10.Bölüm

0 0 0
                                    


Gözlerimi açtım. Küçük pencereden ay ışığı gözüme vururken yüksek bağırış sesleri canımı sıkıyordu.

Ayağa kalktım, son yaşadıklarımı hatırladım. Derin bir nefes aldım ve kendime hakim olmaya çalışarak üzerimi giyindim.

Erkeklerin bağırış sesleri bar kısmından geliyordu, bende güverteye çıkmayı tercih ettim ve serin gecenin keyfini çıkarmaya başladım. Artık yaşadığım herşey normal gelmeye başlıyordu, yada benim gittikçe daha çok piskolojim bozuluyordu.

Bir anda omuzlarımı salan şalın paniğiyle arkamı döndüm.

"Hava soğudu, içeri geç."

Bir adım attım ve ondan uzaklaştım.

"Burası güzel, sağol."

"Şuan yaşadığın hayatta en güvenli limanın benim farkındasın değil mi? Babanın yanında olsaydın, hem babana güvenemeyecektin hemde Barış'tan ve diğer tehlikelerden korkarak yaşayacaktın. Barış'ın yanında olsaydın cehennemi yaşayacaktın. Uraz'ın yanında olsaydın.."

"Yeter, bana birşeyleri açıklamaya yada kabul ettirmeye çalışma. Başka bir şansım yada seçeneğim yok, beni zorunda bırakıyorsun zaten. Neden hâlâ konuşuyorsun ki?"

"Çünkü beni sevmeni istiyorum, sana gerçekten zarar vermeyeceğim ve yaşadığın bütün iğrenç anıları unutacaksın. Yepyeni bir hikaye başlatacağım senin için. Zamanla anlayacaksın."

"Keşke bunu bana sorsaydın, ben bir tek Uraz ile yeni bir sayfa açmak istemiştim."

Onu ittim ve içeri girdim. Bileğimden tutup beni sertçe duvara yapıştırdı.

"Bana bak bitanem, ben Barış'a yada Uraz'a benzemem, anlıyor musun? Bir daha bana Uraz hakkında birşey söylersen o adamı gözünün önünde gebertmezsem namerdim. Yaşamak istiyorsan da o güzel aklını güzel kullan, boş şeylere kafa yorma."

Bileğimden tuttu ve benimle birlikte bara daldı. Herkes yeterince içmişti ve şarkıyla bağıra bağıra dans ederken içeri girdiğimizi bile fark etmediler.

O arkadaşlarıyla eğlenmeye daldığında yanında salak gibi dikilmekten başka birşey yapmıyordum.

Müziğin sesiyle onu duymayacağımı bildiği için kulağıma eğilip bağırdı.

"Eğlensene biraz, ne kadar hızlı alışırsan o kadar iyi."

Elimi tuttu ve beni çevirdi. Sancak, kolunu dürttü.

"Neden kızı zorla dans ettirmeye çalışıyorsun? İki kadehten sarhoş mu oldun yoksa?"

Baran ve Sancak bu şakaya kahkaha attı. Alp -yani Yaman- ise daha ciddiydi.

"Komik değildi dostum, dans edecek bir eşiniz yok diye kıskanmayın."

"Zorla olacağına hiç olmasın zaten.."

Baran cümlesini bitirmeden onu boynundan tuttu ve nefessiz bıraktı.

"Sakın bir daha deneme."

Onu geriye itti. Sancak aralarına girdi. Bu an onlar için sadece bir uykuyla unutacakları basit bir sarhoşluk anıydı.

Gecenin geri kalanı saçma sapan şeylerle geçti ve sonunda ondan kurtulup boş olduğundan emin olduğum bi odaya kaçtım.

Uzandım, ay ışığına döndüm.

Babam buna nasıl güvendi?

Belki de söylediği gibi onu da kandırdı.

Uraz nasıldır şimdi?

Pare Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin