10. Bölüm

664 31 12
                                    

Boy aynasının önünde son kez üstümdeki formayı süzerken, heyecanım gittikçe artıyordu.

Relansman gecesi başlamıştı ve bizim sahneye çıkmamıza da oldukça az bir zaman dilimi vardı. Dün geceden kalan bacak ve kasık ağrılarım az biraz devam etsede bulduğum tüm kremleri sürerek acıyı az da olsa hafifletmeye çalışıyordum, ne de olsa zararın neresinden dönsek kârdır öyle değil mi?

Bulunduğum odadan çıkıp bizimkilerin beklediği yere gittiğimde herkes tam takır sahneye çıkmayı bekliyordu. Kerem, Abdülkerim abinin kızı olan Alara'yı kucağına almış oynarken uzaktan onları izliyordum. Gerçekten çocuklara olan sevgisi çok farklıydı, fazlasıyla çok seviyordu.

Kerem'in bu haline gülümserken gözlerimiz kesiştiğinde napacağımı bilemez halde boş bakışlarla ona bakıyordum. Beni görmesiyle yüzünde hafif bir sırıtış olduğunda yine beni utanma duygusu fazlasıyla sarmıştı.

Dün gece yaptığımız onca şey yetmemiş gibi sabah yine odada saçma bir yakınlıkta bulunmuştuk. Sürekli Kerem'i inkar da etsem, geri de çevirsem napıp ne edip yine kendimi onda buluyordum.

Bakışlarını hala üzerimde görmemle yine utangaç halimle yanına doğru ilerlemiştim, nasıl yenecektim bu duyguyu? Kerem'i her gördüğümde aklıma malum gece ve sabahında da buna ayık kafayla az buçuk devam etmemiz mi gelecekti? Hadi gece yine sarhoştun ama sabah neden devam ediyorsun be kızım diye kendime kızıyordum her seferinde! Bu çocuğa her türlü tav oluyordum!


Flashback~

"Kerem-"

"Ne de olsa gece görememiştin, şimdi dikkatli izle bakalım nasıl oluyormuş?"

Kerem'in belimdeki elleri sıkılaşırken dudaklarımı ani olarak esir almıştı. Böyle bir hamle beklemediğim için şaşkınlığa kapıldığımda dudaklarımı ısırıp resmen uyarıyordu, kendime gelip bende ona karşılık verirken ellerimi boynuna doğru götürmüştüm. Bu hareketimle ipleri eline almış gibi dudakları sırıtan bir hal almıştı. Dili, ustaca hareketlerle ağzımın kuytularına doğru keşifte bulunurken kendimi ona teslim edercesine anın tadını çıkarıyordum.

Zaten yatağa birkaç adım çaprazdayken birleşik olan bedenlerimizi, dudaklarımızı ayırmadan yatağa doğru ilerletmişti. İkimizi de üst üste yatakta hissetmemle içimi saçma bir heyecan kaplamıştı. Sanki dün gece burda Kerem'le gece boyu sevişmemiş gibi şu an fazlasıyla sıcak ve heyecan basmıştı.

Dudaklarımızı ayırdığımızda Kerem'in gözlerindeki halkaların gittikçe koyulaştığını görebiliyordum, içimdeki ona karşı büyük bir istek de yatsa devam etmemiz doğru olmazdı. Tabi ben ne kadar böyle düşünsem de Kerem'in dudakları boynumda gezmeye başlamıştı. Burnu ve dudakları boynuma deydikçe nefesini de hissedebiliyordum. Bu hareketleri gittikçe işimi zorlaştırırken bir anda önce karşı koymam gerekiyordu..

Kerem'in elleri tişörtümün eteklerinde gezerken ellerini tutmuştum, gözlerimiz saniyelik olarak kesiştiğinde zorla çıkan sesimi ortaya koymam lazımdı.

"Kerem..ileri gitmeyelim"

Gözleriyle pür dikkat yüzümü incelerken tekrar yüzüne bir sırıtış oturmuştu. Yavaşça üzerime ağırlığını verdiğinde kulağıma doğru eğilmişti.

Tesadüfümsün Aktürkoğlu | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin