Kocaman akarsu ve takip ettiği uzun dere yatağı sonuna kadar gözüküyordu. Saray'ın surları içerisindeki kasabaların evlerindeki bacalar tütüyordu.
Perdeyi kapattım ve odanın geri kalanını incelemeye karar verdim, yatağın solundaki çekmeceli dolabın üzerinde eski bir çerçeve vardı. Çerçeveyi elime aldım, eski bir aile resmiydi ve sanırım.. Bizdik.
Kraliçe, tamamen yabancı bir adam ve herşeyden habersiz bir bebek.
Adamın gözlerinden adeta öfke fışkırıyordu, sanki.. Hayata kinliydi, sinirliydi. Kadın ise mutluydu, belki umutluydu.
Yatağa oturdum ve bir süre daha resmi inceledim, düşündüm. Daha sonra çerçeveyi yerine koydum ve merakla çekmeceyi açtım.
Eski bir defter vardı.
Üzerinde de yine aynı bebek. Bana çok yabancıydım ,bebekliğime ve çocukluğuma çok yabancıydım.
Defterin rastgele bir sayfasını açtım. Eski bi el yazısı, birazı da silinmiş.
"Merhaba günlük, bugün hamile olduğumu öğrendim. Çok heyecanlıyım ama anne olmak.. Zor gibi gözüküyor. Umarım ona istediği hayatı verebilirim.."
Bu.. Sanırım Kraliçe'nin günlüğü.
"Sevgili günlük, bugün o canavar yine bana saldırdı. Ama güçlü olmalıyım, kızımı ondan korumalıyım.."
Gözlerim doldu. Hangi duygunun vücuduma hakim olduğunu bile bilmiyordum.
"Kaçtı, gitti ama yine geri gelecek. Belki birkaç gün, belki ay, belki de yıllar sonra. Kızımı ondan korumalıyım, çaresizim. Onu bu koca Saray'da nasıl saklayacağımı bilmiyorum."
Sayfayı çevirdim ve okumaya devam ettim.
"Belki onu uzun süre göremem, belki beni affetmeyecek ama o yaşayacak. Ben onu yaşatacağım, bu yüzük onu yaşatacak ; gerekirse başka bir evrende, başka bir hikayede. Beni affet Amaris.."
Gözyaşım sayfaya damladığında odaya yaklaşan ayak sesiyle birlikte defteri hızlıca kapatıp çekmeceye koydum.
Kapı tıklatıldı.
"Gel.."
Kraliçe içeri girdi. Elinde büyük bir çanta vardı.
"Bunları özellikle ben getirmek istedim, sana birkaç parça kıyafet ve ihtiyacın olabilecek eşyalar. Yani.. Benim elbiselerimden oluşan bir çanta. Umarım kızmazsın."
"Hayır, teşekkür ederim."
"Yüzük nerede?"
Cebime uzandım ve onu çıkarttım, tedirgin bir şekilde onu elimden aldı. Hayranlıkla inceledi.
"Hâlâ aynı güzellikte, çok güzel.."
"Bebeğini bir aileye veriyorsun ve bıraktığın tek işaret bu yüzük. Beni bununla bulabileceğinden nasıl emin oldun ki?"
"O normal bir yüzük değil."
Yanıma yaklaştı, saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Yüzüğü boşver şimdi, ne kadar da güzel bi kız olmuşsun. Güzelleştiğin yıllara eşlik etmek için herşeyimi verirdim ama olmadı."
Bir adım geri attım, dolmuş gözlerimi sildim.
"Artık önemli değil."
"Bana kızma Amaris.."
"Sorun değil, sorun yok. Sana kızgın değilim."
"Kimse arkamda durmadı, seni hiçbir şekilde koruyamadım. O adam peşimdeydi, senin de peşine düşecekti. Düşündüğünden çok daha güçlü, bu vadinin.. Bu şehirlerin en az iki katı onun hakimiyetinde."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pare
Ficção AdolescenteBabasının illegal işleri yüzünden büyük bir iş adamıyla evlendirilmeye zorlanan Pare'nin, hayatını mesleğine ve intikam yeminine adamış bir polisin yardımıyla kurtarmaya çalışması. Ninesinin ona verdiği -annesinden kalma- yüzük ile 𝙖𝙮𝙣ı 𝙠𝙞𝙨̧𝙞...