14. Bölüm

1K 53 11
                                        

Nefes nefese hala koşmaya devam eden Kerem'e iyice sarıldığımda, düşmemek için çok zor duruyordum..

"Kereem dur, düşeceğim şimdii!"

Kahkaha ve sitemle karışık konuştuğumda Kerem aynı sırıtışıyla yavaşça yedek kulübesine yaklaşmıştı.

Tesislere geldiğim yarım saatten beri beni kucağına almış, deli danalar gibi tüm sahayı koşmuştu! Yorulmak nedir, enerji nedir umursamadan koşmuştu. Kendimize açtığımız yeni sayfaya güzel anılar bırakalım istiyordu..

Yunus ve Tuğçe el ele yanımıza gelirken, Barış ve Metehan da ayağında top sürerek buraya doğru yürüyorlardı. Kerem hala beni kucağından indirmemişken derin nefesler alıyordu, yüzüme çarpan her nefesiyle kendi kendime aptalca sırıtarak onu izliyordum.

"Biliyorum çok yakışıklı görünüyorum"

Kerem yüzünü aniden bana çevirdiğinde burun buruna birbirimize bakmaya başlamıştık..

"Öylesin"

Cesurca bir itirafta bulunmam hoşuna gitmiş olacak ki, yüzünde bir sırıtma yerini almıştı bile.

"Helal olsun yenge geldiğinden beri koşturuyorsun keroyu, biz bu kadar koşturamadık"

Barış ayağındaki topu sektirirken bir yandan da bizimle konuşmaya başlamıştı, gözlerimi Kerem'den ayırıp bizimkilere çevirdiğimde Barış'ı yanıtlamaya başlamıştım..

"Yengenizin farkı bu, öğreneceksiniz"

Kerem aniden yanağıma bir buse kondurduğunda çekingen bakışlarımı ona göndermiştim, yanaklarımın kızardığına emin olduğumda Kerem tekrar bir öpücük daha kondurmuştu..

Sanki bir öpücükten daha ilerisine gitmemişiz gibi, en ufak temasta ilk gün ki gibi heyecanlanıyordum.

Aniden yanımızda duyduğumuz sesle odağımı Kerem'den kesmiştim, göz ucuyla diğer yanıma baktığımda Berkan'ın yanımıza geldiğini görmem bir olmuştu.

"Yengelerim! Yetişin!"

Berkan nefes nefese yanımıza geldiğinde  elindeki telefona bakıyordu, biz Tuğçeyle ona şaşkınca bakarken Berkan telefondan odağını kesmiyordu.

"Noldu oğlum bir anda?"

"Dur Yunus dur! Yengelerim bana bakın siz anlarsınız"

Tek kaşım havaya kalktığında Berkan'ın ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum.

"Neyi anlayacağız Berkan?"

"Tuğçe yengeciğim ve aramıza yeni katılan Nisa yengeciğim"

Tekrar sessizlik oluştuğunda, hepimiz Berkan'ın açıklamasını bekler haldeydik.

"Bakın yengoşlar siz burdasınız diye bende Burçin'e yazayım belki o da gelir dedim"

Yunus ve Barış kahkahayı basarken, Kerem de gülmemek için zor duruyordu. Berkan bizimkilere göre daha masum yaklaşıyordu olaylara.

"Gülmeyin lan itler!"

Berkan böyle dedikçe bizimkilerin kahkaha dozu da artmıştı. Gerçekten çok zorba bir ekipti, Tuğçeyle göz göze geldiğimizde gülümseyerek bizimkilere bakmıştık.

Tesadüfümsün Aktürkoğlu | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin