10.BÖLÜM

2.4K 129 223
                                    

Selaaammm yeni bölümle karşınızdayım.

Kızlar açıkçası hikayemin bu kadar sevilip yorumlanması karşısında bir tık şoklar yaşıyorum. Hatta geçen alıntı attığımda bir tık tırsmış olabilirim çünkü şimdi böyle tepki verdiyseniz, ileriki bölümlerde düşünemiyorum😂 Yorumlarınız, attığınız mesajlar o kadar iyi hissettiriyor ki, çok çok teşekkür ederim. Eksik etmezseniz de sevinirim.

İyi okumalar.

ÇÖPLÜK

10.BÖLÜM

Asi, Alazın gelmesine izin vermeden hızlı adımlarla ona doğru yürüyerek ellerini göğsüne yerleştirdi. "Alaz git buradan, ben sonra arayacağım seni" Alaz yüzüne bile bakmadan Emir'e kitlenmişti. Ne duymuştu? Duymuş muydu? Duymasaydı bu kadar kaskatı kesilir miydi emin değildi Asi.

"Alaz bana bak!" diyerek çenesinden tutup kendisine doğru çevirdiğinde, onun ne kadar zor kendisini tuttuğunu görebiliyordu.

"Niye sarılıyordu sana? Ne söyledi de bu haldesiniz? Niye ağlıyor bu piç?"

Alaz öfkeyle dişlerinin arasından tek tek sorularını sıralarken, Asi yutkunarak toparlamaya çalıştı kendisini. Bir çok kriz yönetmesi gerektiği anlar olmuştu ama hayatında daha önce bu kadar zorlandığı bir anı daha hatırlamıyordu.

"Emirle benim aramda tamam mı? Git hadi"

"Emirle senin aranda benim bilmediğim ne olabilir? Delirtme beni!"

Asiden yana hiçbir şüphesi yoktu. Çünkü Asinin hayatında eğer Emir olsaydı asla kendisiyle böyle bir ilişki yaşamazdı, az çok tanımıştı onu. Bir şeyi gerçekten severse nasıl bağlandığını görmüştü. Ama Emirin sarılışı, paniği, bu hali... ne söylemişti bilmiyordu, ne oluyordu hiç bilmiyordu ama kafayı yiyordu artık. Çünkü anlıyordu, Emirin Asiyle normal bir arkadaşlığının olmadığını en başından bu yana anlıyordu. Emirin hisleri vardı . Normal şartlarda Asi eğer sevgilisi olsaydı ve ona bu derece yaklaşıp sarılsaydı onu öldüre bilirdi. Hoş bu zamana kadar bir sevgilisinin olma ihtimalini bile düşünmemişti ki, kıskançlık denilen boktan duyguyu iliklerine kadar hissederken, başka bir Alaz gibi hissediyordu.

"Arkadaşım o benim. Şimdi sana bunun hesabını vermeyeceğim Alaz. Daha bugün sınırlardan konuştuk..."

"Sınırları sikeyim ne anlatıyorsun kızım sen? Biz seninle bunu daha önce konuşmadık mı? Hiç kimse ama hiç kimse sana dokunamaz tamam mı? Sarılıyor sana..." diyerek öfkeyle soluyup yumruğunu sıktı. "Ve ben bunun arkadaşça bir sarılma olmadığını anlamayacak kadar aptal değilim Asi"

"Öyleyse bile ben hallederim. Git hadi, git Alaz git." diyerek ittirdi onu usulca. Alaz hayal kırıklığıyla bakarken, kafasını iki yana doğru salladı.

"Bak tamam ben seni arayacağım. Emirin bir derdi var ve benim onunla ilgilenmem lazım tamam mı?" Sesi daha yumuşak çıksa da, Alaz buna anlamışa benzemiyordu. Sonuçta Emiri o şekilde bırakamazdı, konuşmaları gerekiyordu.

"Beni aramanı falan istemiyorum. Şimdi, şu anda benimle gelmeni istiyorum tamam mı? Ya şimdi benimle gelirsin ya da..." dediği an, Asi şaşkınlıkla dudaklarını araladı. "Ya da ne Alaz?" dedi sinirle soludu.

"Ya da beni aramakla hiç vaktini harcama Asi"
Onun bu çıkışı karşısında öfkeyle yakasından tuttu Asi. Böyle tehdit edince onun söylediğini yapacağını mı sanıyordu?

"İyi aramam o zaman! Madem bu kadar kolay her şey, ben de bir daha seni aramam. Sen de beni arama"

Asi arkasına dönüp giderken, Alaz o anda söylediği şeyden pişman olmuştu bile. Ne sanıyordu ki? Tercih edileceğini mi? Emiri yıllardır tanıyorken elbette onunla gidecekti. Arabaya binip kafasını koltuğa yaslayarak öfkeyle yumruğunu direksiyona geçirdi. Hiçbir birinin önceliği olmamıştı olmayacaktı. Ama hiçbir şeyi, hiç kimseyi umursamazken Asinin kendisiyle değil onunma gitmesi canını çok sıkmıştı, çok fena sıkmıştı.

ÇÖPLÜK (ASLAZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin