Arabasıyla beni eve bıraktı. Ama araba da tek kelime bile etmedi. Apartmanın merdivenlerini çıkarken, aklımda bin bir düşünce dönüyordu. Evin kapısını gördüğümde içime hemen sıkıntı girdi. Kapıyı açtığımda o kadını görmek istemiyordum. Ama buna mecburdum. Püsküllü çantamdan anahtarımı çıkardım ve kapıyı açmama izin vermeden üvey anneciğim kapıyı açtı. Onun suratını görmek ne de güzeldi.
-Ooo, kimleri görüyoruz.
Yüzüne bile bakmadım. Odama çıkmak üzere merdivenleri tırmanırken saçıma asıldığını fark ettim. Canım acıyordu.
-Arabayla bırakanda kimdi seni?
Olamaz görmüştü. Diline düşmüştüm.
-Arkadaşım. Canım acıyor, saçımı bırak!
Saçımı daha da hiddetle çekti ve beni duvara attı.
-Ahhhh!
Bu ses benden nasıl çıktı bilmiyordum. Tek bildiğim canımın yandığı ve o kadını boğmak istediğimdi.
-Bu eve bir daha bu saatlerde gelinmeyecek. Saat beş ve sen bu saatte geliyorsun.
Saat gerçekten çok geçmiş. Bu kadın delirmiş olmalıydı. Kapı açıldı, babam gelmişti şükürler olsun. Bu işkence bitecekti.
-Hey, evdekiler nerdesiniz?
-Babaaaa.
-Ne oluyor?
-Sana her şeyi anlatacaktım. Dayanamıyorum baba, resmen işkence görüyorum.
Babam sadece bana bakıyordu. Tek kelime söylemiyordu.
-Bu kadın resmen deli.
Bu sözleri söylememle yanağıma bir tokat indi. Buz kesmiştim. Babam, bana inanmamıştı ve bana tokat atmıştı.
-Annen hakkında doğru konuş!
-Baba...
Hayır, hiçbir şey söylemeyecektim. Beni anlamayacaktı. Doğruca merdivenlere yöneldim. Odama girdim, bavulumu dolaptan indirdim. Eşyalarımı aldım ve evden çıkmak üzere merdivenlere doğru yöneldim. Birinci basamağa bastığımda Yeliz 'in sesini duydum.
-Elis abla nereye, neler oluyor?
-Canım. Ben arkadaşıma gidiyorum, geleceğim sonra tamam mı?
-Aşağıda kavga ettiniz ama.
-Kavga değil canım benim. Babamla şakalaşıyorduk. Hadi, sen odana git.
Bana sarıldıktan sonra odasına doğru yol aldı. İyi ki küçüktü yoksa nasıl anlatacaktım durumu. Aşağıya inmeye başladım. Kapının önünde dizilmiş beni bekliyorlardı.
-Elis, hemen odana çık! O bavulu yerine koy. Delirtme beni.
-Gidiyorum baba. Size mutluluklar, ayrıca şunu unutma bu eve dönüşüm bir daha olmayacak çünkü annemi bulacağım ve onunla yaşayacağım.
Cadaloz kadın kahkahayı bastı. Onu duymadan dışarı çıktım ve hemen kapıyı kapadım. Hızlıca koşup apartmandan dışarıya attım kendimi. Peki nereye gidecektim? Eylülle aram bozuktu ve hayatta konuşamazdım. Ne yapacaktım. Tek çare Rüzgar vardı ama ona gidemezdim. Sonuçta onunda ailesi vardı. Ama belki bana kalacak yer bulabilirdi. Telefonu elime aldım ve Rüzgar'ın numarasını tuşladım. Çalıyordu...
-Alo, Rüzgar hiçbir şey sorma. Ben evden çıktım. Yani, dönmemek üzere. Kalacak yerim yok, bana sadece kalacak yer ayarlayabilir misin?
-Elis. Yani, tabiki bize gel. Hatta sen bekle alacağım seni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİS
RomanceBir insanın hayatını değiştirilebilecek en önemli şey sizce nedir ? Hele de kendi hayatını bile bilmeyen bir kızdan bahsediyorsak.Kimsesiz dünyasında tutunacak tek dalı bile yokken Rüzgar gibi çıktı karşısına.