Kahvaltımızı yapıp, dışarıya çıkmıştık. Temiz havanın iyi geleceğini düşünmüştük. Bu durumda hiçbir şeyin iyi geleceği yoktu ama neyse. Rüzgar'a döndüm.
-Rüzgar, ilk günümüz böyle olsun istemezdim özür dilerim.
Elleriyle beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı, saçlarıma tuttu.
-Senin isteğinle olan bir şey değil ki Elis.
Haklıydı. Benim isteğimle olan bir şey değildi. Ses çıkarmadım. Ama bir anda aklıma Banuya söylediği sözler geldi.''Mira ÇAKIL'' demişti. Kimdi o? Ben senin için çok büyük tehlikeyim demişti. Ne demekti bunlar? Niye Banu panik olmuştu? O kadar dalmışım ki bunları düşünürken, Rüzgar beni kendime getirmek için kollarımdan sallıyordu.
-Ne oldu prenses?
-Rüzgar, aklıma bir şey takıldı.
-Haydi, sor sor.
Karşımda o kadar mutluydu ki. Adeta uçuyordu.
-Banuya söylediğin Mira ÇAKIL kimdi? Niye Banuya dedin? Ardından niye ben senin için çok büyük tehlikeyim dedin?
Rüzgar bana anlamsızca bakıyordu. Sonra gözlerini kaçırmaya başladı ve çok panik görünüyordu.
-Rüzgar, cevaplamayacak mısın?
-Ben, Mira ÇAKIL mı dedim?
Şaka mı yapıyordu? Dediğini nasıl unuturdu?
-Rüzga...
-Bence, sen bunu rüyanda gördün prenses. Mira ÇAKIL kim? Şimdi senden duydum.
-Ya,söyledin ben duydum. Hadi onu geçtim, niye büyük tehlikesin dedin? Onu da demedim deme.
-Şeyden...
Gözlerini kaçırıyordu. Ama onun gözleri hep bana baksın istiyordum.
-Sana zarar verir diye. Eğer ona dokunursan, karşında beni bulursun anlamında. Aşkım, bu kadar sorgu yeter. İlk günümüz lütfen ama...
Haklıydı, ama kafamda soru işareti vardı. Bana yalan söylüyordu. Ya da ben mi böyle düşünüyordum? Çok mu hassaslaşmıştım? Telefonum çaldı. Arayan Eylüldü. Rüzgar kim der gibi baktı.
-Sevgilim olduğuna göre artık açıklama yapacağım değil mi?
-Evet prenses.
-Eylül.
-Açabilirsin.
-Sağol.
Gülüyorduk. Sonunda daha bekletmeden açtım.
-Alo, Eylül.
-Elis, nerdesin sen? Annem gelmedi, senle biliyordum dedi. Dün aradım kapalıydı telefonun, kafayı yiyecektim resmen.
-Ben dağdayım.
Eylül kahkaha atıyordu. Ve kahkahası bitmek bilmiyordu.
-Eylül, ben ciddiyim. Dağdayım.
-Kimlesin? Ayılarla mı?
Kahkahası susmak bilmiyordu. Rüzgar telefonu aldı. Ne yapıyorsun diye bakış attım.
-Selam Eylül, senin için ayı oldum. Elis de ayılarla birlikte. Sende gel ne dersin?
Anlamsızca Rüzgar'a bakıyordum. Bir yandan da gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Eylül ses çıkarmamıştı ki Rüzgar bana verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELİS
RomanceBir insanın hayatını değiştirilebilecek en önemli şey sizce nedir ? Hele de kendi hayatını bile bilmeyen bir kızdan bahsediyorsak.Kimsesiz dünyasında tutunacak tek dalı bile yokken Rüzgar gibi çıktı karşısına.