"Hayırlı bir iş için belediyemize başvurmuş olmanızı dikkate alarak burada toplanmış bulunmaktayız.. Şahitlerin, misafirlerin ve benim huzurumda evet yada hayır olarak cevaplamanız gereken bir soru soracağım.."
Babam gergindi, bacağını sallıyordu. Bu hoşuma gitmemişti çünkü benim istediğim son anda pişman olması değildi.
Ninem ve Derin birbirlerinin elini tutuyordu ve gözleri dolu bir şekilde bana bakıyorlardı. Amcamlar ise her zamanki gibi stresli ve sessizdi.
"Sayın Barış Bey, Ferit kızı Pare'yi kendi hür iradenizle kimsenin baskısı altında kalmadan karınız olarak kabul ediyor musunuz?"
Bana baktı, elimi öptü ve gülümsedi.
"Evet."
"Pekala, sayın Pare Hanım.. Salim oğlu Barış'ı kendi özgür iradenizle kimsenin baskısı altında kalmadan karınız olarak kabul ediyor musunuz?"
Durdum, derin bir nefes aldım ve son kez ailem bildiğim topluluğa baktım.
Barış, gergin bir şekilde kulağıma eğildi ve fısıldadı.
"Hadi, şüpheleri çekme.."
"Eve-.."
Yüksek bir patlama sesi ve arkamızdaki nikah organizasyonu üzerimize çöktü. Etraftaki kıvılcımlarla masanın altına girdim ve kulak tırmalayıcı çığlık sesleri neredeyse bilincimi kaybettirecekti.
"Ne oluyor?!"
"Patlama.. Tuzak.."
Çığlıklar etrafa dağılırken babam sertçe kolumdan çekti ve beni bahçeye çıkarttı. İkimiz de öksürüyorduk. Ninem, Derin, amcalarım ve birkaç adam peşimizden çıkarken babam telaşla bana döndü.
"Şimdi gemiyle birlikte İngiltere'ye kaçıyorsun. Sakın hata yapma, gideceksin buralardan.."
"Ne?! Ne gemisi?"
"Barış'ın ortakları ile gideceksin. Onlara güven, sadece onlara güven."
O sırada sabah Barış'la birlikte kahvaltı yaptığımız adamlar yanımıza geldi.
"Hazırsanız gidiyoruz."
"Ne oluyor ya? Benim neden bunlardan haberim yok? Dalga mı geçiyorsunuz?"
Babam, ellerimi tuttu.
"Bak kızım, ölür müyüm kalır mıyım belli değil ama hatamı biraz da telafi edecek bişeyler yapmak istiyorum. Lütfen bana güven, her güvendiğinde seni yarı yolda bırakmış olsam da."
Amcamlar geldi ve elime bir poşet tutuşturdu.
"Gittiğin yerde lazım olur.. İhtiyacın olabilecek birkaç parça bişeyler işte.."
Barış'ın arkadaşı olan adam bileğime dokundu.
"Artık gitmeliyiz. Zaman yok."
Lütfen bu kez yanılmayayım..
"Tamam."
Babama döndüm, boynuma sarıldı. Tereddütle karşılık verdim.
Sabahki grupla koşarak patlayan evden uzaklaşırken ninemi ve Derin'i görememiş olmanın huzursuzluğu içimi acıtıyordu. Yine onlarla vedalaşamamıştım.
Siyah arabaya bindik, dört kişiydik. Tamamen tanımadığım insanlara ve bana defalarca kez hata yapan babama güvenerek bu yola atılmıştım.
"Gideceğimiz uzun bir yol var, baban yeni bir hayat kurmanı istedi ve biz bunun için sana yardımcı olacağız."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pare
Roman pour AdolescentsBabasının illegal işleri yüzünden büyük bir iş adamıyla evlendirilmeye zorlanan Pare'nin, hayatını mesleğine ve intikam yeminine adamış bir polisin yardımıyla kurtarmaya çalışması. Ninesinin ona verdiği -annesinden kalma- yüzük ile 𝙖𝙮𝙣ı 𝙠𝙞𝙨̧𝙞...