farkında da değildi. Alaz bir anda yerinden doğrulduğunda tek kelime etmeden ayaklanarak odadan çıktı. Asi öylecece uzanmış nefesini toparlamaya çalışarak yerinden doğrulup eteğini ellemeden tişörtü üzerine geçirip ayaklandı. Ayaklanarak içeriye yatak odasına baktığında banyodan su sesinin geldiğini duydu. Asi usulca yatağa otururken, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu? Sormakta istiyordu, yaklaşmak istiyordu Alaz'a ancak onun istediği kadar yapabilirdi bunu.

Alaz banyodan çıktığında elini yüzünü yıkayıp kendisine gelmeye çalıştı. O kadar derinden bir sancı vardı ki, bununla nasıl baş edeceğini bilmiyordu. Üstelik buna sebep olan kişi, yarı çıplak bir şekilde yatağında oturuyordu. Köşede duran şişeyi alıp yatağa oturarak ayaklarını uzattı ve sırtını yastığa dayayıp içkiyi kafasına dikti. "İçme artık" Asi ona doğru yaklaşarak dizlerinin üzerine oturup şişeyi almaya çalıştı ancak Alaz geri çekerek kafasına dikti tekrardan.