1.Bölüm

8 1 0
                                    

Yarın annemin ölümünün üzerinden tam 21 yıl geçmiş olacak, benim de doğum günüm. Umarım mezarına gidip onunla birlikte kutlayabilirim. Amcamlar üç gündür şehirde, bu akşam gelecekler. Onlar biraz.. Sert. İnşallah yarın annemin yanına gitmeme de birşey demezler, zaten babam yeterince canımı sıkıyor..

"Pare, daha uyanmadın mı? Kahvaltı hazır."

"Uyandım, geliyorum.."

Günlüğümü kapattım ve yatağımın yanındaki çekmeceye koyup aşağı indim. Halamlar çoktan masaya oturmuştu.

"Günaydın.."

"Benim meydanda işlerim var. Amine, alışverişi unutma. Yarın misafirimiz var."

Babam hep sert ve bencildi. Sadece parasını düşünürdü. Halam başını sallado.

"Unutmam. Çok geç kalma abi."

Halamla babamın arasında 3 yaş vardı ama halam babama çok düşkündü, ne derse yapardı.

Kahvaltımı yapınca üzerimi değiştirdim ve Derinle hergün buluşup yürüyüş yaptığımız orman yoluna gittim, yine benden önce gelmişti.

"Hergün geç kalmayı nasıl başarıyorsun?"

"Babamın evden çıkmasını bekledim. Özür dilerim tatlı hanımefendi, yarın daha dikkatli olacağım."

Güldük.

"Bu gece dolunay var, çok heyecanlıı.."

"Neden?"

"Ne demek 'neden'? Bence bu unutkanlığın normal değil, doktora görünmelisin.. Güzelliğinin sırrı unutkanlık olmalı."

Gülümsedim.

"Teşekkür ederim de.. Gerçekten hatırlayamadım."

"Üç yılda bir dolunayda genç ve bekar kızlar nehire bir mum yakıp bırakır ve yanına da yüzüğünü koyar, mum ve yüzük akarsuya kapılıp gözden kaybolur. O yüzük sahibine birisi tarafından verilirse ya da bir şekilde geri dönerse bu da genç kızın o yıl içerisinde kısmetini bulup evleneceğinin işaretidir. Nasıl unutursun şapşal?.."

"Ah, unutmuşum gerçekten. Pek de gerek yok gibi.."

"Saçmalama, zaten üç yıl boyunca istesen de bi daha deneyemeyeceksin. Bu gece onu kesin yapmalıyız."

"Bilmiyorum, evden çıkabilirsem yaparız. Amcamlar bu akşam dönüyor."

"Bu akşam kesin çıkmalısın. Ben gelip babanlarla konuşabilirim. Hava da çok sıcak, favori aktivitemizi de yaparız belki."

Akşamları bazen Derinle evden kaçıp nehire yüzmeye gidiyorduk, güneş batınca nehir daha güzel oluyordu.

"Evet, uzun süredir yapmıyoruz."

Birkaç saat daha ormanda dolaştık ve çok geç olmadan eve döndüm.

Halam evde yoktu, ninem de elinden asla bırakmadığı örgüsünü örmeye devam ediyordu.

Kapıyı kapattım ve odama çıkmak için merdivenlere yöneldim.

"Mum bırakacak mısın bugün?"

Nineme döndüm, yanındaki koltuğa oturdum.

"Derin de çok istiyor ama bu akşam evden çıkamayabilirim."

"Orasını ben hallederim. Çok güzelsin, evlenme çağına da geldin sayılır. Kısmetin de yoldadır benim güzel kızım."

Saçımı okşadı, gözleri dolarken konuşmaya devam etti.

"Annen gibisin. Gözlerin, bakışların.. Kaderiniz benzemesin biriciğim."

Pare Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin