Bölüm 1

341 8 6
                                    

Elis...eliss... sesiyle irkildim. Etrafıma baktım ve hala odamdayım. Ölmedim ne mutlu bana diye söylenirken, üvey annem çoktan içeriye girmişti.

-Kalkmadın mı sen hala?

-Kalkıyordum.Günaydın... dedim boğuk bir sesle.

-Günaydınmış, öğlen oldu öğlen. Seninle uğraştığım kadar kendi kızımla uğraşmadım, sana terbiyeni tam verememişler.Neyse... odanı topla, kahvaltın aşağıda hazır. Baban çıktı, bizde kızımla alışverişe çıkıcağız.Sende geldiğimizde evde olmasan iyi olur, seni görmek kabus gibi...

O kadar şaşkındım ki sadece kalakaldım, aslında kahvaltı hazırlaması bile mucizeydi. Kafayı yemiş olmalıydı .Ya da ben yemiştim, hatta öyle yemiştim ki cümleleri bile yanlış duyuyordum artık.Evet kesin yanlış duymuştum.

-Ne suratıma bakıyorsun şaşkın şaşkın, kalksana!

Ama hayır yanlış duymamışım, bu fırsatı kaçırmadan kalktım.

- Ee ...şey...ben, yani ben sadece daldım.Hemen hazırlanıyorum.

Merdivenlerden inerken mutluluktan uçacaktım. Ne kadar kötü söz söylese de bana ilk defa kahvaltı hazırlamış olması gözlerimi yaşarttı, o yüzden sindire sindire inmeye çalışıyordum.Ve mutfağa son birkaç adım.1...2...3...

Yok artık inanamıyordum.Ayaklarım buz kesmiş gibi kıpıldamıyordu.Öylece kalakalmıştım.Masanın üstünde sadece peynir vardı, sadece peynir.Ağlamaklı olmuştum annemi özlüyordum.Beni bu kadına bıraktığı için ona öfkeliydim, hem de çok.

-Daha yemedin mi?

-Ben... ben...

-Sen ne? Aa tabi ben söyleyeyim, bu bile sana çok değil mi?

-Siz buna mı kahvaltı dediniz? Ben gerçekten şuan..

-Şuan çok mutlusun biliyorum. Hadi ye şu yemeği, sonra da toz ol git. Tabii baban gelmeden evde olmayı unutma!

Neye uğradığımı şaşırmıştım. O evden nefret ediyordum. Babama her şeyi anlatmalıydım ama şimdi okula gitme vaktiydi.Hava çok soğuktu o yüzden montumu almıştım.Kafamda da şapka, kesinlikle iğrenç gözüküyordum bu yırtık şapkayla.Okulda dalga geçmeleri an meselesi.Bu üniversiteyi kazanmak için çok çalışmıştım.Ve kazanmıştım.İleride çok büyük bir iş kadını olacağım diyordum hep ve o kadına gününü gösterecektim...

Okulun merdivenlerini çıkmaya başladım. Olamaz! Geç kalmıştım, rezil olacaktım.Koşarak koridorlardan geçtim ve sınıfın kapısına geldiğimde derin bir nefes alıp içeriye girdim. Hayır...herkesin gözü benim üzerimdeydi ve Rüzgarında...

Rüzgar beğendiğim bir çocuktu ve bana bakması imkansız olan bir hoşlantıydı sadece.Çevresinde o kadar kız vardı ki, beni görse bile diğer kızlar gibi olmadığımdan arkadaş bile olamayacağım bir tipti.

İçerideki herkes bana bakarken ben de sadece yere bakarak yürüdüm.Kimse yanında oturmamı istemiyordu. Ahhh inanamıyorum, Eylül. En yakın arkadaşımı gördüm ve onun yanına doğru gidiyordum ki bana gelme, git işaretini yaptığını gördüm ve donakaldım.Başımla niye işareti yaparken eliyle yanını işaret etti.Gözlerime inanamıyordum.Rüzgar...Sevgili miydiler?

Zil çaldığında kapıda Eylülü bekliyordum.Rüzgarı öptüğünü gördüğümde sadece gözlerim doldu.Bana doğru gelirken Rüzgar ve Eylül iyi bir ikili olabileceğini düşün-

düm çünkü Eylül inanılmayacak şekilde güzeldi.Yanıma geldiğinde ağzı kulaklarındaydı.

-''Eliss''deyip kahkahayı bastı.''Başardım sonunda''

-Neyi ? dedim anlamamışcasına.

-Rüzgarla konuşmayı, ya o kadar tatlı ki anlatamam.

-Eylül, bana niye anlatmadın ondan hoşlandığını?

-Aslında bilmiyorum...ya neyse, sen nasılsın?

Gerçekten nasıldım ben? Nasıl olmalıydım? Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyorken nasıl olmalıydım?

-Ben, iyi değilim. Yani evdeki durumlar kötü. Eylül, ben babama anlatacağım her şeyi yani böyle olmuyor...

-Ah canım, istersen bu akşam bizde kal. Yani istersen tabi, ama bence de babanla konuşmalısın...

Rüzgar karşımdaydı.Ve Eylül tabi ki hemen lafa atladı

-Rüzgar, ahh nerden çıktın sen? Daha demin gitmemiş miydin?

-Eylül, bu akşam buluşalım mı? Konuşmak istediğim şeyler var.

-E.. şey tabi ki de ben Elis'e söz vermiştim. Elis ?

Bendeydi konuşma sırası, söyleyeceğim tek bir kelime vardı.

-Tabi ki buluş, biz sonra konuşuruz Eylül.

-Peki.

Sadece peki.Ben bu akşam yalnızdım her zamanki gibi.

-Bu arada arkadaşım, yani en yakın arkadaşım Elis. Bu da Rüzgar Elis, tanıştırmadım sizi

Ne yani beni resmen Rüzgarla tanıştırdı ki ben onla çoktan tanışmıştım.

-Merhaba Elis.Nasılsın?

-Merhaba.İyiyim siz nasılsınız?

-İyiyim...

ELİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin