- "Seokyeong Ormanı okulunun yanında. Acaba Sangwon ile kavga mı ediyorsunuz? O her zaman herkesle kavga eder ki. Onu görmezden gel."
Cha Yeowoon'un görmezden gelebileceği bir anlaşmazlık olmalıydı. Telefonunu cebine koydu ve koşmaya devam etti.
Ahn Sia'nın evi okulun yakınındaydı. Dört duraktan daha az bir mesafedeydi.
Lüks apartman kompleksi, adının neden Orman olduğunu ima ediyordu. Binaları çevreleyen yemyeşil bir bahçe vardı.
Özenle düzenlenmiş parka girerken, Haziran ayında tırmanan güller görülebiliyordu. Leylakların kokusu burnunu acıttı. Yemyeşil çevreye dalmış gibi yürürken hayıflandı.
Bina ve daire numarasını sormayı unutmuştu. Binalar kat olarak yüksekti ve aralarında hatırı sayılır mesafe vardı.
Adresi sormak için telefonunu çıkardığında, şarjının bittiğini fark etti. Sürekli kontrol etmekten çabuk bitmişti herhalde. Bu kadar uzun süre bakmasına rağmen, ne kadar şarjı kaldığını düzgünce kontrol etmemişti; o kadar dalmıştı.
Küfür etti. Her zaman, şu anda mı olması gerekiyordu...
Yeşil meyvelerle kaplı bir dalın altında durup binalara giden patikaları taradı.
Böyle bir zamanda, eğer o Tae Myeongha olsaydı...
Nerede olursa olsun onu kolayca bulabilirdi. Keşke bunu da yapabilseydi.
Yüz kişi arasında bile, bin kişi arasında sadece bir kişi olsa bile. En karmaşık sokaklarda bile, bulunduğu yöne doğru koşabilseydi.
"Cha Yeowoon!"
Cha Yeowoon'un kulakları çınladı.
O kişi yaklaştıkça kalbi farklı bir hızla atmaya başladı.
Bakışları etrafında döndü.
Hayat tersine döndü.
***
"Gerçekten ölmek mi istiyorsun?"
Telefon kayıtlarımı kontrol ederken dişlerimi sıktım.
Cha Yeowoon yüzünden son zamanlarda iyi uyuyamıyorum. Dün gece gözümü bile kırpamadım. O kadar yorgundum ki veterinerde beklerken bir anlığına uyuyakaldım. Gerçekten sadece bir anlığına. Beş dakika bile değil.
Bunu, hobisi sorun çıkarmak ve kazalar yaratmak olan biriyle yapmamalıydım. Kim, birinin o kadar kısa bir sürede başkasının telefonuyla yaramazlık yapacağını düşünürdü ki?
Seulgi'nin yeni taburcu olmasıyla veterinerin önünde tartışmamızın sebebi tamamen Cheon Sangwon'un suçuydu.
"Uyuyan yüzün o kadar tatlı ki, ona göstermek için fotoğrafını çektim."
"Saçmalık."
Açıkça saçmalıktı. Kayıtlara göre, fotoğrafın gönderildiği sıralarda Cha Yeowoon'dan bir telefon geldi.
"Telefonda ne konuştunuz?"
"Bundan sonra arkadaş olalım."
Cheon Sangwon'a dik dik baktığımda alnını kapattı.
"Seulgi yüzünden seni bırakacağım. İyiliğe ihanetle karşılık verme gibi bir hobin mi var?"
"Ben sadece aynı durumda olan biriyle arkadaş olmak istiyordum aslında."
"Bu iş burada biter."
Cheon Sangwon'un alnına elimin tersiyle vurdum. Zıplayarak geri çekildiği için acımış olmalı. Bu adam şaşırtıcı derecede abartmaya meyilliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love For Love's Sake / Aşk Üstünlüğü Bölgesi [BL Novel TR Çeviri]
RomanceNot: Novelin dizi uyarlaması yayında! *** Bir gün 'Sunbae'nin yazdığı bir romanda figüran olarak ele geçirildim. Tuhaf bir şekilde gerçeğe benzeyen bir romanda değişen şey şuydu: Yirmi dokuz yaşındaki benliğin on dokuza ulaşması. 'nde görülen karakt...